Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2022/312 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/479 Esas
KARAR NO: 2022/312
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından,—-işbu sözleşmeye istinaden düzenlenen —- ait alüminyum levha emtiasının, davalı taşıyıcı şirket tarafından, —- tarihinde, dava dışı sigortalı firmanın —— fabrikasından yüklenildiğini, davalı taşıyıcı firmanın sorumluluğunda, — nakli gerçekleşen toplam —; net ağırlığı — uygun ambalajlar ile nakledilen emtiaların, gümrük işlemleri sonrası— alıcı şirket tarafından — tarihinde teslim alındığı ancak teslim esnasında ——paket no’lu levhaların ıslanması sebebi ile emtianın hasara uğramış olduğu tespit edilerek taşıma senedine ihtirazi kayıt düşüldüğü ve bu levhaların hurda edilmek üzere ayrıldığını, davalı taşıyıcı şirketin sorumluluk sahasında gerçekleşen işbu hasar sonrası, bağımsız ve uzman eksper tarafından yapılan incelemelere istinaden tanzim edilmiş olan ekspertiz raporunda; hasar nedeninin, emtianın taşıyıcının sorumluluğunda bulunduğu esnada ıslanarak hasara uğramış olmasından, ıslanan paketin ise üst üste konmuş paketlerin ortasında yer alması nedeniyle, söz konusu hasarın aktarma merkezinde emtiaların araçtan tahliye edilmesi esnasında oluşmuş olabileceğinden bahisle davalı taşıyıcı şirkete rücu edilebileceği kanaatine varıldığını, ayrıca alınan ekspertiz raporu ile meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespitler yapıldığını, davalı taşıyıcı şirketin aracına yüklenen emtialarda meydana gelen hasarın derecesi, fotoğraflarla ve taşıma senedine konan ihtirazi kayıtla da belgelenmiş olmakla birlikte; davacı sigorta şirketi tarafından poliçe şartları gereği sigortalıya, hasarlı emtia bedelinden gerekli sovtaj bedeli tenzil edilmek suretiyle, sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan mezkur emtianın hasar bedeli olarak tespit edilen — hasar tazminatının ——tarihinde ödendiğini, anılan tutar bakımından TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalı konumundaki taşıyıcı şirketin emtianın kendisine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasarlarından sorumlu olduğunu, kendisine bu hususta yapılan müracaatlardan da sonuç alınamadığından, müvekkili şirket tarafından, yukarıda belirtilen bu miktarın ödenmesi için, —– nolu icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı konumdaki muteriz borçlunun takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine, anılan muteriz borçlu bakımından takip durmuş olduğundan ve daha sonra gerçekleştirilen Arabuluculuk Başvurusundan da olumlu bir sonuç elde edilemediğini, bu nedenlerle —— dosyasından başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak muteriz borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili şirket aleyhine yer alan haksız ve mesnetsiz iddialarına ve yabancı dilde belge ibrazına itiraz ettiklerini, davacının delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmediğini, davacı şirketin aktif hususmet ehliyeti ve müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, süresi bakımından geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, teminat dışı kalan risk için sigortalısına ödeme yapan davacının hatır ödemesi yaptığı kabul edilerek müvekkilinden rücu hakkının bulunmadığını, davacının öncelikle, sigortalısının emtia üzerindeki menfaatini ve aktif husumet ehliyetini ispatlaması gerektiğini, dava konusu edilen hasardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın haksız faiz taleplerine itiraz ettiklerini bu nedenlerle haksız davanın davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddini, iddia edilen hasardan müvekkili şirket sorumlu olmadığından davanın reddini, davacı tarafın, değerin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacının sigortalısı dava dışı—- emtiaların —- taşınması sırasında hasar gördüğünden bahisle sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemli davalı taşıyıcıya karşı başlatılmış olan —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası ve hasar dosyası celp edilmiş olup, incelenen hasar dosyasında; davacının sigortalısına —– ödeme yaparak 3.kişilere karşı olan takip ve dava haklarına halef olması dolayısıyla davacının aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümüne ilişkin dosya karayolu taşıma alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —tarihli raporda özetle: “dava konusu emtianın—- teslim şekline göre yüklemesinin dava dışı sigortalı —– tarafından yapılmış olduğu , hasarın araç içerisinde yetersiz sabitlemeden dolayı ambalajın hasarlanması veya aktarma merkezlerinde araçtan tahliye edilmesi sırasında oluştuğu yönünde CMR Konvansiyonu 17 maddeye göre kesin delil olmadığı, CMR belgesinde görülen şerhin kabulü halinde hasar ihbarının CMR Konvansiyonunun 30. Maddesi gereği davalıya süresinde yapılmış olduğunun kabulünün makul olacağı, davacının talebinin — olduğu, davacının yıllık — talep edebileceği, fiili ödeme tarihine göre hesaplanan işlemiş faizin—–, takip toplamının— olacağı ..”içeriğinde raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi tarafından davacı zarar tutarının —olduğu bildirildiği halde raporun denetimi ile faize esas tutarın — olarak belirlenerek bu tutar yönünden faiz hesabının yapıldığı, yine takip tarihinin —- tarihi bulunduğu halde takip tarihinin belirlenmesinde maddi hataya düşüldüğü anlaşılmakla gerek bu yönlerde gerekse de tarafların rapora itirazları kapsamında bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi — tarihli ek raporunda