Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/433 E. 2022/959 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/433 Esas
KARAR NO: 2022/959
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ: 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili 22.09.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır —— ihracatı ticareti yaptığını, yurt dışından alınan siparişlere göre temin edilen ———istenilen hale dönüştürürken ölçme delme işlemleri yaptığı, bazen de bu talepleri karşılamak için dışardan hizmet satın aldığı, davalı şirketten de hizmet alımını gerçekleştirmeden önce ölçülerini verilen kalıbın üretilmesi ve bu kalıp üzerinden de her bir ———başına yapılacak işlem için davalı şirketten fiyat teklifi alındığını, davalı şirketin bahse konu kalıp için —-, her bir ——delme işlemi içinde işlem başına—– imzalı bir teklif verdiğini, müvekkili şirket tarafından verilen teklifin değerlendirildiği —-tarihinde kalıp ölçülerinin de yer aldığı evrakın onaylandığı, yapılan onayın ölçülerdeki kalıbın müvekkili şirket tarafından satın alınması ve bu kalıpla yapılacak delme işleminin birim fiyatını içerdiği, davalıya kalıp bedeli olarak —— fatura karşılığı olarak ödendiği, yine aynı tarihte teklifte ölçümleri bildirilen —–fatura düzenlendiği, taraflar arasında yapılan işlemin niteliği ve alınan hizmete ilişkin var olan teamüle göre alınan kalıbın mülkiyetinin satın alan müvekkili şirkete ait olduğu, davalı şirket muhafazasında hizmet alındığı sürece bulunması gerektiği, malik tarafından istenildiğinde iade edilmesi gerektiğini, satın alınan bahse konu kalıbın bedelinin davalı tarafa ödendiği, birkaç kez bu kalıp üzerinden delme hizmeti alındığı, müvekkilinin satın alınan hizmeti kendi bünyesinde yapmak istediği bu nedenle kalıbın iadesini istediği, davalının hukuki bir dayanak olmaksızın haksız bir şekilde müvekkili şirketin taleplerine olumlu bir dönüş sağlanmadığı, bu nedenle müvekkili şirket tarafından —– numara ile keşide edilen ihtarname ile kalıbın aynen iade edilmesi veya bedelinin ödenmesinin istendiği, davalı şirket tarafından —— yevmiye numarasıyla gönderilen ihtara karşı cevapta ne kalıbın iade edileceği nede bedelinin geri iade edilmeyeceğinin belirtildiği, davalı şirketten olumlu bir dönüş sağlanmadığından müvekkilinin aynı ölçülerde kalıbı —- bedelle ——- satın aldığı ve zarara uğradığı, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin de bir anlaşma sağlanamadığı, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle HMK 107/1 maddesinde belirtildiği üzere talep ettiğimizi alacakların miktar yada değerini bu aşamada tam ve kesin olarak belirleme olanağı bulunmadığından fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve HMK 107/2 maddesi gereğince dava konusu alacakların miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırmak kaydıyla şimdilik müvekkili şirketin davalıdan almış olduğu—– bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile kalıbın iade edilmemesine bağlı olarak uğranılan zarar için şimdilik 100,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin — tarihli dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin alumınyum doğrama, cephe imalatı ve uygulaması maksadıyla kurulduğu, müvekkilinin ana iş kolları arasında kalıp üretimi ve ticareti olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkilinin davacının istediği ölçülerde kalıp üreteceği, söz konusu kalıplar ile uzun süreli hizmet sağlayacağının beyan edildiği bu sebeple de taslak olarak iletilen bilgilere göre bir kalıp hazırlandığı, hazırlanan bu kalıbın karşı tarafça istenmediği, kalıpların standart bir şekilde hazırlanmadığı, karşı tarafın talep ettiği şekil ve ölçülerde hazırlandığını, kalıbın hazırlanmasında kullanılan malzeme maliyetinin talep edenin sorumluluğunda olduğu, davacı tarafiın karşılıklı borç ilişkisi doğuran sözleşmede üstüne düşen edimi yerine getirmediği, davacının sunduğu faturanın beğenilmeyen ilk kalıbın faturası olduğu, davacının kendi sorumluluğunda olan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğü yerine getirmediği, haksız bedel talep ettiği açık bir şekilde hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, karşı taraf maddi zarar talebinin iyi niyetli bir tacir davranışı olmadığı, alacaklı konumda olan müvekkilinin olduğu davacının yeni tarihli faturalarla maddi zararı olduğunu iddia ettiği, davacı tarafın müvekkili firmaya sürekli iş getireceğini beyan etmesine rağmen yalnızca iki defa iş getirdiği, artık işleri kendisinin yapacağını bu sebeple kalıpları istemediğini söylediği, tüm bu yaşananlardan 4 yıl sonra mesnetsiz bir tazminat talebiyle huzurdaki davayı açtığını beyanla, davanın zamanaşımı yönünden usulden reddine, davanın reddine, müvekkili firma alacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
Taraf tanıkları dinlenilmiştir.
