Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/575 Esas
KARAR NO: 2023/1066
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/11/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirket ile davalı yan arasında Liugong CLG816G Lastikli Yükleyici makinesinin alım ve satımı konusunda 06/07/2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme konusu Liugong CLG816G Lastikli Yükleyici makine müvekkili şirkete 09/07/2020 tarihinde teslim edildiğini, Lugong CLG816G Lastikli Yükleyici makine müvekkiline teslim edildikten bir hafta içerisinde araçta yağ kaçağı meydana geldiğini, aracın pilot hortumlarının zarar gördüğünü, aracın egzoz borusu bağlantı yerinden kırıldığını, araçtaki civatalar gevşediğini, ring kolunun pimi çıktığını, en nihayetinde araç kullanılamaz hale geldiğini, aracın müvekkili şirkete teslimi üzerinden daha bir hafta geçmeden araçta bu denli büyük arızalar oluşması ve aracın kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle davalı yana Beyoğlu 42. Noterliğinin 20/07/2020 tarih ve 08296 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle aracın geri alınması ve semenin iadesi talepli ihtamame gönderildiğini, davalı tarafından gönderilen Kadıköy 29. Noterliğinin 27/07/2020 tarih ve 15835 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle arızaların kullanım hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketin borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine irkete satılan aracın ayıplı çıkması nedeniyle aracın davalı şirkete iadesi ile 43.000,00 USD araç satış bedelinin 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte aynen tahsilini, ayıp nedeniyle yapılan 8.950,81 TL masrafın ihtarnamenin tebliği tarihi olan 20/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,
Müvekkilinin iş makinesini ——- şirketine sattığını ve davacı da kiralama şirketinden kiraladığını, davaca tarafından dava dilekçesine sunulan ——- D. İş sayılı dosyasından yaptırdığı 06.08.2020 tarihli keşifle yapılan bilirkişi incelemesinde bahse konu iş makinesinin 183,8 saatte olduğu tesit edildiğini, makinenin 09.07.2020 tarihinde davacıya teslim edildiği nazara alındığında davacının cumartesi dahil edildiğinde 17 iş gününde 183 saat çalıştırdığı sabit olduğunu, başka bir deyişle davacı ayıplı olduğunu iddia ettiği makineyi günde 10,76 saat kullandığını, (183 saat / 17 iş günü — 10,76). davacın davaya konu iş makinesinin davacı tarafından çalıştırıldığı kullanıldığı davacının yaptırmış olduğu tespit davası ile de sabit olduğunu, mahkeme esas yönünden karar verip davacının ayıp konusunda haklı olduğu kanaat getir varsaydığımızda TBK 229 gereğince satışa konu iş makinesinin davalı müvekkile iadesine karar vereceğini, bu durumda iade edilecek makine kullanımdan kaynaklı yıpranmış esik bir makine olacağını, davacı makineyi kullanarak eskitmekte yok ettiğini, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının makineyi aldıktan sonra iade etmek istediğini, bu iade talebi kabul edilmediğinden iş bu davayı açarak iş makinasının kullanılamaz halde olduğu iddia edildiğini, kullanılamaz olduğu iddiasının davacının yaptırdığı tespit yalanlayarak iş makinesinin 17 iş gününde 