Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2021/788 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/506 Esas
KARAR NO: 2021/788
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalıdan olan alacağına ilişkin —- Davalı —- kötü niyetli bir şekilde borcun tamamına ve fer-ilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, Tarafların gerçekleştirdiği, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı/borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına çarptırılmasını dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı yana tahmilini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki alışverişin —-tarihi itibari ile sonlandığını, bu tarihten itibaren davalı tarafından açılmış bir sipariş olmadığı gibi alınmış bir hizmet ve emtianın da bulunmadığını, taraflar arasındaki en
son alış verişin —-havaleler ile ödendiğini, davacı tarafından, —bedelli faturaların tanzim edildiğini, Ancak davalının, bu faturaların düzenlenmesini gerektirecek bir hizmet veya emtia almadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; Davaya konu borcu oluşturan faturalardan—- bedelli faturaların davalı şirkete tebliğ edilmediğini, dolayısıyla davalının haberdar dahi olmadığı faturalar için ödeme yapmasının beklenemeyeceğini, davalı şirket ile davacı arasındaki alış verişin —-tarihi itibari ile sonlandığından, bu tarihten itibaren açılmış bir sipariş olmadığı gibi alınmış bir hizmet ve emtiada bulunmadığından, —-bedelli e-fatura davalı şirket tarafından kabul
edilmeyip davacıya yasal —– görüleceğini, sonuç olarak; izah edilen ve re ‘sen nazara alınacak nedenlerle; yapılacak yargılama neticesinde işbu davanın ve %20 icra inkâr tazminatı taleplerinin esastan reddini, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve
vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.Davacı vekili,— şekilde borcun tamamına ve fer-ilerine itiraz ettiğini iddia etmekte, davalı vekili ise Taraflar arasındaki alışverişin —-tarihi itibari ile sonlandığını, bu tarihten itibaren davalı tarafından açılmış bir sipariş olmadığı gibi alınmış bir hizmet ve emtianın da bulunmadığını, taraflar arasındaki en son alış verişin —– tarihinde gerçekleştiğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını savunmaktadır.
Davaya konu edilen —- üzerinde yapılan inceleme, davacı vekilinin, —tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibine giriştiği, ödeme emrinin — tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin— tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı vekilinin —- hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak, takibe konu edilen fatura içeriklerinin, davalıya teslim edilip edilmediğini ve bu kapsamda davanın takibe konu edilen alacağını davalıdan talep edilip edilemeyeceğinin tespiti için dosyanın — edilmesine karar verilmiştir.
Davacı —- dönemlerine ait açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nin 64.ve devamı maddelerinde belirli kanuni şartları taşıdığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle
sahibine delil olma özelliği taşıdığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda yapılan inceleme ile taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı açık hesap ilişkisine dayalı ticari işlemlerin yapıldığı, davacı ticari defterlerinde takip tarihi itibari ile davalının —- bakiye borçlu olduğu , davalı ticari defterlerinde ise davacının takip tarihinde davalıdan —- bedelli faturaların davalı ticari defterlerine kayıt edilmediğinden ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen —- faturasının davacı ticari defterlerine kayıt edilmediğinden kaynaklandığı bunlar dışındaki bakiyenin uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ibraz ettiği —- ihtilafa konu— olarak bildirilmediği görülmüştür. Davalının —- döneminde davalıdan alım olarak —- alım bildiriminde bulunduğu bu faturanın
iadesine ilişkin — satım bildiriminde bulunduğu, davacının davalı adına düzenlediği —- bedelli faturaların irsaliyeli fatura olduğu teslim eden kısmında —- imzası olduğu, teslim alan kısmında teslim imzası olmadığı görülmüştür. Davacının davalı adına düzenlediği düzenlenen —- bedelli fatura her iki tarafın ticari defterlerinde bulunduğundan ve —- bildirildiğinden bu fatura üzerinde ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının ibraz ettiği —-olarak bildirildiği görülmüştür. Davacının——-bildirimde bulunduğu davalının iade olarak bildirimde bulunduğu faturayı alım olarak — bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının davalı adına düzenlediği —-
fatura olduğu tespit edilmiştir. —-sistemini kullanan mükellefler faturayı tebliğ
almadıklarını iddia edemezler. Ancak e-ticari fatura uygulamasında faturanın
muhatabına red veya kabul seçeneği sunulur ve TTK 21’de düzenlenen 8 gün içerisinde faturanın red veya kabul edilmesi imkanı sağlanır. E-fatura sisteminin işleyişine göre 8 gün içinde red veya kabul seçeneği seçilmediği takdirde e-ticari fatura
kabul ve tebliğ edilmiş olur. Bu şekilde TTK 21’de öngörülen faturaya itiraz süresi e- fatura portalında öngörülmüştür. Dosya kapsamında davalı dilekçesinde e-fatura sistemindeki e-ticari faturanın reddedildiği beyan edilmemiştir. Bu sebeple dava
konusu faturaların davalıya teslim edildiği kabul edilmelidir. Davalı bu faturayı e-fatura sisteminden red ettiği şeklinde beyanda bulunmamıştır. Davalı dosyaya sunduğu iade
faturası ile faturayı iade ettiğini iddia etmektedir. Davalının sunduğu faturanın e-temel fatura olduğu tespit edilmiştir—— elektronik fatura sistemi üzerinden gönderilen ve muhatabın kabul etmesine bağlı olmadan muhataba iletilen fatura
olduğundan bu faturaların tebliğinin gerçekleşmemesi sözkonusu değildir. E-Fatura uygulamasında——- düzenlenen e-Faturalara sistem üzerinden müdahale yapılamamakta ancak Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 18’inci maddesinin (3) numaralı fıkrasında belirtilen harici itiraz yollarıyla itiraz edilebilmektedir. Dosya da davacının bu faturalara usulüne uygun şekilde itiraz ettiği
ve iade ettiği tespit edilmemiştir. Davalı —– bedelli iade faturasında fatura muhteviyatındaki ürünler tarafımıza teslim edilmemiştir şeklinde not koymuştur. Davacı vekili iade faturasının davalıya iade edildiğini belirterek fatura içeriğini davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş ise de iadeye konu fatura içeriğindeki malların teslimine dair davalıdan sadır imzalı sevk irsaliyesi veya belge ibraz etmemiş olup bu kapsamda fatura içeriklerinin davalıya teslim edildiği ispatlanmadığından bu talebi kabul edilmemiş ve davalının defterlerinde — tutarındaki alacağın kayıtlı olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun — sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine 5.015,80 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 342,63 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Alınması gerekli 342,63 TL harcın, Davacı tarafından yatırılan 342,39 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 0,24 TL harcın terkin sınırın altında kalması nedeniyle alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 342,39 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 917,10 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 162,26 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 754,84‬ TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.015,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre 233,54 TL’sinin davalıdan , 1.086,46 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021