Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/46 E. 2021/732 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/46 Esas
KARAR NO: 2021/732
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı – müvekkillerin—- numaralı, —- adına kesildiğini ancak —- dosyasındaki icra takibinde —— imzaya itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, İcra dosyasındaki ilgili faturalar incelendiği takdirde müvekkillerin söz konusu fatura ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını, Müvekkilinin icra takibine itiraz süresini geçirmiş olduğunu, haksız ve yersiz bir şekilde borçlu durumuna düştüğü dosyaya herhangi bir ödeme yapmadığını, Alacaklı tarafından ise defalarca fiili haciz yapılarak müvekkil zor duruma düşürülerek mağdur edildiğini, Takiple ilgili olarak dosya alacaklısına herhangi bir borcu olmadığının tespiti ve müvekkiller aleyhine açılan takibin iptalinin gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle, Takibe konu faturalardan müvekkillerinin sorumlu olmadığının tespiti ile —— ilgili olarak menfi tespit talebinin kabulü ile borçlu olunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil, şirket davacıların ortağı ve yetkilisi olduğu —– tedariği sağladığını, Davacıların tükettiği bu elektriğin faturalarını ödemedikleri gibi daha sonra şirketin içini boşaltarak ortadan kaybolduğunu, ödenmeyen fatura borçları hakkında müvekkil şirket —— sayılı dosyasında davalılar, ortağı ve yetkilisi oldukları —– hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibinin şirket ve davacılar açısından kesinleştiğini, Bunun üzerine haciz işlemlerinin tatbik edildiğini, Davacıların, ortağı ve yetkilisi oldukları şirketin —— kaynaklanan borcuna ilişkin kefaletlerinin bulunduğunu, Davacıların sözleşmedeki kefalet bölümünü imzalamışlardır. Davacıların bu borcu inkar ettiğini , davacıların basiretli bir tacir gibi hareket ederek kendi şirketlerinin tüketmiş olduğu elektrik borcunu ödemeleri beklenen basiretli bir davranış olacağını, —- ortakların şirket borçları bakımından üçüncü kişilere karşı sorumluluğunun bulunduğunu, Bu sorumluluğun, ortağı oldukları şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye olduğunu, yapılan incelemede davacıların taahhüt ettikleri sermayeyi şirkete ödemedikleri anlaşıldığını, Bu açıdan davacıların şirketin borcundan dolayı sorumlulukları bulunduğunu, bu durumun tespiti için —– şirketin bağlı olduğu —- ilgili kayıtların celp edilerek bilirkişi incelemesi yapılmasını, yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili, —- sayılı dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi başlattığını, Takibe konu faturalar —— borçlu olarak gösterildiğini, Müvekkilerin süresi içinde İcra Hukuk Hakimliği’nde imzaya itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, limited şirketi ortağı olan müvekkillerinin limited şirketi borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağını iddia etmekte, davalı vekili ise davacıların sözleşmedeki kefalet bölümünü imzalaması nedeniyle takibe konu borçtan sorumlu olduğunu savunmaktadır.
Limited Şirket borçlarından dolayı sadece malvarlığı ile sınırlı olarak sorumludur. Tüzel kişiliği haiz bir sermaye şirketi olan limited ortaklık, borçlarından dolayı sadece malvarlığı ile sorumlu olup, ortakların sorumluluğu sadece limited şirkete karşı ve taahhüt ettikleri esas sermaye ile sınırlıdır (TTK m.602). Dolayısıyla davacı ortakların ortaklık sıfatını haiz olması gerekçe gösterilerek limited şirket borçlarından dolayı sorumlu tutulması mümkün değildir.
Davalı vekili şirket ortağı olan davacıların —— kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve bu nedenle borçtan sorumlu olduğu savunmaktadır.
—-tarihli sözleşmenin incelenmesinde, davacıların sözleşmeye imza attıkları tespit edilmiştir. Ancak kefaletin geçerli olması için kefillerin el yazısıyla borç tutarını ve müteselsil ifadesini yazmaları gerekir. Sözleşme üzerinde yapılan incelemede borç tutarının ve müteselsil ifadesinin yazılmadığı, bu haliyle kefaletin geçerli olmadığı ve davacıların takibe konu borçtan dolayı sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla menfi tespit talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. —–
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacıların ——- icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 3.693,18 TL harcın, davacı —- tarafından yatırılan 923,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.769,88 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı —-tarafından yatırılan 923,30 TL harcın davalıdan alınarak DAVACI —- VERİLMESİNE,
5-Davacı — tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 92,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACI— VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinin DAVALININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı — lehine takdir olunan 7.828,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI—- VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021