Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/483 E. 2023/134 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/483 Esas
KARAR NO: 2023/134
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/10/2020
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine davalı şirket tarafından —— sayılı dosyası üzerinde cari hesap alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, takibe konu ödeme emrinin usulsüz tebligat yapıldığını, usulsüzlüğün tespiti için ——– sayılı dosyası ile şikayet yoluna gidilmişse de şikayetin kabul edilmediği, davalı tarafından faturaya ilişkin cari hesap alacağına dayanılarak takip başlatıldığını, müvekkilinin davalıya karşı borcunun olmadığını, fatura ve fatura içeriği mallarında müvekkiline teslim edilmediği, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle müvekkili adına başlatılmış olan —— sayılı icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulünü, ——–sayılı icra takibinin iptalini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu takip nedeniyle alacak miktarının %20’si üzerinden davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla ——- sayılı dosyası ile cari hesap alacağına ilişkin takip başlattığını, müvekkilinin alacağının tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği, davaya ve icra takibine konu alacağın likit olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle usulsüz tebligat nedeniyle yargılamayı öğrenme tarihimizin 18.05.2021 olarak kabul edilmesini, davanın esastan reddini, haksız itiraz sebebiyle davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır .
Davada uyuşmazlık konusu belirlenmiş, taraf teşkili sağlanmış, deliller toplanmış ve bilirkişi raporu ile sonuca ulaşılmıştır.
İcra Dosyası İncelemesi; Davalı tarafından 22.02.2018 tarihinde açık hesap alacağına ilişkin —— sayılı dosyasından İlamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu/ davacı şirketin borçlarının olmadığı iddiasıyla mahkememize menfi tespit davası açtığı görülmüştür.
Menfi tespit davaları İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. menfi tespit davalarında da, ispat yükünde genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.
Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Aynı ilkeler ——–sayılı kararında da açıklanmıştır.
Tacirler için usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtlar delil olduğundan tarafların ticari kayıt ve belgeleri mali müşavir bilirkişiye inceletilmiştir.
Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Davacı şirketin ——- yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
Davalı şirketin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun —-sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-defter kullanan mükellef olduğu, dava konusu—— Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini —— onaylı beratlarını süresinde alınmış olduğu, Davacının incelenen —– ticari defter kayıtlarında davalı ile olabilecek ticari ilişki emaresine rastlanmadığı, açık hesap ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
İnceleme sırasında haricen temin edilen —–formunda, davacının —– tarihli —– verilmiş olan takibe konu —– formlarında davalı şirketten herhangi bir alım bildiriminin bulunmadığı, Davalının —– verilmiş olan———— bildirimde bulunduğu görülmüştür. Satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davalının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise malın teslim edilmesidir. Malın teslim edildiği ispat edilememiş ise davacı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davalı malın teslimini sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez teslim edilen malların bedelinin ödendiğini ispat külfeti davacı borçluya geçecektir.
Sadece davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olup davacı kayıtlarında yer almayan takip konusu fatura içeriği malzemelerin davacıya teslimine yönelik faturalar ya da eşdeğer belge üzerinde teslim alan, imza vb. bir bilgi bulunmadığı, davacının alım olarak vergi dairesine Alım beyanında da bulunmadığından taraflar arasındaki mal alışverişi hususunun ispata muhtaç kaldığı, eş deyişle iş bu menfi tespit davasında davalı alacaklının takip konusu malları teslim ettiğini ispat edemediği değerlendirilmiştir. Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda—— tarafından gelen——-tarihli cevabi yazısında ——— herhangi bir sosyal güvenlik kaydının olmadığının belirtildiği, bu bilgiler ışığında davalı vekilinin dilekçe ekinde sunmuş olduğu irsaliyeli faturalardan bir tanesinde —– seri numaralı irsaliyeli faturada adı soyadı bulunan —– kaydı olmadığı gibi davacının da çalışanı olmadığının anlaşıldığı, ayrıca ————-mzasının bulunduğu faturanın takip dayanağı cari hesabı oluşturan faturalar arasında olmadığı, takip konusu açık hesaba dayanak faturaların davacıya teslimine yönelik teslim alan, imza vb. bir bilgi olmadığı ,dosya kapsamında da teslime yönelik başkaca bir belge bulunmadığı, davalı vekili tarafından sunulan belgelerde de davalı alacağının ispata muhtaç kaldığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya karşı borcunun olmadığı davalının yaptığı takipte haksız olduğu kötüniyet tazminat şartlarının oluştuğu değerlendirildiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Karar verildiği tarih itibarıyla kesin olup sehven istinaf yolu açık karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1- ——-sayılı takip dosyasından davacının davalıya 16.692,59 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Asıl alacak 16.692,59 TL’nin %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.140,27 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 285,15 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 855,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 285,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 904,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı lehine 2023 yılı AAÜT göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde——-Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2023