Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2023/152 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/496 Esas
KARAR NO : 2023/152

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline ait 34 CBT 462 plâkalı, Renault-Megane sedan marka ve tip otomobilin davalı şirket nezdinde, 11/06/2019 tarihli 184341719 numaralı karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile ve sonra 269789919 poliçe numaralı “Birleşik kasko Sözleşme Sigorta Poliçesi” (Genişletilmiş Kasko) ile teminat altına alınmış olduğunu, müvekkiline ait aracın 19/01/2020 tarihinde, şirket çalışanlarından Nijat Nourov’un yönetimindeyken Çiğli Anadolu caddesi (Karşıyaka-İzmir) istikametinde seyir halindeyken, Sürücü tarafından fark edilemeyen bir aracın yüksek hızla önüne kırması sonucunda, direksiyon hakimiyetini kaybederek, önce kaldırıma ve kaldırım üzerindeki aydınlatma direğine çarptığını, devamında aracın kontrolünün sağlanamaması neticesinde yaya üst geçidinin altında bulunan asansörün dış cephesindeki kaplamaya çarpması sonucunda, aracında tek taraflı kaza nedeni ile ciddi hasar meydana geldiğini, kaza neticesinde hasara uğrayan aracın kullanılamaz duruma geldiğini ve halihazırda hurda niteliğinde olduğunu, aracın hurda durumda olduğunu iddia ettiği; davanın kabulü ile daha sonradan arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, sigortalı araç sürücüsü herhangi bir gerekçe olmaksızın olay yerini terk ettiğini, hasarın teminat dışı olduğunu, davanın reddedilmesini talep ettiklerini, dava konusu 34 CBT 462 plaka nolu sigortalı aracın müvekkil şirket nezdinde Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi-Genişletilmiş Kasko poliçesi bulunduğunu, 19/01/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında terk edilen sigortalı araç için trafik polisleri tarafından kaza tespit tutanağı tutulduğunu ve araç sürücüsünün tespit edilemediğinin kayda geçirildiğini, hasarın olay yeri terk, yasal sınırın üzerinde alkollü araç kullanımı ve geç ihbar nedenleriyle teminat dışı olduğunu, sigortalının beyan yükümlülüğüne kasten aykırı davranmakta olduğunu ispat yükünün davacının üzerinde olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca kazanın olduğu saatteki alkol durumunun tespiti ile kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip, gerçekleşmediğinin, başka unsurlarının etkili olup olmadığının tespit edilmesini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere hasarlı araç için ekonomik olan seçenek araca pert total işlemi uygulanması gerektiğini, sigortalının talebinin haksız ve fahiş olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşmediğini, talep edilen faizin yanlış olduğunu, yasal faiz talep edilmesi gerektiğini savunarak; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir

İNCELEME ve GEREKÇE :
—– Amirliği, —– Mahkemesi, ——- müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce aldırılan —— bilirkişi heyet raporunda özetle;
“- Dava dosyasında, kaza esnasında —–sürücüsü olduğunu kabul eden — yukarıya alınan ifadesindeki açıklamalarında, yönetimindeki aracı, seyir esnasında üzerine kırdığını beyan ettiği başka bir aracın var olduğunu kanıtlayan, dosyada herhangi belge ve bilgi bulunmadığı,
Bu nedenle, başka bir aracın önüne kırması ile kazanın meydana geldiği iddiası hususunda herhangi inceleme ve dolayısıyla, davaya konu edilen trafik kazası ile kli bir kusur değerlendirmesi yapılmasının mümkün olamadığı,
Ancak; aracın, fotoğraflarında görülebilen kaza sonrasındaki hasar durumuna göre, seyir esnasında ———– kaza yerine geldiğinde (hangi sebeple olursa olsun) bu hızla seyir esnasında savrulması neticesindeki çarpmalar etkisi ile, bu ağırlıkta hasara maruz kalmış olduğu,