183 saat kullanıldığını tespit edildiğini, söz konusu raporda arızaların giderildiği ayrıca tespit edildiğini, dava konusu iş makinası sözleşme ile satılmış ve davacıya tüm kontrolleri yapılarak teslim edildiğini, davacıda iş makinesinin teslim alınması sırasında gerekli kontrolleri sağladığını, iddia edilen ayıpların varlığı durumunda dahi bu ayıpların bilirkişi marifetiyle açık mı gizli ayıp mı olduğu hususu incelenmesi gerektiğini, ayrıca alıcı finansal kiralama şirketi ——– şirketine verdiği 09.07.2020 tarihli muvafakatnamede makinenin tam ve eksiksiz şekilde ve çalışır şekilde teslim aldığını beyan ettiğini, iş bu muvafakatnamenin dava dışı finansal kiralama şirketinden celbini talep ettiklerini savunarak; davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME
:——- Noterliği, ——–Noterliği, ——– Sulh Hukuk Mahkemesi, ——— Başkanlığı, ——- şirketi,——– Ticaret Odası’na, ——– Rektörlüğü, —— Müdürlüğü’ne, ——-Rektörlüğü, ——– Müdürlüğü, ——— Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkereler yazıldığı görüldü. Mahkememizce alınan 12/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “
Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte, ilgili mahalde yapılan keşifte dava konusu ——— Model Lastikli Yükleyici üzerinde yapılan incelemelerde, yukarıda ayrıntıları ile anlatılan teknik durumlar ile:- Lastik yükleyicinin davacıya 09/07/2020 tarihinde teslim edildiği, mahkeme heyeti 17.03.2023 tarihinde ilgili mahalde yapılan incelemelerde Yükleyicinin çalışma saatinin 5330.2 olarak ekranda yer aldığı,-Dosya içeriğinde mevcut olan Bilirkişi raporları, Tespit tutanakları üzerinde yapılan incelemelerde dava konusu Yükleyicide mevcut sorunların devam ettiği,-Dava konusu Yükleyici üzerinde yapılan tespitlerde meydana gelen sorunların oluşmasında kullanıcı hatası ile oluşabilecek teknik bir durum olmadığı, makinenin çalışma ortamı ve koşulları itibari ile atık kağıtların kaldırılması, nakli, yüklenmesi işlemlerinin yapıldığı, dolayısı ile çalışma yükünün ağır/sert/zorlayıcı tarzda bulunmadığı -Lastik Yükleyici üzerinde bulunan sorunların piyasa rayicinde yekün tutacak nitelikte bulunduğu,-Dava konusu ——– marka, Model ——–, Şase no: ——–, Motor Seri No:——–, 2020 lastikli yükleyicinin, kullanıcının çalışma şartlarına uyum sağlayamadığı, kullanıcının makineden yararlanmasının mümkün olamadığı, dosya içeriğinde yapılan incelemelerde ve yerinde yapılan tespitlerde Lastik Yükleyicinin arıza durumlarının devam ettiği, mevcut durumu itibari ile ayıplı olduğu, kullanıcı tarafından anlaşılabilecek bir durum olmadığı, basit bir tespit ile mevcut arızaların anlaşılmasının mümkün olamayacağı nedeni ile mevcut durumun kullanıcının Lastik yükleyiciyi aldığı tarihten itibaren devam etmesi ile gizli ayıplı olarak değerlendirmesi yapılmıştır. ” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, finansal kiralama yoluyla satın alınan ——— plaka numaralı ——— üretim kimlik numaralı ——– Yükleyici tipli ——- marka ve model aracın ayıplı çıkmış olması nedeniyle sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanan davacının satım bedelinin iadesine ve ayıp nedeniyle maddi zararının tazminine ilişkin açtığı alacak davasıdır.
