Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2022/38 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/552 Esas
KARAR NO: 2022/38
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalının davacı şirketle arasında abonelik sözleşmesi imzalamıştır. Müvekkil şirket taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının tüketimlerini faturalandırmış ancak davalı müvekkil şirket tarafından düzenlenen faturaların ödemesini gerçekleştirmemiştir. Davalı tarafından müvekkil şirkete ödemesi yapılmayan fatura ve borçların bilgileri aşağıdaki gibidir;
—-


Davalının yukarıda paylaşılan tüketim faturası borçlarını ödememesi üzerine—– tutarında icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmiştir. Davalı borçlunun itirazı hukuki dayanaktan yoksundur, herhangi bir geçerli gerekçe sunulamamıştır. davacı şirket davalı ile arasındaki sözleşme ilişkisi uyarınca kendi üzerine düşen edimi ifa etmiş ancak ilgili mevzuata ve —– tarafından onaylanan tarife tablolarına uygun olarak hesaplanan fatura bedelleri borçlu tarafından vade tarihinde ödenmemiştir. Bunun neticesinde müvekkil şirketin alacağını tahsil edebilmek amacıyla icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri borçluya tebliğ edildikten sonra hiçbir gerekçe olmaksızın hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde borca itiraz edilerek icra takibi durdurulmuştur. Tanzim edilen faturalar uyarınca müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğu sabittir. Uyuşmazlık konusu faturaların davalının iş yerinde tüketilen elektrik enerjisine ilişkin olması ve elektrik enerjisi tüketilmeden davalı şirketin faaliyetine devam edemeyeceğinin açık olması neticesinde davalının söz konusu elektrik enerjisini tüketmiş olduğu ve buna ilişkin faturaları ödemekle yükümlü olduğu izahtan varestedir. Davalı tarafından borçlu olunmadığı ortaya konulamamıştır. Görüldüğü üzere icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz edilmiştir. Bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekmektedir. Faiz talebine ilişkin olarak açıklanması gereken ilk husus faizin başlangıç tarihine ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere uyuşmazlık kapsamında taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi uyarınca müvekkil şirket tarafından tahakkuk edilen faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkil şirket tarafından icra takibi başlatılmıştır. Müvekkil şirket tarafından başlatılan icra takibi ile davalı şirket temerrüte düşürülmüştür. Bu sebeple faiz başlangıç tarihi olarak uyuşmazlığa konu icra takibinin başlangıç tarihinin esas alınması gerekmektedir.—— sayılı icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, Takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve ilgili tüm masrafların davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekâleten iddia ve talep ederiz.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı müvekkil ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişkin bulunmakla birlikte iddia edildiği şekilde müvekkilimin davacı hizmet bedeli ya da her ne nam ve ad altında olursa olsun başka bir nedenle borcu bulunmamaktadır. Öncelikle davacı ve alacaklı olduğunu iddia eden taraf, iddia ettiği alacağının neyden ve hangi dönemden kaynaklandığını somut olarak açıklamak zorundadır. Zira takip talebine de borcun dayanağı belgeler eklenmediği gibi müvekkilime de tebliğ edilmemiştir. Dava dilekçesinde dahi borcun hangi hizmetten neye ilişkin kaynaklandığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacı yan tarafından—– sayılı dosyası
ile davalı müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Müvekkil şirketin davacı tarafa borcu bulunmamasından ötürü yapılan takibe tarafımızca vekil edenimiz adına tüm ferileriyle birlikte itiraz edilmiştir. Bunun üzerine arabuluculuk aşamasına geçilmiş, ancak gerçekleşen görüşmede, taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişki ve borç-alacak durumları tarafların ticari defterleri ile sabittir. Müvekkilin takibe konu bahsi geçen ancak davacı tarafından açıklanmayan sözde faturalardan kaynaklı herhangi bir borcu bulunmamakta olup ticari defterler incelendiğinde bu husus açıklığa kavuşacaktır. İİK’nın 67/2. Maddesine göre; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının haksızlığı sabit hale gelecektir. Davacı-alacaklı açıkça kötü niyetli olup alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.—- davacının açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, bu arada davalı lehine icra inkar tazminatı hüküm altına alınmıştır.İcra İflas Kanununun 67/2. maddesinde takibatın haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda alacaklının diğer tarafın talebi üzerine icra inkar tazminatına mahkum edilebileceği öngörülmüştür. Müvekkilim şirketin davacı yana hiçbir borcu bulunmamakta olup işbu haksız davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafından davalı hakkında —– icra dosyası üzerinden yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Dava İİK 67.maddesi gereğince —- yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Dosyada taraf teşkili sağlanmış icra dosyası celp edilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konusuna ilişkin rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir.
—- Tarihli Bilirkişi Raporunda neticeten;
Davalının ödemesi gereken elektrik bedelinin —— hükümlerine göre ne olduğu: Taraflar arasında tüketilen elektrik hususunda itilaf olmadığı ve davalı abonenin borca dair itirazı olduğu lakin işbu fatura bedellerinin ödendiğine dair dosya muhteviyatında bilgi/belge olmadığından Davalının aşağıda belirtilen fatura borçlarını ödemekle yükümlü olduğu,
—-


Elektrik faturalarının ne kadarlık bir süre boyunca ödenmediği, bu itibarla davacının elektrik enerjisini kesmesi gerekip gerekmediği:
—–ödenmediği,
—- ödenmediği,
—— ödenmediği,
-Bu itibarla davacının, ilgili yönetmeliğin m.35(2) ve (4)’de belirtildiği üzere ikinci bildirim sonrasında da edimini yerine getirmeyen Davalının elektriğini kesmesi gerektiği,
Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise işlemiş gecikme zammı ve faizlerin belirlenmesi:
fatura dönemi boyunca işbu tesisatın elektriğinin kesilmemesinden dolayı elektriğin kesilmesi gereken tarih olarak dava konusu en son fatura olan —— döneminin bir sonraki bildirim tarihi olan —- tarihinin elektriğin kesilmesi gereken tarih olarak belirlendiği,
-Elektriğin kesilmesi gereken —- tarihine kadar olan dava konusu fatura bedellerinin gecikme zam bedelleri ile birlikte toplamda —–olduğu,
-Elektriğin kesilmesinden, icra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu fatura bedelleri toplamının, gecikme faiz bedeli ve faiz — bedelleri dahil olmak üzere toplamda —- hesap edildiği, kanaatine varılmıştır.
Dosya içeriğine uygun denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE,
1- Davalı borçlunun ——-sayılı yasa gereği değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
3-Kabul edilen asıl alacak —- %20 si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 77,60 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 23,20 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 988,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 972,74 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan 15,76 TL’nin davacının üzerine BIRAKILMASINA
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 1.136,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 18,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı. 20/01/2022