Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2023/117 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/504 Esas
KARAR NO: 2023/117
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2020
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı —–arasında imzalanan —– müvekkili, davalının üstlenmiş olduğu —–kapsamında ——- —–katına çıkan engelli ——- yaptığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında almış olduğu işi eksiksiz bir şekilde yaparak davalıya teslim ettiğini, davalı firmanın —– tarafından tarafından hazırlanan —— ekte olup bu rapordan da görüleceği üzere davalı firma yetkilileri tarafından hesaplanan —- hakediş tutarı —– toplam tahakkuk tutarı—–olduğunu, davalı firma tarafından, —-müvekkil tarafından yapılan işin geçici kabulünü yaptığını, müvekkilinin kesin hakediş raporu doğrultusunda yapmış olduğu iş nedeni ile davalıya —— bedelli hakediş kesin hesap faturasını gönderdiğini, davalı firma işin başında müvekkile ——-avans ödemesi yaptığını, davalının avans olarak ödemiş olduğu meblağ düştüğünde; davalının müvekkile—–borcu kaldığını, davalı kat edilen döviz cari hesap ekstresinden de görüleceği işin bedelinin bakiye kısmı olan—– borcunu halen daha müvekkile ödemediğini, —– içeriği davalının da kabulünde bulunan faturanın, bakiye —– da davalı tarafından derhal ödenmesi gerektiğini, müvekkil tarafından davalı firmaya gönderilen —– borcun ödenmesi istemli ihtarname davalı firmaya —– tarihinde ulaştığını, davalı firma vekili müvekkile göndermiş olduğu ekte bulunan —— yevmiye nolu ihtarnamesi ile özetle kendilerinin müvekkile talep edilen tutarda borçlu olmadığını bu nedenle ihtarname içeriğini kabul etmedikleri bildirildiğini, davalı firmanın müvekkile olan borcunu ödememesi üzerine tarafımızca davalı firma hakkında——dosyası üzerinden —–asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, davalı vekili —– dilekçesi ile alacağa, faize ve faiz oranına itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, —— avans ödemesi yaptığını, davalının avans olarak ödemiş olduğu —– davalının cari hesabından düşüldüğünde davalının müvekkile —– kaldığını, Davalı ekte gönderilen ve kat edilen —– cari hesap ekstresinden de görüleceği işin bedelinin bakiye kısmı olan ——halen daha müvekkile ödemediğini, davalı firma müvekkil firma tarafından gönderilen ——-hakediş faturasına itiraz etmediğini, taraflar arasında kat edilen cari hesapta davalının müvekkile borçlu olduğu da açıkça görüldüğünü, davalı firma vekili, davalıya alacak talebi ile göndermiş olduğu ihtarnameye vermiş olduğu cevabında müvekkilin işi geç teslim ettiğinden bahsedildiğini, müvekkil işi sözleşmede belirtilen tarihte teslim edememiş ise de bu tamamen davalı tarafın tutum ve davranışlarından kaynaklandığını, davalı taraf müvekkile herhangi bir gecikme cezası uygulamadığını, eğer iş müvekkilden kaynaklanan nedenlerle gecikmiş olsaydı; davalı, sözleşme hükümleri gereğince müvekkile gecikme cezası uygulayacağını, kesinlikle kabul etmemekle birlikte davalı tarafın işin tesliminin müvekkilden kaynaklanan nedenlerle geciktiği iddiasında olması ise ayrı bir dava konusu olup davalının işin bedelini eksik ödenmesi için bir gerekçe olmadığını, müvekkile gecikme cezası uygulayamayan davalının bakiye borcunu ödememesine gecikmeyi gerekçe yapması, tamamen davalının kötü niyetinden kaynaklandığını, davalı vekili itiraz dilekçesinde işlemiş faize ve faiz oranlarına da itiraz etmiş ise de; davalı taraf —–ayından beri temerrüdde olmasına rağmen tarafımızca takip tarihinden itibaren faiz talep edildiğini, taraflar tacir olup talep edilen faiz de ticari faiz olduğunu, davalı tarafın faize ilişkin itirazları da yersiz olduğunu savunarak; davalı/ borçlunun, —– dosyasına yapmış olduğu – itirazın iptali ile takibin devamına; borçlunun alacağın ——- aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkili Şirket aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün 2020/13110 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine süresinde itiraz edildiğini, öyle ki ödeme emrinin tebliği üzerine şirket kayıtları tetkik edildiğini, kayıtların tetkiki neticesinde davacı şirketin Müvekkilim Şirket’ten herhangi bir alacağının olmadığının tespiti üzerine süresinde takibe itiraz edildiğini, yukarıdaki beyanımız saklı kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek adına davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, müvekkili Şirket kayıtlarında davacının iddia ettiği herhangi bir alacağa rastlanılmadığını, varlığı iddia edilen alacağın zamanaşımına uğramış olması ihtimali de kuvvetli olduğunu, bu nedenle zamanaşımı nedeni ile davanın reddini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——Müdürlüğü’ne, ——-müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememiz tarafından aldırılan ——–tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- İnceleme konusu ticari defterlerden envanter defterinin açılış tasdiklerinin gerek Davacı şirket gerekse de Davalı şirket tarafından yasal süreler içerisinde yaptırıldığı, davacı şirketin e defter beratlarının yasal süresinde sisteme yüklendiği, davalı şirketin —— ait yevmiye defteri beratının yasal süresininden sonra sisteme yüklendiği ancak bu durumun defterlerin delil niteliğine zarar vermediği,
