Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/507 E. 2023/188 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/507 Esas
KARAR NO: 2023/188
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ: 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– günü, —–mevkinde davalı sürücü —-yönetiminde çekicisi —– plakalı olan, davalı —– adına kayıtlı ve diğer davalı ——- poliçesi ile sigortalı —– çekicisinin yolun sağ emniyet şeridinde park etmiş —–kapısını açıp, sağ şeride inen davacıların murisi ——- açılan sol ön kapısına çarpması neticesi meydana gelen kazada — öldüğünü, davacıların bu nedenle davalılardan tazminat talebinde bulunduğunu, meydana gelen trafik kazasına ilişkin; müteveffanın kullanmakta olduğu arac arızalanmasıyla sebebiyle zorunlu olarak emniyet şeridine çekmek zorunda kaldığını, bu esnada çekiciyle seyir halinde olan davalı —–, kapıyı açarak araç dışına çıkan müteveffaya çarparak müteveffanın ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası durmayarak ihbar üzerine —– mevkinde polislerce gözaltına alındığını, ilgili kazadan işleten olan şirket ve poliçe kapsamında maddi ve manevi tazminat sorumluluğu bulunan sigorta şirketinin de davalı —– birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenlerle ölümlü trafik kazası neticesinde hayatını kaybeden ve geride bakmakla yükümlü olduğu davacıları bırakan müteveffa —–vefatı nedeniyle, maddi tazminat yönünden 6100 sayılı HMK madde 107 çerçevesinde belirsiz alacak davası olarak açılmış iş bu davada, alacağın belirlenmesi akabinde değer artırım yolu ile talebi netleştireceğini beyanla, vefat tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte, davacı müvekkili—– adına şimdilik—-destekten yoksun kalma tazminatını, davacı müvekkili—– destekten yoksun kalma tazminatını, davacı müvekkilleri duydukları acı, elem ve ızdırap ile müteveffadan yoksun büyüyecek davacı—– manevi zararı yönünden dava tarihinden işletilecek faizi ile birlikte, davacı —- manevi tazminata, davacı —- manevi tazminata, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından davalılar aleyhine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle;——– poliçesi ile sigortalı olduğunu, istenen tazminatın talep hakkının zamanaşımına uğradığını, manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak trafik poliçesi’nde teminat bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından müteveffanın annesi —- tarihinde ——– sorumluluğun yerine getirildiğini ve davacı yan tarafından da bu ödemeyi takiben ibraname imza altına alındığını, müvekkili şirketin —— limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, iş bu nedenlerle açılmış olan davanın geçerli ibraname ile yapılan ödeme neticesinde zararlar karşılandığından reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini; aksi halde, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemişlerdir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, —– tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hayatını kaybeden—– mirasçılarının olay nedeni ile destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce müteveffanın nüfus kaydı —- üzerinden çıkartılarak dosya içerisine alınmış, hasar dosyası, ceza dosyası celp edilmiş, —-rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı —– dosyasının incelenmesinde, —– düzenlenen rapora sonucuna göre olayda —- kontrolsüzce sağ şeride taşacak vaziyette aracının kapısını açarak araçtan inen maktül —- dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu sanık —- ise alt düzeyde tali kusurlu olduğu kanaatiyle davalı —- müteveffa —– taksirle ölümüne sebebiyet verme suçundan dolayı alt sınırdan hapis cezası ile cezalandırıldığı, cezasının adli para cezası seçenek yaptırımına çevrildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın—– görevli 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup; bilirkişi heyeti —- raporunda özetle—- plaka numaralı —— yüksek hızla seyre izin verilen otoyolda, emniyet şeridine park etmiş olduğu otomobilin sol ön kapısını, üç trafik şeritli taşıt yolunun sağ şeridine tecavüz edecek şekilde aniden açtığı ve kendisinin de sağ şeride indiği, bu suretle trafiği tehlikeye düşürdüğü ve davalı—— şeridine aniden girdiği, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiği olayda birinci (asli) derecede ve %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, —-sürücüsü davalı —— seyir sırasında ön ilerisini sürekli ve etkin biçimde kontrol altında tutması ve sağ emniyet şeridinde park halinde bulunan araç çevresinde yaya hareketi olabileceğini düşünerek, mümkün olduğu kadar, —— açığından geçmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek yola gerekli dikkati vermeyerek ölen sürücü tarafından park edilmiş aracın kapısına ve ölen şahsa çarparak tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmiş olduğundan ikinci (alt düzeyde tali) derecede ve %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.Davacıların zararının hesaplanması amacıyla aktüer uzmanından rapor alınmış, bilirkişi —- tarihli raporunda—– plakalı aracın kaza tarihinde geçerli —- davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı,—–olduğu, —-vefatından sonra geriye hak sahibi davacı eşi —- ve oğlu—– dava dışı annesinin bulunduğu, davalı sigorta tarafından davacı hak sahiplerine ödeme yapılmadığı, sadece dava dışı anneye —– tarihinde —- maddi tazminat ödemesi yapıldığının anlaşıldığı, davacı —– nihai ve gerçek maddi zararının —- davacı —— nihai ve gerçek maddi zararının —-olduğu, davacı hak sahiplerinin nihai ve gerçek maddi zararları toplamı—– tutarındaki bakiye teminat limitinin altında kaldığı” şeklinde görüş belirtmiştir.Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve kusura ilişkin alınan rapor bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, ceza dosyasında —-alınan rapor ile mahkememizce — kusur raporunun birbiriyle uyumlu ve olayın oluş şekline uygun olduğu, olayda tarafların kusur durumunun tespiti için amacıyla düzenlenmiş iki raporda da teknik değerlendirmeler sonucu aynı nedenlerle taraflara aynı kusurun verildiği, —– tarihinde müteveffa —— asli kusuruyla meydana gelen kaza neticesi ağır yaralandığı, hastanede tedavisi devam ederken -tarihinde vefat ettiği anlaşılmış, denetlemeye elverişli aktüer bilirkişi raporu ile meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden — geride kalan hak sahiplerinden olan davacı eşi —-, davacı oğlu —-destekten yoksun kalma maddi zararı hesaplanmıştır. Davacılar vekili, —- tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat istemli dava değerini hesaplanan bu tazminat miktarlarına artırmıştır. Mahkememizce rapor ve değer artırım dilekçesi doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacıların manevi tazminat istemleri yönünden; TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir ” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Buna göre, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, tarafların dosyada mevcut sosyal mali durumlarını gösteren evraklar ile uyap üzerinden sorgulanan takbis malvarlığı, trafik tescil kayıtları ve yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüyle, davacı çocuk için 30.000 TL, davacı eş için 40.000- TL olmak üzere toplam 70.000-TL manevi tazminatın davalılar —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KABULÜ ile; davacı eş ——için 209.645,71-TL, davacı küçük —— destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam — tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden —– dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden —- vefat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilsen davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; davacı eş —- davacı —manevi tazminatın davacıların desteğinin vefat tarihi olan 17/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine
3-Harçlar Kanununa göre maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 16.436,05-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 1.369,62 TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 4.092,00-TL ıslah ıslah harcının mahsubu ile arta kalan bakiye 10.974,43‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Kanununa göre manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 4.781,7‬‬-TL harcın, davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 36.685,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 11.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre takdir olunan 11.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 2.823,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.990,08 TL’sinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 738,10 TL’sinin davalı —–arta kalan 513,88 TL’sinin davalı —— tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 958,73 TL’sinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 355,58 TL’sinin davalı ——-davalı ——– arta kalan 247,57 TL’sinin davalı ——- ise davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/03/2023