Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/469 E. 2021/357 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/469 Esas
KARAR NO: 2021/357
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı adına kayıtlı bulunan —– üzerine inşa edilen binadan kendisine isabet eden —– daireyi, tapu dairesinde davalı şirket adına devir ve temlikini yaptığını, Sahibi bulunduğu ve temsilcisi olduğu işletmeden de ——- faturayı tanzimle kestiğini, Faturanın davalı tarafa teslim edildiğini, ve böylece dairenin satışının sağlandığını, Davalı şirket adına tanzim edilen faturanın tutarının —— dairenin satışından dolayı tanzim edilen fatura bedeline mahsuben, faturanın tanzim tarihinde —- satış fatura bedeli davalı şirket yetkilisince sahibi bulunduğu —-bulunan çek hesabından — adına tanzim edilen çekle ödendiğini, Böylece fatura tutarından —- davalının borcu kaldığını, davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle hakkında ——— dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket vekili takipli borca, yetkiye, faize, işlemiş faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine karşın itirazda bulunduğunu, Dava alacağının konusu ve mahiyeti bakımından dosya —– tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, Taraflar arasında uzlaşmaya varılamadığını, İşbu sebeple de huzurunuzdaki davanın açıldığını, izah edilen sebeplere istinaden; Davalının itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, Davalı şirket adına tapuda kayıtlı satışa konu —— no.lu dairenin ahara temlik edilmesi ihtimal dahilinde olduğundan tapu kaydı üzerine taşınmazın satışı ve aynı hakkın tesisi yönünden HMK’nın 389 ve devam eden maddelerine istinaden ihtiyati tedbire karar verilmesini, Yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacıya borcu bulunmadığını, açılan dava davacının haksız kazanç elde etme çabası olduğunu, davalı şirketin —— bedelini ödeyerek tapuda devir/satın aldığını, işbu taşınmazın satış bedeli olan —- çeki ile ödendiğini, mecurun satış bedeli olan ———- kısmı davacı tarafça da kabul ve ikrar olunduğu üzere çek ile kalan kısmı ise davalı şirketin ilgili mecurun alınması işlemleri için yetkilendirdiği ——- tarafından satıcıya/satıcı için yetkilendirilen şahsa satış tarihinde ELDEN ödendiğini, Bu doğrultuda satış bedelinden çek bedeli mahsup edildikten sonra kalan kısım olan —-ödenebilmesi amacıyla aynı zamanda ilgili mecurun satış tarihi de olan —-çekildiğini ve davacının yetkilendirdiği şahsa ödendiğini, Somut olayda da davacı satıcı ————- almak suretiyle satış bedelinin tamamını alarak tapuda imza attığını, Sonuç olarak izaha çalışılan sebeplerle ve mahkemece resen tespit olunacak nedenlerle: Davanın REDDİNE, takibinde ve davasında haksız ve kötü niyetli olan davacının red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER ;
1—–,
2—–
3—-
4-Bilirkişi Raporu,
5—–
6——-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, bakiye satım bedelinin tahsili amacı girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.Bu noktada icra takip dosyası irdelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine genel haciz yolu ile icra takibine girişildiği,davalı borçluya —- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi içersinde —- tarihinde davalı borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verilmesi nedeni ile davacı tarafından eldeki davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Davalı tarafından ibraz edilen cevap dilekçesi irdelendiğinde taraflar arasında akdi ilişkinin mevcutiyeti ve bu noktada yazılı satım sözleşmesinin akdedildiği kabul edilmiş ancak satış bedeli mahsup edildikten sonra kalan kısım olan ve takibe asıl alacak olarak konu edilen —-ödenmesi amacı ile —— çekildiği ve bu tutarın davacının yetkilendirdiği kişiye ödendiği savunulmuştur.