Davacının aktif husumet ehliyeti yönünden;Dava konusu ——— plaka numaralı ——— üretim kimlik numaralı ——— Yükleyici tipli ——– marka ve model aracın davalı satıcıdan dava dışı ——– şirketi tarafından satın alındığı, dava dışı ——- şirketi ile davacı arasında finansal kiralama sözleşmesi bulunduğu görülmüştür.Finansal kiralama ilişkisinde üçlü taraf sistemi bulunmaktadır. Finansal kiralayan ile satıcı arasında bir satım sözleşmesi, finansal kiralayan ve finansal kiracı arasında ise finansal kiralama ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple finansal kiralamaya konu satılanın ayıplı çıkması durumunda kiracının hem satım sözleşmesine taraf olmadığı için satıcıya hem de sorumluluğu bulunmadığı için kiralayan şirkete başvuramayacak olması söz konusu olacaktır. Doktrinde ve yargı içtihatlarında kiracı aleyhine oluşan bu durumu gidermek amacıyla, finansal kiralama şirketinin, malın satıcısı veya üreticisine karşı bu konudan doğan haklarını onun adına kullanması için kiracıya temsil yetkisi vermesi ya da bu hakları ona devretmesi gerektiği ileri sürülmekte ve içtihat halinde getirilmektedir . Bu sebeple mahkememize dava dışı ——- şirketine müzekkere yazılarak ——– sayılı finansal kiralama sözleşmesinin, sözleşme uyarınca varsa satıcı ile yapılan satış sözleşmesinin mahkememize gönderilmesinin ve sözleşemeye konu ——– plaka numaralı ——— üretim kimlik numaralı ——— Yükleyici tipli ——— marka ve model araca ilişkin kiracı ——– Şti’ne satıcının teslim ettiği (iddia edilen) ayıplı mala ilişkin ayıp ihbarı ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesindeki seçimlik hakların kullanılması yönünde temsil yetkisi veya vekalet verilip verilmediği veya bu hakların kullanımının sözleşme ile devredilip devredilmediği sorulmuş, bu yönde bir yetki verilmediğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce bu sefer davacı vekiline dava konusu——– plaka numaralı ——— üretim kimlik numaralı ——— Yükleyici tipli ——— marka ve model araca ilişkin ——– numaralı 06/07/2020 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin 8. maddesine dayalı olarak kiralayan ——- şirketinden satım sözleşmesinde satılanın ayıplı çıkması nedeniyle seçimlik hakların kullanılması yönünde temsil yetkisi veya vekalet alması ve buna ilişkin belgeyi mahkememize sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli beyan dilekçesi ekinde ¸şeklindeki muvafakatnameyi sunmuş olduğu görülmüştür. Anılan sebeplerle davacının eldeki davada ayıp ihbarında bulunması ve seçimlik hakların kullanılması bakımından yaptığı ve askıda hükümsüz olan işlemlerinin dava dışı ——- şirketinin onay işlemiyle birlikte geçerli hale geldiği ve davacının ayıptan kaynaklı sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ——– iadesi davası olarak açtığı alacak davasında aktif husumetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.Davanın esası yönünden;——– D. İş dosyası kapsamında alınan 21/08/2020 tarihli raporda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:Egzos borusunun susturucu çıkışı dirsek kısmından kırılmış olup değiştirildiği, kırılma sebebinin muhtemelen arada esnek boru olmaması sebebi ile titreşimden kaynaklandığı,Kova devirme manivelası pimlerinde gevşemeyi önleyici bir sistemin bulunmadığı,
Ön diferansiyel keçesinin yağ kaçırdığı,Hidrolik tesisat hortumlarından yağ kaçağı olup arızanın değişim yoluyla giderilmiş olduğu,Makinenin hareketi sırasında frenlerden ses geldiği,
———– 27/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporlarında aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:
