Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/472 E. 2021/648 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/472 Esas
KARAR NO: 2021/648
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının matbaa sektöründe faaliyet gösterdiği davalının belirli dönemlerde davacıya yaptırdığı ve basımını gerçekleştirdiği ürünlere ilişkin borcunu ödemediği, —- sayılı dosyasında davalı adına icra takibi başlatıldığı, borçlunun borç ve yetkiye itiraz etmesi sonrasında yetkili icra dairesi—– dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalının borcu olmadığını ileri sürerek itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı, haksız ve mesnetsiz itirazın kaldırılarak takibin devamı ile kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacak bedelinin %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borcu kabul etmemekle birlikte borcun zaman aşımına uğradığı, işbu davaya bakmaya——yetkili olduğu, icra takibindeki ödeme emrinin geçersiz olduğu, alacaklı ödeme emri ile beraber borca müsnet belgeleri davalıya göndermediği, takip talebinde alacağın cari hesaba dayandığı, açılan işbu dava dilekçesinde de alacağın faturaya dayandığını belirttiği, fakat bunların ödeme emri ile davalıya gönderilmediği, ödeme emrinin usulüne uygun olarak yapılmadığı, itirazın iptali davasının geçerli bir ödeme emri dolaysı ile itiraza dayanmadığından dava şartı yokluğundan usulden davanın reddi gerektiği, davalının davacıya hiçbir borcu olmadığı, öncelikler icra itirazında da belirtildiği üzere cari hesabına bağlı herhangi bir —– bulunmadığı, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu, takip talebinde alacağının sebebi olarak cari hesaba bağlı alacak ilişkisini gösteren alacaklının itirazın iptali davasında davasını kanıtlamak için ancak bu cari hesap ilişkisine dayanabileceği, öncelikle taraflar arasında bir cari hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığını ortaya koymak ve sonrasında eğer var ise bu ilişki neticesinde tarafların birbirlerinden olan alacak ve borçlarını tespit etmek gerektiği, tarafalar arasındaki cari hesap İlişkisinin ispat edilememesi veya böyle bir ilişki olmadığının tespiti halinde ise taraflar arasındaki başkaca alacaklar araştırılmaksızın davanın reddedileceği, davacının davalı tarafa ulaştırdığı bir faturanın olmadığı, fatura borç doğurucu bir belge olmadığı, faturanın herhangi bir alacağı ispat niteliği ve deli! kuvveti bulunmadığı, davacının imzası olmadığından delil başlangıcı bile sayılmayacağı, davacının faturaları —– geçerli yolla davalıya tebliğ edilmiş olsa dahi borcu ispat etmiş sayılmayacağı, bu ancak faturanın münderecatına ilişkin ispat yükünün karşı tarafa geçmesine netice verdiği, borca ilişkin akdin varlığını karşı tarafa gönderildiği iddia edilen fatura ile ispat edilemeyeceği, davacının borç konuş akdi ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından iddia ediler akdi ilişkiyi inkar ettiklerini, bu sebeple sunulan —– kararlarında belirtildiği Üzere davacının başkaca delillerle akdi ilişkinin varlığını ispat etmesi gerektiği, davalının davacıya hiçbir borcunun olmadığı gibi söz konusu borcun bir anlık gerçek olduğu düşünüldüğünde dahi davalıya ihtar çekilmeksizin doğrudan temerrüde düştüğü gerekçesiyle —- geçmiş gün faizinin istenemeyeceği, cari hesap sözleşmesinin yazılı olmadan geçerli olmayacağı, dolayısı ile taraflar arasında geçerli bir cari hesap İlişkisinin olmadığı, likit bir alacağın bulunmaması nedeni ile icra inkar tazminatı istenemeyeceği, davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali icra inkar ve kötüniyet tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından —– sayılı dosyası ile cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibi yapıldığı davalının itirazı neticesinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır
Davada taraf teşkili sağlanmış, icra dosyası getirtilmiştir.
Davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş, yapılan incelemede; Davacı şirketin adresinin — olduğu, davalı şirket adresinin ise —- olduğu görüldünden, ticari davalar yönünden mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya dava konusuna ilişkin tarafların ticari kayıt ve belgelerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeni ile ticari defter ve kayıtlar kesin delil teşkil ettiğinden taraf ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişiden hizmetin verilip verilmediği hususunun tespiti noktasında rapor tanzimi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan — tarihli raporda özetle;
Davacı ile davalının — yıllarında emtia alım satımı ile ilgili açık hesaba dayalı ticari bir ilişkinin olduğu,
Davacının —-yılları ticari defter kayıtları, fatura ve ödemeler yönünden mutabık oldukları, —- devrinden kaynaklandığı,
Dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davalının davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari defter kayıtlarına kaydettiği, —- belirtilen sekiz gün içerisinde fatura münderacatına itiraz ettiğine dair bir delilin olmadığı,
Dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davalının davacı tarafından düzenlenen faturalara ——-belirtilen şartlarda geçerli bir itiraz ve/veya bildiriminin olmadığı,
Davacının dava konusu emtiaları davalıya teslim ettiği ve karşılığında fatura düzenleyerek bedellerini talep etmeye hak kazandığı,
Davacının davalıdan —- alacağı olduğu,
Davacının düzenlemiş olduğu faturaların üzerinde son ödeme tarihi olarak fatura tarihlerinin yazdığı, dolayısı ile faturaların peşin satış olarak düzenlediği, davalının — maddesine göre fatura münderecatına itiraz etmediği, faturalar ödenmemiş olduğundan muaccel hale geldiği hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
İcra takip talebinde takip tarihi öncesi işlemiş faiz de talep edildiğinden, bilirkişi raporunda bu hususun değerlendirilmediği görüldüğünden, dosyanın ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi ve bilirkişi tarafından davalı vekilinin itirazlarının da ek raporda irdelenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan — tarihli ek raporda özetle;
Takibe sıkı sıkıya bağlı olan huzurdaki davada taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği yalnızca takibe konu faturaların ve faturalara ilişkin ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturaların tümünün teslim alan kısımlarında imza olup olmadığının incelenerek değerlendirme yapılması gerektiği,
Davacının dava konusu yaptığı faturaların tamamının davalı ticari defter kayıtlarında yer aldığı faturaya bağlı irsaliyelerin imza karşılığı davalı yana teslim edildiği,
Davacının davalıdan — alacağı olduğu, davalı aleyhine başlattığı —- tutarlı kısmını talep ettiği ve icra takip dosyası ile uyumlu olduğu,
—sayılı dosyasının incelenmesi sonucunda davacının takip öncesi— ticari faiz hesaplamış olduğu,
Fatura tarihine —- eklenerek temerrüt tarihi olarak kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre takip tarihine kadar olan işlemiş faizinin toplam —– talep ettiği, işlemiş faiz tür ve miktarı ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Tarafların dava konusuna ilişkin incelenen ticari kayıt ve belgeleri sonucu düzenlenen bilirkişi raporları denetlenebilir olduğundan mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacının dava konusu emtiaları davalıya teslim ettiği ve karşılığında fatura düzenleyerek bedellerini talep etmeye hak kazandığı, davacının düzenlemiş olduğu faturaların üzerinde son ödeme tarihi olarak fatura tarihlerinin yazdığı, dolayısı ile faturaların peşin satış olarak düzenlediği, davalının —- göre fatura münderecatına itiraz etmediği, faturalar ödenmemiş olduğundan muaccel hale geldiği, davalının itirazında haksız olduğu, karşılıklı kayıtlara göre davacının davalıdan —- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın ve alacak likit ve muayyen olduğundan şartları oluşan icra inkar tazminat talebinin kabulüne şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun —- esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeniyle —- asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faiz UYGULANMASINA,
4-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.850,29 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.564,78 TL harcın mahsubu ile arta kalan 7.285,51 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.564,78 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 824,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 16.258,27 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —– Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021