Davacı Tanığı—–Beyanında: Ben davacı firmaya —– yılında girdim. Halen çalışıyorum. Satın alma ve ihracat sorumlusu olarak görev yapıyorum. Davacı firmanın davalı tarafa fatura kestiğini biliyorum. Faturanın ödendiğini biliyorum. Daha sonra biz üretilen kalıbı almak istedik ancak onların vermediğini biliyorum. Çünkü ben—– yılında işe girdiğimde önce ön muhasebe olarak işe girdim. Davaya konu olayda o tarihlerde gerçekleşti. Bu yüzden malın istenip de gönderilmediğini biliyorum. Tekrardan şirket kalıbı — firmasına yaptırdı dedi.
Davacı Tanığı ——— Beyanında: —- yılından beri davacı firmada fabrika müdürü olarak görev yaparım. Benim görev yaptığım sırada delinmiş ———kalıp siparişi geldi. Biz de bunun üzerine ihtiyacımız olduğundan, davalının uhdesinde bulunan kalıbı istedik. Ben firma yetkilisi —– ile görüştüm. Kendisi net bir şekilde kalıbı göndermeyeceğini bildirdiklerinden biz de — firmasına aynı kalıbı yaptırıp daha sonra o kalıptan delme işlemini gerçekleştirerek siparişi tamamladık dedi.
Davalı Tanığı—– Beyanında:—– yılından beri davalı firmada imalat sorumlusu olarak çalışıyorum. Davacı firma bize bir numune sundu. Biz bunun üretimini yapacağız. En uygun fiyattan nasıl yapılır diye firma sahibiyle davalı firma yetkilisi görüştü. Biz de firmaya işin nasıl yapılacağına dair iki türlü öneride bulunduk, birisi ——- işleyerek verilmesi yada kalıpta basılarak daha uygun fiyata yapılması öneresinde bulunduk, davacı firma kalıbın yapılmasını ve fiyatı kabul etti. Daha sonra kalıplarla basılan ürünler karşı firmaya gönderildi ve firmadan yeni bir sipariş beklemeye başladık. Karşı firma daha sonra kendi üreteceğini ve bize malzeme göndermeyeceğini beyan etti. Üretilen kalıbı da kendisi istedi. Kalıp halen davalı firmadadır. Ayrıca davalı firmanın kalıp üretmek gibi bir ticari faaliyeti yoktur. Ödemeye ilişkin herhangi bir bilgim yoktur dedi.
Davacı vekilince söz alınarak bizim yaptırdığımız kalıp ile başka bir müşteri gelip o kalıp başka bir müşteri için kullanılıyor mu diye soruldu, tanık cevaben; her firmaya ait olan kalıp, kendi işin kullanılır, başka müşteri için kullanılmaz dedi.
Davalı Tanığı —- Beyanında: Davalı şirkette —- yılından beri imalat sorumlusu olarak çalışırım. Benim yaptığım iş gelen numuneler, malzemelerin kesimi yaparak imalata hazırlamaktır. Daha sonraki süreçte kalıp işi devreye girer. Ancak bu işte başka arkadaşlar görev alır. Davacı şirketten bildiğim kadarıyla —— geldi. Bu numune üzerinde bir çalışma yapmamızı ve —– mi yapılacak ya da daha seri olsun diye————yapacağı hususunda teklifte bulundular. Bunun üzerine çalıştığım şirket kalıbı yapıp örnek numuneyi karşı tarafa verdiğini biliyorum. Biz bu işi işin devamı da gelecek diye yaptığımızı biliyorum. Ancak daha sonra taraflar arasında neler olduğu hakkında bir bilgim yoktur, kalıp davalı şirkettedir, ancak işin niteliği gereği başka firmanın işi için kullanılamaz ; çalıştığım firma kalıp üretimi yapıp satmaz, sadece müşteriden gelen teklife göre üretim yapar. Ancak bu kalıp seri üretim için kullanılır dedi.