——— Şirketi tarafından düzenlenen 18.07.2020 tarihli servis formunda, makinede yağ kaçağı şikayeti üzerine şarj valfinden akümülatörlere gelen hortumların değiştirildiğinin belirtildiği,——– firması tarafından düzenlenen 27.07.2020 tarihli servis formunda, 123 saatlik çalışma periyodunda egzos borusunun bağlantı yerinden kırılması sonucunda yenisi ile değiştirildiğinin belirtildiği, Bu servis formlarından davacının iş makinesini tamir ettirdiği anlaşıldığı, Dava konusu iş makinesinde ortaya çıkan egzos borusu kırılması, hidrolik hortumlarının ve ön diferansiyelin yağ kaçırması, frenlerden ses gelmesi ve kova devirme manivelası pimlerinde gevşeme gibi arızalar normalde bu kadar kısa sürede (09.07.2020 – 27.07.2020) ortaya çıkamayacağı, kullanıcı hatası ile meydana gelmelerinin mümkün olmadığı, bu bakımdan ———- plakalı yükleyicinin ayıplı olduğu, bu ayıbın teslim alma sırasında basit bir muayene ile anlaşılmasının söz konusu olmadığı, dolayısı ile dava konusu ——– plakalı ——— model ——–marka ve ——– tip dört lastikli yükleyicinin gizli ayıplı olduğu ve maldan yararlanmayı engellediği Nitelikleri yönünden bakıldığında fazla masraf gerektirmeyen dar kapsamlı bir onarım ile bu arızaların giderilebileceği görüşündeyiz.15/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür: Davacı tarafından dosyaya sunulan 3 adet faturada içeriği yukarıda yazılı tüm malzemeler için, piyasada firmalar nezdinde araştırma yapılmış olup, araştırma sonucunda, malzemelerin yazılı bedellerinin, o tarihlerdeki piyasa rayiçlerine uygun olduğu, bu malzemelerle ilgili, (3 faturasında yazılı) işçilik bedeli edilebilir değerde olduğu, sonuçta ayrı ayrı ve (KDV dahil) 149.549,66 TL. Toplam bedelin yeterli ve geçerli miktarda olduğu Bu faturalarda yazılı malzemelerin ve yapılan işlerin, içerik ve nitelikleri itibarı ile, davaya konu edilen, ——— plâkalı, ——–model,——– marka ve ——– tip, lâstikli, Yükleyici nitelikli İş makinasının, (A-B-C-D-E) deki Rapor ve belgelerde ayrıntılı olarak açıklanmış hatalı durumunun onarılması işlemleri ile ilgili (malzeme ve işçilikler) olabileceği,Davacının onarım bedeli için 2 fatura karşılığı olarak ——— firmasına 7.208,62 TL ödediği, ——–Firması tarafından düzenlenen 142.341,04 TL bedelli fatura için davacının 53.522,44 TL bedelli indirim faturası düzenlediği bu fatura bedeli için ——— Sigorta tarafından 60.519,13 TL ödendiği davalının ödemesi gereken miktarın 28.299,47 TL olduğu,Mahkememizce 17/03/2023 tarihinde yapılan keşif üzerine düzenlenen 12/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:Lastik yükleyicinin davacıya 09/07/2020 tarihinde teslim edildiği, mahkeme heyeti 17.03.2023 tarihinde ilgili mahalde yapılan incelemelerde Yükleyicinin çalışma saatinin 5330.2 olarak ekranda yer aldığı,Dosya içeriğinde mevcut olan Bilirkişi raporları, Tespit tutanakları üzerinde yapılan incelemelerde dava konusu Yükleyicide mevcut sorunların devam ettiği,Dava konusu Yükleyici üzerinde yapılan tespitlerde meydana gelen sorunların oluşmasında kullanıcı hatası ile oluşabilecek teknik bir durum olmadığı, makinenin çalışma ortamı ve koşulları itibari ile atık kağıtların kaldırılması, nakli, yüklenmesi işlemlerinin yapıldığı, dolayısı ile çalışma yükünün ağır/sert/zorlayıcı tarzda bulunmadığıLastik Yükleyici üzerinde bulunan sorunların piyasa rayicinde yekün tutacak nitelikte bulunduğu,Dava konusu——- marka, Model ———, Şase no: ——–, Motor Seri No:———, ———- lastikli yükleyicinin, kullanıcının çalışma şartlarına uyum sağlayamadığı, kullanıcının makineden yararlanmasının mümkün olamadığı, dosya içeriğinde yapılan incelemelerde ve yerinde yapılan tespitlerde Lastik Yükleyicinin arıza durumlarının devam ettiği, mevcut durumu itibari ile ayıplı olduğu, kullanıcı tarafından anlaşılabilecek bir durum olmadığı, basit bir tespit ile mevcut arızaların anlaşılmasının mümkün olamayacağı nedeni ile mevcut durumun kullanıcının Lastik yükleyiciyi aldığı tarihten itibaren devam etmesi ile gizli ayıplı olarak değerlendirmesi gerektiği,Mahkememizce dava konusu aracın satış bedelinin ayıplı haliyle hangi miktarda olabileceği ve satış bedelinden indirim yapılmasını gerektiren bir durumun var olduğu varsayımından hareket edilerek satış bedelinden hangi miktarda indirim yapılabileceği, mevcut ayıp durumu ile satılanın değerindeki eksiklik ile satış değerinin