Dosyaya sunulu bulunan belgelerin dikkate alınması sureti ile yapmış olduğumuz incelemeler neticesinde;
Davaya konu edilen trafik kazasında hasara maruz kalan, yukarıda teknik özellikleri açıklanan —- plâkalı aracın, fotoğraflarında görülebilen ve Ekspertiz raporunda tespit edilmiş hasarlarının, nitelikleri itibarı ile, teknik ve ekonomik yönden onarılmasının uygun olmadığı, onarılsa bile, kullanımda, gerek can güvenliği ve gerekse ortamda yaratabileceği tehlikeler yönünden uygun ve mümkün olmadığı, bu nedenle de aracın tam hasarlı ——- değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olduğu,
Bu çerçevede, yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda,
– Aracın, hasara maruz kalmadan önceki durumu ile piyasa rayiç değerinin, (bedeli peşin ve nakit ödenmek koşulu ile)… —–
– Aracın, fotoğraflarında görülebilen hasarlı durumu ile, Piyasa rayiç değerinin, ———— olduğu,buna göre, davaya konu edilen trafik kazasından dolayı hasar zararının, (hasarlı aracın sigortalıda
kalması durumunda) ;——- olduğu,
Davalı —- araç için —–tarihleri arasında geçerli ——— tanzim ettiği, bu halde kaza/hasar günü olan—– itibarı ile Davalı ———— tarafından tanzim olunan —- ———– Poliçesi —–araç için—–sağladığı,
Tüm detayları yukarıda belirtildiği üzere; davacının maliki olduğu — araç sürücüsü dava dışı —- olay yerini terk sebebinin A.5 maddesinin ilgili hükümlerini bertaraf amacı ile hareket edilip edilmediği, ispat külfetinin sigortacıdan sigortalıya geçip geçmediğinin takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,
Sayın Mahkeme’ nin ispat külfetinin yer değiştireceği görüşünde olması halinde; davacı sigortalının talebi, genel şartların A.5 maddesine göre teminat dışında olduğu,
Sayın Mahkeme’ nin ispat külfeti yer değiştirmeyeceği görüşünde olması halinde ise; bu kez sigortalının kaza mahallini genel şartların A.5.4 ve A.5.5 maddelerini ihlal amacı ile terk ettiği Davalı ——- tarafından ispat edilemediğinden sigortacının TTK.——– sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.> hükmü gereği tanzim yükümlülüğünün ortaya çıktığı” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait —- aracın davalı şirket nezdinde —– —– Poliçesi ‘Genişletilmiş —- sözleşmesine dayalı olarak 19/01/2020 tarihli trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle sigorta tazminatı ödenmesine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava sebebi ——— tarihleri arasında —– —–sigortası ile davalı —- ettirildiği hususunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki çekişme —- tarihli kaza sırasında davacıya ait —- plakalı aracın sevk ve idaresi altında bulunan —– isimli şahsın —- kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere ehliyetsiz bulunması veya alkollü olması nedeniyle, kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılıp ayrılmadığı noktasındadır.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın “Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5 maddesine göre “Aşağıdaki hallerde araçta meydana gelen zararlar sigorta teminatının dışındadır: (…) (5.4.)Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, (5.5.)Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, (…) (5.10.)Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması.
“Davacının delil olarak dayandığı —-incelendiğinde raporun “—– tarihinde sabah saat —-tarafıma—- yaralanması şikayeti ile müracaat etmiştir. Muayenesinde;—- şeklinde yaralanma,——– yüzeysel sıyrık şeklinde yaralanma saptanmıştır. Hastada muayene sırasında alkol kokusu alınmamıştır. Hastaya gerekli tıbbi tedavi uygulanmıştır. —- bulunulmuştur. Bu rapor istek üzerine verilmiştir.” şeklinde olduğu görülmüştür.
