Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/571 E. 2022/504 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/571 Esas
KARAR NO : 2022/504

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—- tarihinde —————-yönetiminde ———- aracın sağ yan arka kısmına sürücü —- yönetiminde —- kavşağa giren —— çarpması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir Davacı vekili —— tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkil ——plakalı araçta meydana gelen ———maddi hasarın —– tarihinde müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, her ne kadar ——- aracın sürücüsünün kusurlu olduğu belirtilmiş ise de olay yeri fotoğrafları incelendiğinde,—–geliş istikametinde —— olduğu, kazanın —— sürücüsünün trafik işaretine uymaması nedeniyle meydana geldiğinin anlaşıldığını, davalının ——- sigortacısı olması nedeniyle zarardan sorumlu olduğunu ——– itibaren işleyecek avansa faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı vekili ———- dilekçesinde esasa ilişkin olarak özetle, kaza tespit tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, kazada müvekkil şirketin kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan rucuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davanın kabulü ile, ——– işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Kararın istinafı neticesinde ———
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden —– bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle ————-tarihinden itibaren——- içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde ———– ———belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un————- sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan ————- itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir.
Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemede dava açılmadan önce ———-yazılı ——— yapılması — hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen başvuru koşulu da tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğundan mahkemece bu dava şartı yerine getirilmeksizin dava açıldığının tespiti halinde, davacı vekiline 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, başvuru yapılması halinde başvurunun ——–beklenmeli, ——— içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava tarihi olan —– itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı …———- başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak yukarıda açıklandığı üzere davacı——-hükümlerine göre bu davayı açması nedeni ile davalı … şirketine KTK’nın 97. maddesi gereğince başvuru koşulunu yerine getirmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus atlanarak esastan karar verilmesi doğru olamıştır.
Somut olayda, taraflar arasında tanzim—- dava dışı araç sürücülerinin beyanına göre düzenlendiği,———- sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporda ise davalı sigortalı araç sürücüsüne %100 oranında kusur verildiği, davalı vekili tarafından süresinde iş bu rapora itiraz edildiği anlaşılmakla mahkemece dosya kapsamındaki kusura ilişkin tüm belge ve raporları değerlendiren çelişki giderici denetime açık uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre tazminatının belirlemesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.—–
Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki hasarın miktarına ilişkin değerlendirme yapılmış ise da aracın ağır hasarlı olup olmadığı, tamirinin ekonomik olup olmadığı, pert edilmesinin uygun olup olmadığı, sovtaj bedeli ve tenzili gerekip gerekmediğinin tespitinin yapılmadığı görülmüştür. Bu hususları değerlendirmeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Mahkemece kazaya karışan sigortalı aracın hasar durumu ile kazayla uyumu, aracın ağır hasarlı olup olmadığı, tamirinin ekonomik olup olmadığı, pert edilmesinin uygun olup olmadığı,——-gerekmediğini hususunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
—– kararı sonrası yapılan yargılamada;
Davacı vekiline 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi uyarınca davalı … şirketine başvuruda bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş verilen süre içerisinde ——- başvuru yapılmıştır.
Dosya kusur incelemesi için ———– veya alan ——- kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
———- Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda Özetle;
Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak Üzere: İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda , dava konusu somut olayda, heyetimizce, —– sürücüsü ——– sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili bulunduğu. Davacı …———— plaka numaralı —–dava dışı ———–sevk ve idaresinin ise, ——derecede ve takdiren %25 (yüzde yirmibeş) oranında —— olduğu, sonuç ve kanaatine varılımştır.
Davacı vekilinin dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi talebi, dosyaya kazandırılan bilirkişi heyeti raporunun olayın oluş şekline ve dosya içeriğine uygun olarak değerlendirildiğinden davacı vekilinin yeniden kusur raporu alınması talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya bu defa makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek ———-belirtilen hususların değerlendirildiği, denetlenebilir rapor düzenlenmesi, raporda davacı … şirketinin davalı … şirketinden talep edebileceği hasar bedeli olup olmadığının belirlenmesi istenilmiştir.
—- Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle
—– oranında kusurlu olduğu, —- aracının sürücüsü —- kusursuz olduğu, —– hasarı nedeniyle meydana gelen zararının ——- sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanın bu defa rapor sunan bilirkişi ——–ek rapor düzenlenmesi için tevdi ile, kazalı ———- ve hasar boyutu ve raporlar değerlendirilerek kaza tarihinde hasarlı olan aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise hasar bedeli değil ise istinaf kararında belirtilen kriterlere göre hesaplama yapılması, ayrıca dosyada 3 lü bilirkişi heyetinin belirlediği kusur oranına göre de hesaplama yapılarak denetlenebilir gerekçeli ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
— Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda;
— plakalı aracın hasarı nedeniyle meydana gelen zararının — yönünden varılan kanaate göre davalı taraf sorumluluğunun —- davacı tarafın zararda sorumluğu bulunmadığı, 24.05.2021 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda yer alan kusur dağılımına göre, zararda, davalı tarafın sorumluluğunun 7.725,00 TL, davacı tarafın sorumluluğunun 2.575,00 TL olduğu. Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı … şirketinin sorumluluğunun 7.725,00 TL olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE,
1——itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli —— harcın, davacı tarafından yatırılan —- peşin harçtan mahsubu ile bakiye 351,79 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 175,90 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.400,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 2.550,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan 850,00 TL’nin DAVALININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından dosyada sarf edilen 421,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 105,38 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan ———- DAVALININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
6- Kabul edilen dava yönünden —–tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Ret olunan dava yönünden ——– tarifesine göre davalı lehine takdir olunan ———- vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.