karşılaştırılması hususları hakkında ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiye verilmiş, bilirkişinin 11/10/2023 tarihli ek raporu ile aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:Taraflar arasında yapılmış 06/07/2020 tarihli sözleşmede, ——– marka, ——- tipi, ——— Model Lastikli Yükleyicinin 41.500 $ +KDV %1= 41.915 $ olup, proforma kurunun 6,8647 TL karşılığı 287.733,90 TL olarak belirlendiği,Lastikli Yükleyicinin, Dosya içeriğindeki hasar kalemlerinin şekli ve niteliği, değişen parça sayısı, parçaların ithal olması, işçilik skalasındaki kalemlerin niteliği ve ücreti, makinenin kullanılış şekli, çalışma saati, Lastik yükleyici için temin edilen belge (tutanak/resimler/servis raporu vs. evraklar) doğrultusunda, iş makinesi bayileri, ikinci el makine satışına ait internet siteleri üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda dava konusu ——– marka, ——— tipi, ——– Model Lastikli Yükleyicide, Serbest Piyasa Koşullarında, satış bedelinden 100.000,00 TL (06/07/2020 sözleşme tarihi itibari ile) tutarda indirim yapılabileceği,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223. Maddesi uyarınca “(1)Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. (2)Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesi uyarınca “(…) c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” 227. Maddesi uyarınca “(1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2)Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın finansal kiralama yoluyla satın alınan ——– plaka numaralı ——— üretim kimlik numaralı ——— Yükleyici tipli ———- marka ve model aracın ayıplı çıkmış olması nedeniyle sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanan davacının satım bedelinin iadesine ve ayıp nedeniyle maddi zararının tazminine ilişkin açtığı alacak davası olduğu, davanın USD para birimi üzerinden açıldığı, TBK 99 kapsamında bunun hukuken mümkün olduğu ve mahkememizce bu para birimi üzerinden karar verilebileceği ve verilmesi gerektiği, yukarıda da açıklandığı üzere davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, ayıp ihbarı ve ayıp nedeniyle seçimlik hakların kullanılması yetkisinin de bulunduğu, bu kapsamda yukarıda ortaya konulan tüm bilirkişi raporları ile de (çelişkisiz olarak) tespit edildiği üzere dava konusu malın gizli ayıplı olduğu, davacının malı 09/07/2020 tarihinde teslim aldığı ve ——— Noterliği’nin 20/07/2020 tarih ve ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunarak sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığı, satılanın gizli ayıplı olduğu ve kullanım ile ortaya çıktığı dikkate alındığında davacının ayıp ihbarının yukarıda atıf yapılan yasa hükümlerinde öngörülen süreler içerisinde yapıldığı, davacının ayıp nedeniyle seçimlik haklarını kullanmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ancak davacının sözleşmeden dönme yönündeki seçimlik hakkını kullanmasından sonra satım konusu malı onarttığı (bilirkişi raporları ile ortaya çıkmıştır) ve satılanı kullanmaya devam ettiği, mahkememizce gerçekleştirilen 17/03/2023 tarihli keşif sırasında dahi satılanın hala davacı tarafından kullanıldığının tespit edildiği, bu sebeplerle durumun davacının sözleşmeden dönme ve satış bedelinin tümünün iadesini isteme hakkını kullanmasını haklı göstermediği, bu durumda mahkememizce hakkaniyet gereği yalnızca satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği, davacının satılanın onarılması yoluna girişmiş olduğu ve makinenin kullanım süresi dikkate alındığında, tarafların menfaat dengesi ve hakkaniyet gereği mahkememizce satış bedelinin ayıp oranında indirilmesine karar verilmesi lüzumunun vicdanen kabul edilmesi gerektiği, satılanın satım tarihi itibariyle ayıplı olması nedeniyle bu tarih itibariyle değer kaybının (satılanın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki farkın) tespit edilmesi gerektiği, bu kapsamda alınan bilirkişi raporu ile satım tarihi ile 100.000,00 TL bedelden