Tarafların tacir olması nedeni ile ticari defter ve kayıtlar kesin delil teşkil ettiğinden taraf ticari defter ve kayıtları da mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarında neticeten; Davalının bedeli ödenen ve işin yapılması amacıyla davalı uhdesinde bulunan davacıya ait kalıbı iade etmesi gerektiği, iade işleminin yapılmaması sebebiyle davacının talebiyle bağlı kalınarak davalının 9.742,67 TL fatura bedelini 12.05.2020 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödemek durumunda kalacağı ve davacının bu bedeli talep edebileceği, Davacının, davalı tarafından kalıbın iade edilmemesi nedeniyle uğranılan zarar için şimdilik 100,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair talebiyle ilgili olarak, davacının uğradığını iddia ettiği zarara ve dayanağına, tutarına, üretim kapasitesine, sözleşme ve siparişlerine, hangi tarihler arasında ne kadarlık üretim yapamadığına dair dosyaya somut bir delil sunmadığı ve bu nedenle zarar talebine dair herhangi bir hesaplama yapılamayacağının sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Bilirkişi raporu tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı ve davalı şirketin —yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
Tarafların incelenen ticari defter kayıtlarına göre aralarındaki ticari ilişkinin —-yılı öncesine dayandığı, ihtilafa konu fatura ve ödemesinin ait olduğu —- yılının münhasıran incelendiği, ihtilafa konu kalıp faturasının ve ödemesinin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkisinin —–yılına kadar devam ettiğinin görüldüğü, bu süre zarfında davacının davalıdan birçok kez hizmet satın aldığı, —-yılı cari hesap ekstresine göre davalı —— alacağının olmadığı, Davacı tarafça, dosya muhteviyatına sunulan deliller arasında yer alan, davacı adresinde yapılan keşifte de fiziki olarak gösterilen davaya konu olan kalıp ile davalı adresinde yapılan keşifte fiziki olarak gösterilen kalıpların teknik resimlerinin incelenmesinde; Davacı tarafça gösterilen kalıbın metrik olarak küçük olduğu, fonksiyonel olarak pres veya —– montajı yapıldığında, aynı anda, daha az delik delme kabiliyetine sahip olduğu ve üretiminde kullanılan çelik malzemesinin ve üretim işçiliğinin daha az maliyetli olduğu, Davalı tarafça gösterilen kalıbın metrik olarak büyük olduğu, fonksiyonel olarak pres veya —— makinesine montajı yapıldığında, aynı anda, —– kat daha fazla delik delme kabiliyetine sahip olduğu ve üretiminde kullanılan çelik malzemesinin ve üretim işçiliğinin daha fazla maliyette olduğu ve —-kalıba göre farklı bir kalıp olduğu, —–kalıpların malzeme ve işçilik açısından maliyet farklılıklarının, net olarak kaç—– olarak hesaplanamadığı, piyasa şartlarına göre değişken olabileceği, ancak, üretim ——– aynı esvapta olması sebebi ile — daha fazla olması sebebi ile —– daha fazla maliyetli olabileceğinin görüldüğü, dosya kapsamında ilk kalıbın yapılması aşamasında fiyat teklifi ve kalıbın olması gereken teknik resim çiziminin bulunduğu, burada tarif edilen kalıp bedelinin de davacı tarafından davalıya ödendiğinin taraf kayıtlarıyla sabit olduğu, davalının ikinci yapılan kalıp bedeline ilişkin davacıdan herhangi bir talepte bulunmadığı ve fatura düzenlemediği, davacının verdiği ölçülere göre kalıbını çıkarmasının davalının sorumluluğunda olduğu, hatalı yapılan kalıbın yerine yapılan ikinci kalıbın davacıya ek maliyet getirmemesi gerektiği, aynı zamanda dosyada davalının iddialarını ispatlayıcı somut belgeye rastlanmadığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde davalının bedeli ödenen ve işin yapılması amacıyla davalı uhdesinde bulunan davacıya ait kalıbı iade etmesi gerektiği, iade işleminin yapılmaması sebebiyle davacının talebiyle bağlı kalınarak davalının —– fatura bedelini —– temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödemek durumunda kalacağı ve davacının bu bedeli talep edebileceği, Davacının, davalı tarafından kalıbın iade edilmemesi nedeniyle uğranılan zarar için şimdilik 100,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair talebiyle ilgili olarak, davacının uğradığını iddia ettiği zarara ve dayanağına, tutarına, üretim kapasitesine, sözleşme ve siparişlerine, hangi tarihler arasında ne kadarlık üretim yapamadığına dair dosyaya somut bir delil sunmadığı ,davacının uğradığını iddia ettiği zararını ispat edemediği, değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının diğer maddi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 665,52 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 168,09 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 497,43 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 168,09 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.256,00 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 3.222,92 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine artan 33,08 TL’sinin DAVACININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafından yargılama gideri olarak sarf edilen 450,00 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 4,57 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7 Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre 1.306,59 TL’sini davalıdan tahsili 13,41 TL7sinin davacından tahsili ile ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022