Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/427 E. 2020/583 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/427 Esas
KARAR NO : 2020/583

DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin %25’i oranında pay sahibi ve şirket müdürlerinden biri olduğunu, ancak diğer pay sahipleri tarafından şirketten uzaklaştırıldığını, bu engellemelerin sona erdirilmesi ve şirketten bilgi almayı talep ettiğini, ancak şirketin olumlu yanıt vermediğini, davacının Üsküdar—–. Noterliği’nin ———- yevmiye nolu ihtarnamesini davalı şirkete keşide ederek, bilgi istediğini, ancak yanıt verilmediğini, davacının 6 farklı şirkette hissedar olup tüm bu şirketlerin pay sahipliği ve müdürler kurulunun aynı kişilerden oluştuğunu, özünde organik bağı bulunan şirketler olduğunu, davacının davalı şirkette olduğu gibi, diğer tüm şirketlerden de aynı pay sahipleri tarafından fiilen uzaklaştırıldığını ve bilgi alma hakkının ve yetkilerinin kullanılmasının engellendiğini, davacının ihtarname ile Türk Ticaret Kanunu’nun 614. maddesi gereği pay sahibi olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak, yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısında bu talebin değerlendirilmesini istediğini, ancak davalı şirketin, 07.09.2020 tarihinde gerçekleştirilecek olağan genel kurul toplantısı için —— verilen ilanda davacının bilgi alma ve inceleme talebini göz ardı ederek değerlendirilmek üzere genel kurul toplantısı gündemine dahil etmediğini, 07.09.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, diğer pay sahipleri tarafından davacının müdürlükten haksız olarak azledildiğini aynı toplantıda bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, özel denetçi atanması talebinin kabul edilmediğini, 07.09.2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının 3. ve 4. maddelerinde bu hususların davacı adına beyan edildiğini, ancak genel kurul gündeminde bu husus gerektiği gibi değerlendirilmediğini, hatta olağan genel kurul toplantısında bulunması gereken müdürler kurulu faaliyet raporu, bilançolar, kar ve zarar hesapları gibi bilgi ve belgeler toplantıda hazır edilmediğini, davalı şirketin, davacının bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin olumlu bir karar vermediği gibi, özel denetçi talebini reddedildiğini, davacının, davalı şirketin, diğer pay sahiplerine haksız olarak borçlandırıldığını, herhangi bir kar dağıtımı olmaksızın şirket hesaplarından pay sahiplerinin virman yapmak suretiyle gerek kendilerine gerek 3. kişilere para transferlerinin yapıldığını, esasında şirketin çift hesabının bulunduğunu, diğer bir deyişle çift kasa kaydının tutulduğunu, resmi kayıtların ise fiktif kayıtlar olduğunu, aslında şirket kasa kaydı ile kasadaki mevcut paranın örtüşmediğini, yani; kasada kayıtlardaki kadar para olmadığını, şirketin aleyhine olacak şekilde hizmet alımı/danışmanlık gibi açıklamalar ile fahiş miktarlarda gerek kendilerine gerek 3. kişilere ödeme yapılarak şirketin zarara uğratıldığı bilgisine ulaştığını ve bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek için hem pay sahipliği hem de müdürlük yetkilerini kullanarak bilgi edinmeye çalıştığını, bu nedenlerle Türk Ticaret Kanunu’nun 614. maddesi uyarınca, şirket müdürler kurulunun, diğer pay sahiplerine yapılan borçlanmalarının nedenlerini açıklamasına, bu kapsamda şirket bilançoları ile kar/zarar hesap tablolarının incelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacının %25 hissedarı olduğu grup şirketlerden bir tanesi olduğunu, grup şirketlerin hissedar kardeşlerin münferit imza yetkisi ile yönetildiğini, ancak şirket kayıtları üzerinde yaptırılan incelemelerde, grup şirketi olan ve davacının fiilen yönetmiş olduğu ——- şirketinde davacının, şirket