Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/518 E. 2022/570 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/518 Esas
KARAR NO: 2022/570
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/10/2020
KARAR TARİHİ: 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından—–bulunan dava dışı ——sürücü koltuğu emtiasının, davalı taşıyıcı şirket tarafından —— dava dışı sigortalı şirketin —–nakledilmek üzere teslim alındığını, davalı taşıyıcı firmanın sorumluluğunda —- nakli gerçekleşen hasara konu emtianın Hırvatistan’da yapılan işlemler neticesinde söz konusu emtiaları taşıyan araca kaçak yolcu/mülteci binmesi sonucu hasara uğradığının tespit edildiğini, oluşan zarar nedeniyle davalı şirkete yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, oluşan hasarın tespit edilmesi sonrasında taşıma senedine bu hususa ilişkin alıcı tarafından şerh düşüldüğünü, sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya —– tarihinde —hasar tazminatının ödendiğini ve sigortalının haklarına halef olunduğunu, ödenen tazminatın davalıdan tahsili amacıyla —- Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazlarının iptaline, —–sayılı icra dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafin aktif husumet ehliyeti ve müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, emtianın nakliye aracında uygun istiflenmemesi nedeniyle hasar meydana geldiği ifadesinin soyut olduğunu, CMR Konvansiyonu 30. Maddesi uyarınca müvekkiline usulüne uygun olarak ihbar yapılmadığını, mahkeme tarafindan müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesi durumunda dahi tazminat miktarının CMR Konvansiyonuna uygun şekilde tespit edilmesi gerektiğini, yasadışı göçmenlerin dorseye zarar vererek girmeleri ve taşınan emtianın da hasar görmesinin müvekkili şirktin önlemlerine karşın gerçekleştiğini ve dünya genelinde çözülemez bir sorun olduğunu beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı ——- yurt dışına sattığı emtiaların bir kısmının davalı akdi taşıyıcı sorumluluğunda hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili istemli davacı tarafça başlatılan —-Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce sigorta şirketinden hasar dosyası ve icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında takibin dosyamız davacısı tarafından ——-alacağın dosyamız davalısından tahsili için başlatıldığı anlaşılmış, davalının icra takibine süresi içerisinde itiraz ettiği, dava şartlarının tamam olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce taşımacılık sektöründe uzman bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişi—– tarihli raporunda özetle: ” Dava dışı —— davacı —- nezdinde —- tarihinde düzenlenmiş —–tarihleri arasında muhtelif cinsteki emtianın taşınması
sırasında meydana gelecek rizikolara karşı sigortalandığı, ———– tarihleri arasında geçerli toplam —– bedelinde teminat sağlandığı, poliçenin geçerli bir poliçe olduğu, poliçenin ——- başlığı altında; ‘Sigorta süresinin her ay itibariyle Sigortalıca bildirilecek gerçekleşmiş sevkiyat bedellerinin sigorta süresi sonunda erişeceği toplamı üzerinden poliçede yer alan sigorta fiyatı ile yapılacak hesaplama sonucu tahakkuk edecek primin minimum ve depo primini aşan kısmını sigortalı defaten sigortacıya ödeyecektir.’ Şartının olduğu görülmekle birlikte, dava konu taşımaya ilişkin olarak
düzenlenmiş spesifik bir poliçe veya ay içinde yapılan sevkiyatların davacı sigorta şirketine bildirildiğine ve ek prim tahakkukları ve bunların ödendiğine dair bir veri dosya kapsamında mevcut olmadığı, dava dışı sigortalıya ait —- kasa, —– sadece emtianın komple kamyon hamulesi olarak taşındığı, akdi taşıyıcı olan davalı —– bir taşıma sözleşmesi ile yükün taşıma işini ihbar olunan —- verdiği, — tarihli —–tarafından tutulan tutanakta, aracın mührünün kırıldığı, brandanın üst kısmının kesilmiş olduğu, araç içerisinde taşınan emtia arasında kaçak göçmenlerin yakalandığı
belirtildiği, dosyaya sunulu olan fotoğraflardan, araca kaçak giren kişilerce emtianın taşındığı kolilere ve emtiaya zarar verildiği, ekspertiz raporunda toplam emtia hasarının—- olduğu şeklinde tespitte bulunulduğu , Davacının sigortalısı ve emtia üzerinde hak sahibi olan —-tarafından —– tarihinde alıcısı tarafından CMR üzerine şerh düşülerek alınan emtiadaki hasar için —– tarihinde CMR Konvansiyonunda yer alan ihbar süresi içerisinde kendisine navlun faturası düzenleyen akdi taşıyıcı ——– tarihinde hasar ihbarının yapıldığı, davacı —— tarihinde, dava dışı sigortalısı ——- ödediği, davacının ödediği tazminatın rücuen davalı akdi taşıyıcıdan talep ettiği, davacı tarafından düzenlenen —— tahtında mezkur taşımaya ait spesifik poliçenin veya mezkur taşımanında içinde yer aldığı aylık sevkiyat birimi ve bunlara tahakkuk eden ek primin ödendiğine dair bir belgenin yokluğunda, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre halefiyet şartları oluşmadığından davacı sigorta şirket ödemesinin——olarak kabul edileceği, bu tarz bir ödemenin rücuen talep edilemeyeceği, dosya kapsamında sigortalı tarafından davacı sigorta şirketine usulüne uygun olarak verilmiş bir alacağın temliki de mevcut olmadığından, TBK’da yer alan alacağın temliki hükümlerine göre de davacının davalıdan tazminat talebine hak kazandığının ileri sürülemeyeceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, Mahkemece davacı tarafından halefiyeti sağlayan bu belgelerin sunulması kabul edildiği takdirde davacının halefiyete bağlı olarak, zararın meydana gelmesinde sorumlu olduğu tespit edilen akdi taşıyıcı davalı —- gereğince hesaplanan—– tutarında gerçek zarar bedelini ve CMR Konvansiyonu 27’nci maddesi gereğince takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında faizi talep edebileceği ” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça ‘ibraname’ başlıklı belge eklenerek rapora itirazda, davalı tarafça beyanda bulunulmuştur.
Davacı yanın itirazlarını karşılamak üzere bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi —–tarihli raporda ” Davacı vekili tarafından, itiraz dilekçesine ek olarak sunulan ibraname başlıklı belge dosyaya daha önce sunulan hasar dosyası içerisinde gerek fiziki olarak gerekse—üzerinde dosya kapsamı içinde mevcut olmadığı, sunulan ibraneme başlıklı tarihsiz belge incelendiğinde; —– hasar dosyasına istinaden —- ödemeyi davacı sigorta şirketinden tahsil eden sigortalısı —- tarafından, üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını ödenen tazminat tutarı kadar davacı —–devri temlik ettiğini beyan ettiği, altında hak sahibi— kaşesi üzeri imzası olduğu, Mahkemece belgenin başlatılan takip öncesi alındığı yönünde bir kanaate varılması durumunda; davacının—- kapsamında, kök rapordaki tespitler doğrultusunda meydana gelen gerçek zararı ve takipteki asıl alacak tutarı kadar olan —-, hasardan sorumlu olan davalı ——-yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora itiraz edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, hasar dosyası, ekspertiz raporu, bilirkişi kök raporu birlikte değerlendirildiğinde: davanın davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait emtiaların hasar görmesi nedeniyle akdi taşıyıcıdan rücuen tazminat istemli başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiş, hasar gören emtiaların davalı akdi taşıyıcının sorumluluğu kapsamında taşıma sırasında hasara uğradığı anlaşılmış ise de davacı 6762 sayılı TTK’nın 1301. maddesi gereğince ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödemekle yükümlü olduğu tazminatı ödedikten sonra zarar sorumlularına rücu edebilecek olup, dava dışı sigortalı — davacı —— arasındaki geçerli poliçede ek prim tahakkuku özel şart olduğu halde dava konu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş spesifik bir poliçe veya ay içinde yapılan sevkiyatların davacı sigorta şirketine bildirildiğine ve ek prim tahakkukları ve bunların ödendiğine dair belgeler dosya kapsamında mevcut olmadığından TTK’nın 1472.maddesinde düzenlenen halefiyet şartlarının gerçekleşmediği ödemenin lütuf ödemesi kapsamında olduğu kanaatine varılmış, ——— kararı gereği sigortacının açtığı rücu davasında halefiyet şartları gerçekleşmeyip sigortacı ödeme yaptığı sigortalısından zarar sorumlusuna karşı olan dava hakkını alacağın temliki yoluyla devralmışsa talebin TBK’nın 183 vd maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerekmiş, somut olayda mahkememizce davacı tarafça bilirkişi raporu sonrası sunulan tarihsiz temlik beyanını taşıyan ibranameye itibar edilmemiş, davacının sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkı bulunamayacağının kabulüyle, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök rapor doğrultusunda davacının davasının esastan reddine karar vermek gerekmiş, koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebi uygun bulunmamış ancak bu husus sehven hüküm kısmında unutularak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 3.061,53-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 2.980,83‬‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.396,00-TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine 2022 yılı AAÜT tarifesine göre takdir edilen 24.396,10 -TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5- Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.19/07/2022