Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/449 E. 2022/275 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/449 Esas
KARAR NO : 2022/275

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı/borçlu şirket aleyhine——- Esas sayılı dosyasından toplam — masraf hariç) üzerinden faturaya dayalı alacağından dolayı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından açılan icra takibine karşı itiraz dilekçesi ile takip konusu borca, faize, ferilerine vekalet ücretine herhangi bir borcun olmadığı ileri sürülerek tamamen takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkili şirketin alacağını almasına engel olmak amacıyla kötüniyetli bir şekilde sadece borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, icra takibinin konusu ve dayanağının müvekkili şirket tarafından davalı/borçluya— tutarındaki fatura borcu olduğunu beyanla itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin açıkça HMK’nun 119. ve 121. maddelerine aykırı olduğunu taraflarına davaya dayanak hiçbir belgenin tebliğ edilmediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa hiçbir surette borcu bulunmadığını, —-Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte dayanak yapılan —- iade bedeli” konulu faturanın neden kesildiği, ne suretle davacının müvekkilinden alacaklı olduğunun taraflarınca anlaşılamadığını, dava dilekçesinde de faturanın konusu ile ilgili açıklama yapılmadığını, şayet davacı tarafın ödemek zorunda kaldığı bir ceza var ise bu cezanın uzaktan yakından müvekkil şirket ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığından faturayı kesinlikle kabul etmediklerini, iddianın genişletilmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle faturaya dayalı olarak başlatılan — Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce celp edilen dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; takibin alacaklısının dosyamız davacısı, takip borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak—- alacağın faiziyle tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu şirket yetkilisinin süresinde itirazda bulunduğu, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya davalı yanın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş,—- bilirkişi raporunda; incelenen davalı defterlerinin usulüne uygun açılış onayının yapıldığı, rapor tarihi itibariyle yasal süresi dolmadığı için kapanış onaylarının yapılmadığı, davalının karşı tarafla 2019 yılından devir eden 17.826,31-TL alacak bakiyesi olup 2020 yılında da taraflarca karşılıklı düzenlenmiş—- faturası, —- kayıtlarının yapıldığı, davalının davacıya —– iade faturası düzenlediği, —- bedelli bu faturayı —— bildirdiği, incelenen 2020 yılı defterlerine göre davalının davacıdan takip tarihi ve sene sonu itibariyle 7.240,00-TL alacağının bulunduğu, davacıya borcunun bulunmadığının tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen 02/11/2021 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, usulüne uygun tutulan davacı tarafın defterlerinin kendisi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı yanın davalının düzenlediği—- bedelli — yazılı iade faturası kesmesinın mükerrer alacak talebine sebep olduğu, davacının davalının iade faturasına istinaden önce davalıya ait alıcılar hesabını alacaklandırıp ardından 06.08.2020 tarihli düzenlediği iade faturasına istinaden Alıcılar hesabını borçlandırarak muhasebeleştirmesi gerektiği, bu durumda takip tarih olan 11.08.2020 tarihi itibarıyla davacının alacak miktarının 2.219,77-TL olacağı yönünde tespitini sunmuştur.
Davacı taraf bilirkişi raporlarına itiraz beyanlarında, davalı şirket ile davalının malzemelerinin— alıcı tarafından tüm gümrükleme işlemlerinin yapılmasının ardından malzemelerin teslimi konusunda anlaşıldığını ancak davalı şirketin müşterisi (alıcı) tarafından —- yapılmaması sebebiyle davalı şirketin müşterisinin ödemesi gereken vergiden dolayı taraflarına dava konusu—-tamamen davalı şirketin müşterisi veya davalı tarafından ödenmesi gereken verginin ödenmemesi sebebiyle kesilen cezayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığı halde ödemek zorunda kaldıklarını, haklı olarak da bu cezanın davalı şirkete fatura edildiğini, bilirkişinin 02/11/2021 tarihli raporda 2.219,77-TL alacak tespit etmesinin fatura kesilen tarihli döviz kuru ile havale yapılan tarihli— alacak-verecek hesaplamasını yaparken, kur farklarını hesaplamamasından kaynaklandığını savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık davacının ödediğini iddia ettiği —- bedelli ——– davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususundadır. Davacı taraf davaya konu faturanın —- yapılmaması sebebiyle kesilmiş ——cezası bedeli olduğunu, ödediği bu bedelden davalının sorumluluğunun bulunduğunu iddia etmekte ise de talep ettiği bu bedelin dayanağı olan işlemi, davalı ile hangi ülkeye ve kime mal teslimi hususunda anlaşıldığını, hangi —- işleminin kim tarafından ihmali sonucu bu cezanın ödendiğini ispat edememiş olup, dosyaya— —- — cezası ödediğine ilişkin ödeme belgesi ya da dekontta ibraz etmemiştir. İcra takibine konu —-kim tarafından hangi işlem için kesildiği, ceza bedelinin davacı yanca ödenip ödenmediği, ödemenin nereye yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davalının da kabulünde olmayan, defter ve kayıtlarına işlemediği faturaya konu cezadan dolayı davalının sorumluluğunun bulunduğu ispat edilemediğinden mahkemece davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 119,55-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 38,85‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.935,50-TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davalı lehine — göre takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5- Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı