Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2023/757 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/465 Esas
KARAR NO: 2023/757
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ:05/10/2020
KARAR TARİHİ:12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 24.03.2020 tarihinde açtıkları—–esas sayılı çek iptali davasında ——–Ticaret Mahkemesi ara kararında ”Davacı vekiline bu celse elden tebliğ edilen çek suretine ilişkin dava dışı——— iade davası açması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre içeresinde tedbir talepli dava açtığına dair belgeleri ve/veya ilgili mahkemeden alacağı ihtiyati tedbir kararını dosyaya sunmaz ise dosyamızdan verilen tedbirin kaldırılacağının ve davanın reddine karar verileceğinin ihtarına ” karar verildiğini, müvekkilinin çalışanı —– araç satın alması için—— tarihli muhatabı—————— çek seri nolu çeki keşide edildiğini, çekin ———- lehine keşide edilmesinin sebebinin — araç satacağı düşünülen —- isteğinin bu yönde olduğunu, —- araç satın alırken kendi aracı olan——— verip araçlar arasındaki değer farkını da çekle ödeyerek (takas usulü ile) aracı iktisap ekmeyi planlıadığını, söz konusu araç satışına ilişkin herhangi bir sözleşme kurulmamış olmasına rağmen —– plakalı aracı test etmek bahanesi ile kullanan dava dışı ——– aracı ve araç içerisinde bulunan ruhsatın arasında bulunan çeki bir daha geri getirmemek suretiyle çaldığını, söz konusu hırsızlık suçuna ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını, söz konusu hırsızlık suçundan sonra lehtar adına yapılan ciro ve ardından gelen cirolar söz konusu hırsızlığın anlaşılmasının zorlaşması için yapılan ciro olduğunu, ——-sayılı çek iptali davasında çeki mahkemeye teslim eden —kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu iddia ederek;—————– çek seri nolu çekin ödenmesini ve bu sebeple doğacak zararın önlenmesi önlemek için ödeme yasağı konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

İNCELEME:—– Bürosu, —– Ticaret Mahkemesi —- Başsavcılığına, —–Müdürlüğü’ne,—— Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, kıymetli evrakın (çek) kötüniyetli hamilden iadesine ilişkin davadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi uyarınca “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın kıymetli evrakın (çek) kötüniyetli hamilden iadesine ilişkin olduğu, yukarıda atıf yapılan yasa hükmü dikkate alındığında iade davasının çek herhangi bir suretle elinden çıkan “hamile” tanınmış bir hak olduğu, yine iade isteminin kabul edilebilmesi için hamilin TTK 790 uyarınca hakkını ispat etmesi ve çek elinde bulunan hamilin kötüniyetli veya çeki iktisapta ağır kusur olması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde davacının dava konusu çekin keşidecisi olduğu, her ne kadar davacı tarafça ———— sayılı dosyası ile çek iptali davası açılmış olsa da, çek iptali davası açmakta çek hesabı sahibi ve keşideci olan davacının hukuki yararının bulunmadığı ————- yine davanın dayanağı olan yukarıda atıf yapılan yasa hükmü uyarınca da çek iade davası açma imkanının çek hesabı sahibine/keşideciye değil, hamile tanınmış bir hak olduğu, yine davacının davalı çek hamilinin çeki iktisap etmekte kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispatlamakla mükellef olduğu, bu kapsamda dosya kapsamında bulunan (ve hasredilen) delillerden hiçbirisinin (dinlenen tanık beyanlarında davalının kötüniyetli olduğunu gösteren bir ifadeye rastlanmadığı gibi tanık davalıyı hiç tanımadığını beyan etmiştir. Yine———— Soruşturma dosyasında davalının çeki iktisap etmesine ilişkin hiçbir delil ve emare geçmemektedir. Yine davalının kendisinden önceki cirantalardan önce veya herhangi bir zamanda çeki karekod ile sorgulamadığı görülmektedir) davalının çeki iktisap etmekte kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu göstermediği, tüm bu sebeplerle davanın ispatlanamadığı kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 444,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 174,17 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (26.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ————- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2023