Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2021/128 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/497 Esas
KARAR NO : 2021/128

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı—– olan, alacaklısı——— tanzim tarihli,——– tutarlı senet aslı, davacı———– kaybolduğunu, yapılan tüm aramalara rağmen halen bulunamadığını, kayıp edilen edilen senedin üçüncü şahısların ellerine geçmesi ve takibe konması veya herhangi bir alacak davasına konu edilmesi halinde kendisine tahsil amacıyla bırakılan senetten dolayı sorumluluğu nedeniyle davacı bankanın mağdur olacağını, bu nedenle kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve davacı bankanın mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve senedin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——————– Müdürlüğü İlanları,
2—————-ödeme tarihli tarihli bono sureti,
3—————— Müdürlüğü Kayıtları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Talep , bononun zayi nedeni ile iptali talebine ilişkindir.
Dava hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı T.T.K.nun 818 madde hükmü delaletiyle Aynı kanunun 757,762,763,764 madde hükümleri gereğince zayi nedeniyle bono iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın;talebe konu bononun kaybedilip kaybedilmediği, kaybedilmiş ise bononun iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de, senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir.
Hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden istemlerin çekişmesiz yargı işi olduğu, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir.
Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, bonolara uygulanacak olan hükümlerin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir.
Kaldı ki, dava sırasında yapılan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, bono iptali kararının iptali talep edilebilecektir.
Dolayısıyla mahkemeyi tereddüte sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır.
Davacı tarafından zayi edildiği bildirilen bono ile ilgili olarak TTK 761. ve 762. madde hükümleri gereğince bonoyu bulanların veya herhangi bir nedenle ellerinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde mahkememize ibraz etmeleri veya bir bildirimde bulunmaları, aksi takdirde bononun iptaline karar verileceği konusunda —–ilanlar yapılmış,ayrıca uyuşmazlık konusu bononun davanın hitamına değin mahkememize de ibraz edilmediği anlaşılarak, davanın kabulü ile 6102 sayılı TTK’nin 818/1-s maddesi yollamasıyla 764/1. maddesi uyarınca davaya konu bononun zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Nihai olarak talebin H.M.K.’nun 382/6 madde hükmünde çekişmesiz yargı işleri arasında belirtilen kıymetli evrakın iptaline ilişkin olduğu, H.M.K.’nun 316 madde hükümleri gereğince basit yargılama usulüne tabii bulunduğu, çekişmesiz yargı işlerinde karşı taraf olmadığından ve bononun mahkememize herhangi bir ibrazın bulunmadığının anlaşılması nedeniyle tahkikat aşamasının sonuçlandırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Keşidecisi ——-keşide tarihli———- bedelli senetin zayi nedeni ile İPTALİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin DAVACI UHDESİNDE BIRAKILMASINA,
4-Kalan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde DAVACI/VEKİLİNE İADESİNE,
Kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.