Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2022/666 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/564 Esas
KARAR NO: 2022/666

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2020
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı aleyhine—-sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ederek takibin durdurduğunu, itirazın yersiz ve mesnetsiz oludğunu, davalı ile müvekkili arasında yapılan ticarette davalının —- tarihi itibariyle toplam —- borcunun kaldığını, davalının borcunu ödemediğini, borçlu aleyhine —-kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, —- az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava dilekçesini kabul etmediklerini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin—olduğunu, davacı ile müvekkili arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunmadığını, tebliğ edilen fatura veya sevk irsaliyesinin bulunmadığını, davacının bahse konu faturalara istinaden mal ve hizmet tedarikinde bulunmadığını, mal teslimatlarının gerçekleşmediğini, temerrüde düşülmediğini ve faiz talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak; davanın reddini, davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
—– müzekkereler yazıldığı görüldü.— tarihli —raporunda; “—–Davacının incelenen—- yılı sahibi lehine delil kudretine haiz yasal defterleri ve dayanağı belgeler ile tüm dosya kapsamından yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda ;
1) Davacı ile davalı arasında —- yılında başlayan ticari ilişkide,— yılında davacının davalıya
—- mal sattığı, karşılığında — adet —-banka yoluyla —- tahsilat yaptığı —- sonunda davacının alacağının—-kaldığı
2) — yılında ise — yılından devir eden — alacağa — adet daha—-mal satışından kaynaklanan alacak eklendiği ve böylece dava ve icra tarihi itibarıyla davacının alacağının —-olarak tespit edildiği,
3) Davacının davalı aleyhine — tarihinde —-üzerinden icra takibi başlattığı,
4) Davalının yasal defterlerinin borç/alacağı aynı şekilde teyit etmesi halinde takibin devam edebileceği, likit alacağa —- icra inkar tazminatı uygulanabileceği” nin tespit edilmiştir.
—– tarihli —– raporunda;
” Dava dosyasında mevcut delillerin incelenmesi sonucunda; davalının davacı tarafından düzenlenen faturaların muhteviyatı emtiaları teslim aldığı, —- formları ile davacı tarafından düzenlenen faturaları ilgili —- beyan ettiği, mutabakat mektubu ile—- tutarlı borcu kabul ettiği, takip ve dava borcu ile davalının ticari defterlerinde yer alan borç tutarının örtüştüğü, dolayısı ile davacının, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişkiden dolayı davalıdan —alacaklı olduğu,Davacının—- tarihinde davalı aleyhine başlattığı —- asıl alacak talebinin ve davaya konu talebinin davalı ticari defter kayıtlarında tespit edilen davacı alacak tutarı ile örtüştüğü, Sayın Mahkemece itirazın iptaline karar verildiği takdirde takibin—- asıl alacak üzerinden devam etmesi gerektiği, davacının yıllık — avans faiz talebi ile—-icra inkar tazminatı talebinin nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde her iki tarafın da ticari defterlerini ibraz ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davalının dava konusu yapılan faturaya ilişkin hizmeti —-bildirdiği, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, —– raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı (ve davalı) defterlerinde —- alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, davalının borcu ödediğini ispatla mükellef olduğu ancak dosya kapsamında ticari defterleri dışında delile dayanmamış olması dikkate alındığında bu yönde bir delil bulunmadığı, yine dosya kapsamında davalının dava konusu faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, kaldı ki davacı alacaklının takipte böyle bir talebinin de bulunmadığı dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2- Takip konusu alacağın — karşılık gelen—- icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —- üzerinden hesaplanan ve alınması gereken —- karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan—–peşin harcın mahsubu ile bakiye ——harcın davalıdan alınarak —–
4-Davacı tarafça yapılan—- dava açma masrafı ve—- bilirkişi/posta masrafından ibaret —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri—-üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan—-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak —–Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren— hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile—-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.