2- İcra Takibine konu e-faturanın gerek Davacı şirket gerekse de Davalı şirket tarafından ticari defterlere kaydedildiği, yapılan kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu,
3- Bilirkişi incelemesine tabi ticari defterlerin HMK’nun 222. Maddesi uyarınca delil teşkil etme vasfına haiz oldukları,
4- Raporun 3.3.1. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere iş bedelinin —- olmak üzere toplam—– tutarında olduğu,
5- Raporun 3.3.2. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirketin —– tutarında bir meblağı davacıya avans olarak gönderdiği, sözkonusu avans bakiyesinin —- cinsinden olduğu, her iki şirket tarafından da yevmiye defterlerine VUK uyarınca kur değerlemesi yapılarak —— olarak kaydedildiği,
6- Raporun 3.3.3.1. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı şirketin alacak tutarının, fatura tarihi olan —- karşılığı —– olduğu,
7- Raporun 3.3.3.2. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı şirketin takip tarihi olan —- itibariyle alacak tutarının —— olduğu,
8- Raporun 3.3.3.3. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere takip tarihi olan — itibariyle alacak üzerinden hesaplanan temerrüt faizi tutarının -olduğu,
9- Raporun 3.2.1. Bölümünde belirtildiği üzere Davacı şirketin Davalı şirketten yasal defter kayıtlarına göre, işbu rapor tarihi itibariyle, – tutarında alacaklı olduğu,
10- Raporun 3.2.2. Bölümünde belirtildiği üzere Davalı şirketin Davacı şirkete yasal defter kayıtlarına göre, işbu rapor tarihi itibariyle, —tutarında borçlu olduğu,
11- Raporun 3.3.3.3. Bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Davacı şirketin Davalı şirketten olan alacak miktarının işbu rapor tarihi itibariyle —karşılığı — tutarında olduğu,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki — tarihli eser sözleşmesine dayalı eser bedeline ilişkin kesin faturanın tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca “(1)Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. (2)—– dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden —— ödenebilir. (3)—— dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden —– ödenmesini isteyebilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi —– tarihli eser sözleşmesine dayalı eser bedeline ilişkin kesin faturanın tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, taraflar arasında sözleşmenin bulunduğu ve davacının edimi ifa ettiği —— yönünde herhangi bir çekişmenin bulunmadığı, davalının savunmasını sözleşmenin davacı tarafından süresinde ve eksiksiz olarak ifa edilmediği olgusuna dayandırdığı ancak davalının temerrüt veya ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğüne ilişkin bir savunması ve delili bulunmadığı, bu sebeple tarafların takip tarihi itibariyle sözleşme ile bağlı olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmekle mükellef olduğu, bu kapsamda davalının somut olayda sözleşmeden temerrüt veya ayıplı ifa nedeniyle dönmüş olduğuna dair bir savunma ve delil bulunmaması nedeniyle sözleşme ile bağlı olduğu ve ayıplı ifa nedeniyle herhangi bir tazminat ve takas talebi bulunmamakla da teslim edilen eserin bedelini ödemekle mükellef olduğu, davacının davaya konu icra takibini ——üzerinden başlattığı, bu sebeple yukarıda atıf yapılan yasa hükmü uyarınca seçimlik yetkisini alacağın fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesi yönünde kullandığının kabulünün gerektiği, bu sebeple alacak hesaplanırken takip tarihindeki —- üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, kapsamda —- tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında taraflar asındaki sözleşme hükümlerine göre davacının takip tarihi itibariyle ——- faiz alacağının bulunduğu, dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında kısmen haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun—- sayılı takibine yaptığı itirazın —- asıl alacak ve— işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam — yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle — asıl alacak ve —- işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam —– yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın (42.794,64 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 8.558,928 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (42.794,64 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 2.923,30 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 591,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.332,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 653,40 TL dava açma masrafı, 11,50 TL vekalet harcı, 2.512,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.177,40 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına ———–göre 2.777,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (42.794,64 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (6.154,48 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 6.154,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/ret oranına ——— göre 1.154,03 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 165,97 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/02/2023