Dosya kapsamına alınnan—–celp olunan resmi senedin irdelenmesi ile dava konusu taşınmazın davacı tarafından vekaleten —- tarafından davalıya —– bedelle satıldığı , bedeli nakden ve tamamen teslim aldığına dair davacının beyanı bulunduğu görülmüş yine davacı tarafından davalı adına satış bedeli ——– numaralı fatura düzenlediği ve faturanın davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından resmi senetteki ikrarın davacıyı bağlayacağı zira davacının tacir bulunduğu bu nedenle satım bedelinin alınmaksızın taşınmazın davalıya devrinin gerçekleştirmeyeceği yargılama aşamasında ayrıca savunularak banka hesabından çekilen —-tapuda satış sırasında davacıya veya yetkilendirilen şahsa ödendiğini beyan edilmiş ise de dosyaya sunulan davalıya ait — dekontu tetkik edildiğinde —— çekildiği anlaşılmıştır.
Yine incelenen davalının incelenen ticari defter ve kayıtları ile resmi senedin aksine satım bedelinin ——- Şubesinden çekin tahsil edilmesi sureti ile davacıya ödendiği bu şekilde resmi senedin tanzimi aşamasında davalı kayıtları ile dahi satış bedelinin davacıya ödenmediği anlaşılmıştır.
Yargılama devamında toparlanan deliller ile resmi senetteki bedelin satış öncesi nakden ödenmesine dair beyanın maddi gerçeklik ile bağdaşmadığı anlaşıldığından ——- çekilen tutarı davalının davacıya ödediğini HMK 200 vd.Maddeleri gereğince yazılı delille ispat eylemesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tapudan celp olunan resmi senedin düzenleme saati ile banka dekontundaki para çekme saati karşılaştırıldığında paranın bankadan çekilme saatinin resmi senet düzenlenmesinden sonra olduğu görüldüğünden davacı şirketin satış bedelini satış öncesinde nakden aldım şeklinde beyanı olsa da davalının bankadan çekilen paranın işlem sırasında verildiği savunması nazara alındığında artık davalının dahi kayıt ve defterleri ile resmi senet içeriğinin aksinin anlaşılması ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde —— çektiği parayı davacıya elden teslim ettiği savunmalarına göre resmi senetteki hususların maddi gerçeklikle bağdaşmadığı ve dava konusu —-ödendiğini davalının kesin deliller ile ispat etmesi gerekir iken davalının bu noktada sadece tanık deliline dayandığı ve söz konusu hukuki vakıanın HMK 200 vd maddeleri gereğince kesin delille ispatı gerektiğinden davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiş ve davalı tarafından bakiye satım bedelinin davacıya ödendiği noktasında kesin delil ortaya konamadığından davacının bakiye satım bedelinden ötürü davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Nihai olarak davacı vekili tarafından girişilen icra takibinde ve sunulan ıslah dilekçesinde davalıdan takip öncesi işlemiş avans faizi de talep edilmiş ve bu talep dava konusu yapılmış ise de davalının bakiye satım bedelinin tahsili talebi için girişilen takip öncesinde davalıyı temerrüte düşürmediği takip öncesi işlemiş faiz talebinin davalıya girişilen takip ile yöneltildiği anlaşıldığından davacı vekilinin takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının —– sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —– bakiye satım bedeli üzerinden DEVAMINA,
2-)Takipte, taraflar arasında uyuşmazlığın ticari satım sözleşmesinden doğması nedeni ile 3095 sayılı yasa 2/2.maddesi gereğince takip tarihinden tahsil tarihen değin değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
3-)Kabule Konu bakiye satış bedeli —- asıl alacağın mevcutiyeti ve miktarı yapılan yargılama sırasında tespit edildiğinden davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4a-)Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 8.880,30 TL harçtan peşin alınan 2.045,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.835,14 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4b-)Davacı tarafından yatırılan 2.045,16 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-)Davacı tarafça sarf edilmiş, toplam 960,50 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 718,89 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT uyarınca belirlenen 16.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT uyarınca belirlenen 6.479,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
8-)Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
9-)Arabulucuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davanın kabulü oranına göre 900,00 TL’sinin davalı taraftan, arda kalan 420,00 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca —– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/05/2021