—–şekildedir: “İlgi sayılı yazı gereği yapılan bilgisayar —- plakalı aracın,——- İstikameti mevkünde Maddi Hasarlı Trafik Kazasına karıştığı, araç sürücüsünün olay yerinden firar etmesi nedeniyle ————geçici olarak muhafaza altına alınarak———- tarihinde —– sarılarında aracı otoparktan teslim almak üzere şubemize gelen araç sahibi vekili —- teslim edildiği anlaşılmıştır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi davacıya —-davalı şirket nezdinde —- vade tarihli —- ‘——– dayalı olarak 19/01/2020 tarihli trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle — tazminatı ödenmesine ilişkin maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki çekişmenin 19/01/2020 tarihli kaza sırasında davacıya ait —- plakalı aracın sevk ve idaresi altında bulunan —- isimli şahsın zorunlu halle—– güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere ehliyetsiz bulunması veya alkollü olması nedeniyle, kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılıp ayrılmadığı noktasında toplandığı, bu hususta davalının sigortalı araç sürücüsünün kaza yerinden ayrıldığını, davacının ise sigortalı araç sürücüsünün zorunlu haller hariç olmak üzere ehliyetsiz bulunması veya alkollü olması nedeniyle, kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılıp ayrılmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, zira kaza sonrası sigortalı araç sürücüsü —- yerinde bulunmadığının trafik kazası tespit tutanağı ile sabit olduğu ve buna dayalı olarak sigorta ettirenine ödeme yapmayan davalıya karşı davacının eldeki dava ile iddiasının — tarihli tek taraflı trafik kazası sırasında araç sürücüsü—-haller nedeniyle olay yerinden ayrıldığı, alkollü veya ehliyetsiz olması nedeniyle kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmadığı şeklinde olduğu, bu sebeple davacının bu iddiasını ispatlamakla mükellef olduğu, aksinin kabulü halinde ihbarın zamanı sigorta ettirenin inisiyatifinde olan olay nedeniyle derhal ihbar edilmediği için gerekli önlemleri alması mümkün olmayan davalı sigortacının yerine getirmesi mümkün olmayan ispat külfeti altında kalacağı, bunun da hukuk felsefe ve tekniğine uygun olmadığı, davacının araç sürücüsü —– zorunlu haller nedeniyle olay yerinden ayrıldığı, alkollü veya ehliyetsiz olması nedeniyle kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmadığı hususunda —– dosyasına, doktor——- ——raporuna, tanık beyanlarına ve davacının kaza sonrası ———-ilişkin belgelere dayandırdığı, —- sayılı dosyası incelendiğinde trafik kazası tespit tutanağının iptaline ilişkin bir karar verilmediği, diğer tüm deliller dikkate alındığında kazanın yaklaşık—-, sigortalı araç sürücüsünün —-düzenlenen raporuna göre yüzeysel sıyrıklarının bulunduğu, bu nedenle sürücünün zorunlu hal nedeniyle belirsiz şahıslar tarafından olay yerinden uzaklaştırıldığı ve sonra sürücünün talebi üzerine bir —- önünde bırakıldığı şeklindeki iddianın hayatın olağan akışına uygun olmadığı,—- alkol testini de yapmadığı, “hastada muayene sırasında alkol kokusu alınmamıştır” şeklindeki raporun sürücünün alkollü olmadığı bakımından güvenilir delil olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki olaydan kısa bir süre sonra bilincinin açık olduğu doktor raporu ve tanık beyanları ile sabit olan ve olay günü alkol almadığını ispatlamak isteyen kişinin bunu en yakın sağlık kuruluşunda kan veya tükürük örneği vermek suretiyle sağlayabileceği, ancak sigortalı araç sürücüsünün bu hususta da kaza sonrası hayatın olağan akışına aykırı hareket ettiği, tüm bu gerekçelerle davacının sigortalı araç sürücüsünün — nedeniyle olay yerinden ayrıldığı, alkollü veya ehliyetsiz olması nedeniyle kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmadığı iddiasını ispatlayamadığı, bu sebeple sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrıldığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,12 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri —- üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- hesaplanan——— ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.