indirim yapılması gerektiğinin tespit edildiği, yapılan tespitin makinenin serbest piyasa koşullarındaki değerine göre yapılmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı, zira taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen (sübjekif) satım bedeli üzerinden değerlendirme yapılması durumunda değer kaybının tespitinde kullanılabilecek objektif bir kriter temininin mümkün olmadığı, ancak davacının alacağının USD yönünden olması nedeniyle satım tarihi itibariyle 100.000,00 TL’nin USD karşılığının (faturadaki 1 USD = 6,8647 TL kuru dikkate alındığında) 14.567,27 USD olduğu, yine davacının bu alacak yönünden dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi yönünden bir talebinin olmaması nedeniyle faizin dava tarihi itibariyle işleyeceği, yine alacağın USD cinsinden olması nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işleyeceği, davanın bu yönden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine davacının ayıp nedeniyle genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu, bu kapsamda davacının noter ihtarname masrafları ve değişik iş delil tespiti masraflarını ve satılanın onarımı nedeniyle sarf etmiş olduğu giderleri maddi tazminat olarak talep edebileceği, bu kapsamda davacının (bilirkişi raporları ile tespit edilen 7.208,62 TL onarım masrafı, 873,19 TL noter ihtarname masrafı ve 524,50 TL delil tespiti masrafı olmak üzere 8.606,31 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu, dava tarihinden önce bu alacak kalemleri yönünden herhangi bir temerrüt ihtarnamesi bulunmaması nedeniyle davalının bu kalemler yönünden dava ile temerrüte düştüğü, yine tarafların tacir olması nedeniyle alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Yargılama giderleri yönünden;Mahkemece; hakimin takdiri ile davacının talebi hakkaniyet gereği değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş olması halinde davacı tarafın aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi mümkün değildir .Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının satış bedelinin iadesine ilişkin 43.000,00 USD değerli alacak davası yönünden hakimin takdiri nedeniyle 14.567,27 USD olmak üzere kısmen kabul kararı verildiğinden, yargılama giderlerinden sorumluluk tespit edilirken bu alacak bakımından davacı aleyhine değerlendirme yapılmamış, haklılık oranları hükümde denetime açık şekilde gösterilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, satış bedelinde ayıp oranında indirim değeri 100.000,00 TL’nin 06/07/2020 satım tarihindeki USD kuru üzerinden karşılığı olan 14.567,27 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte ve 8.606,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (14.567,27 USD x dava tarihindeki kur 7,65 TL = 111.439,61 TL + 8.606,31 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 8.200,33 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 5.770,51 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.429,82 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 5.832,71 TL dava açma masrafı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.274,90 TL keşif harcı ve 7.451,40 TL bilirkişi/ulaşım/posta masrafından ibaret 14.567,51 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına (8.606,31/8.950,81) göre 14.006,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan vekalet harcına ilişkin 34,10 TL yargılama giderinin ret/kabul oranına (344,50/8.950,81) göre 1,31 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (14.567,27 USD x dava tarihindeki kur 7,65 TL = 111.439,61 TL + 8.606,31 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.207,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (344,50 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 344,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına (8.606,31/8.950,81) göre 1.269,19 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 50,81 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2023