özetle; “kök raporda — olarak yazılması gerekirken sehven —- yazıldığı, takip dosyasında ilamsız icra ödeme emrindeki tarihin sehven rapora geçirildiği, CMR Konvansiyonunun — maddesine göre — edilen liste doğrultusunda davacının yıllık — edebileceği, — asıl alacağın fiili ödeme tarihine göre hesaplanan işlemiş faizinin —— olduğu, davaya konu hasarlı emtiaların alüminyum saç olduğu, metalürji konusuna giren sovtaj değerinin belirlenmesinin uzmanlık alanı dışında kaldığından davalının bu yöndeki itirazlarının değerlendirmesinin kendisinden beklenemeyeceği, sigortalı emtiaların bir kısmında meydana gelen hasarın taşıyıcının malları teslim aldığı an ile teslim ettiği an arasında meydana geldiği, emtiayı teslim almasından itibaren yük güvenliğinden taşıyıcının sorumlu olduğu, davalının emtiayı dava dışı firmadan teslim aldığı, teslim alırken yük güvenliğini kontrol etmesi, eğer yük güvenliğine ilişkin çekincesi var ise malı teslim almayabileceği teslim senedine şerh koyabileceği ve/veya yük güvenliğini sağlayıcı gerekli önlemleri alabileceği, dolayısı ile davalının sorumluluğu olmadığı yöndeki itirazının makul olmadığı ” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce alınan kök ve ek raporda taşıma sorumluluğu ve sovtaj yönünden yeterince değerlendirme yapılmadığı kanaatine varılarak dosya metalurji mühendisi bilirkişi ile CMR uzmanı bilirkişiden oluşan yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti sunduğu —– tarihli raporda; ” somut olaya konu taşımanın sorumluluk, hasar tespiti ve sair hususlarda ihtilafın halli bakımından CMR konvansiyon hükümlerine tabi olduğu, dosyada mevcut CMR taşıma senedine göre hasarın CMR m.17/1 kapsamında davalı sorumluluk alanında meydana geldiği, taşıma sürecinde meydana gelen hasar zararından CMR m.25 ve m.23 gereği davalının sorumlu olduğu, davalının CMR m.29 kapsamında ağır kusurlu fiil veya ihmalinin sabit olmadığı, — hasar ihbar tarihinde —hurda alüminyum fiyatlarının — arasında, —— olduğu, hurda alüminyum alım fiyatlarının —– arasında hurda kalitesine göre ve ülkelerin veya şirketlerin kullanım ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebildiği, sigorta ekspertiz raporu tespitlerinde yer alan —-hesaplamalarının somut olaya uygun ve kadri marufunda değerlendirildiği, davacının CMR m.27 gereği yıllık—– hesabı ile takip tarihine kadar—-faiz talebinin yerinde olduğu ” yönünde mütalaada bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve bilirkişi heyet raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde; dosyada mübrez —- raporunun incelenmesinde, dava dışı sigortalı tarafından —satışı yapılan ve davalı tarafından taşıması üstlenilen —- levha emtiasından taşıma sırasında —– ıslanarak hasarlandığı, levhalar taşınan—– tahliye edilmeden çekilen hasarlı emtia fotoğraflarının mevcut olduğu, malzemelerin varış yeri olan —- tespit edilen hasarın — belgesine şerh düşüldüğü ve sigorta şirketine —- tarihinde mail ile bildirildiği, hasarlı levhaların — edilmeyip alıcı firma tarafından hurda edileceğinin öğrenildiği, hasar poliçe teminatı kapsamında değerlendirilerek hasarlı emtia miktarının faturada yer alan birim miktarı dikkate alınarak — hasar tutarı hesap edildiği,— bedeli tenzili sonrası hasarın —- olarak belirlendiği ve bu tutar üzerinden sigortalı ile mutabık kalındığı anlaşılmıştır. Davacının sunduğu ödeme makbuzunda sigortalısı —-ödeme yaptığı görülmüştür. —- konularak paketlenmiş ve paletlerle istiflenerek taşıma sürecine alınmış ve parsiyel taşıma olarak taşınan —-emtiadan sadece — palette ıslanma hasarı olması nedeniyle taşıma sırasında meydana gelen hasarın davalının sorumluluğunda olduğu, —-palette hasar tespit edildiği, CMR m.23/3 gereği sınırlı sorumluluk üst sınırının —-hesaplandığı, taşınan emtianın birim —- daha düşük olduğu gözetildiğinde, gerçek hasar zararı üzerinden hesaplanacak tazminatı davalının tazmin etmesi gerektiği, sigorta ekspertiz raporunda belirlenen —– sovtaj hesaplamalarının somut olaya uygun ve kadri maruf olduğuna ilişkin bilirkişi heyet raporu Mahkememizce de uygun bulunmuştur. Konvansiyonun 27. Maddesi uyarınca hak sahibine ödenecek tazminat için faiz yılda % 5 üzerinden hesap edilmekte ve bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Mahkememizce ——gereği yıllık %5 faiz oranı üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş yine dosyada davalı yana yönelik ihtar mektubu mevcut ise de bu tutanağın davalıya gönderilip gönderilmediği belirli olmadığından ve bu hususta bir delil sunulmadığından işlemiş faiz talebi uygun bulunmamış, alacağın miktarı bilirkişice tespit edildiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, neticeten davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ——-asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %5 oranında faiz yürütülmek sureti ile devamına, işlemiş faize ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 555,18-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 114,11-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 441,07- TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 114,11-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.605,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 2.516,14-TL davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili lehine 2022 yılı AAÜT göre hesaplanan 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 330,65‬-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan1.268,40-TL’nin davalıdan, 51,60‬-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/04/2022