tüzel kişiliği aleyhine usulsüz işlemlerler yaptığının denetçi raporu ile tespit edildiğini, denetçi raporu ile tespit edilmiş olan usulsüzlükler neticesinde tüm şirketlerde %75 çoğunluk hissesine sahip olan diğer hissedarların davacıya karşı güvenlerinin sarsılması nedeniyle genel kurul kararları ile tüm hissedarların oy birliği ile davacının tüm şirketlerdeki temsil ve ilzam yetkisi sonlandırıldığını ve ayrıca davacı hakkında güveni kötüye kullanma suç isnadıyla Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —–Sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının iddialarının afaki olduğunu, davalı şirketin tüm ticari defter ve belgeleri tüm hisedarların istediği şekilde denetime açık olduğunu, nitekim davalı şirket tarafından yapılmış olan 07.09.2020 tarihli Genel Kurul toplantısının ”Genel Kurul Toplantı Daveti”nin davacıya 04.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, Genel Kurul Toplantı Davetinde ”Yıllık faaliyet raporunun ve finansal tabloların,denetleme raporlarının,kar dağıtım önerilerine” ilişkin tüm ticari defter ve belgelerin pay sahiplerinin incelemesine hazır tutulduğunun açık bir şekilde beyan edildiğini, davalı şirketin, ticari defter ve belgeleri, bilançoları vs.sair tüm kayıtlarının tüm hissedarların denetimine açık olduğunu, bu kapsamda hiçbir pay sahibinin kanundan kaynaklanan haklarının kullanılmasına dair taleplerine olumsuz cevap verilmediğini, davacıya da engel çıkarılmadığını, şirket pay sahipleri tarafından 08.09.2020 tarihli genel kurulun TTK. hükümlerine uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, davacının da kendisini vekille temsil ettirdiğini ve tüm beyanlarını Genel Kurul Tutanaklarına dercettirdiğini, davacının da çok iyi bildiği üzere, davalı şirketin envaterinde bulundurduğu benzin istasyonlarının alımında döviz kredisi ile borçlanmış ve ülkemizde yaşanmakta olan döviz artışları nedeniyle mali yapısı bozulmaya başlamış ve kredi ödemelerinde zorlanmaya başladığını, bu kapsamda şirket pay sahiplerinin şirkete yeni sermaye koymasını zorunlu kıldığını, şirket tüzel kişiliğinin şirket pay sahiplerine borçlandırıldığı yönündeki beyan ve iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, şirket pay sahiplerinin ülkemizde yaşanmakta olan döviz dalgalanmaları nedeniyle şirket tüzel kilişiliğinin temerrüde düşmesine önlemeye yönelik olarak ve şirkete ait banka kredilerinin ödenebilmesi için zaman zaman şirkete nakdi destek sağlamaları dışında hiçbir borçlandırıcı muamelede bulunmadıklarını, bu kapsamda şirket kayıtlarının sarih olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, TTK’nin 614/3. Maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında, “davacının, davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğu ve davacının noterden ortağı olduğu şirketlerdeki ortaklıktan çıkma ve çıkma paylarına ilişkin görüşme yapıp karar almak üzere olağanüstü genel kurul yapılması için çağrı yapılması, bu talebinin karşılanmaması halinde bilgi alma ve inceleme hakları ile özel denetçi talep ettiğine dair ihtarneme gönderdiği, davacının genel kurul toplantısına katılıp özel denetçi firma atanmasını talep ettiği” hususunda uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacının “davalı şirket müdürler kurulunun, diğer pay sahiplerine yapılan borçlanmalarının nedenlerini açıklamalarını isteme hakkına sahip olup olmadığı,
b-Davacının istediği şirket bilançoları ile kâr/zarar hesap tablolarını inceleme hakkının davalı şirket tarafından davacıya sağlanıp sağlanmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:Yukarıda belirtildiği üzere, dava bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmasına izin verilmesi talebine ilişkindir.
TTK’nin “Bilgi alma ve inceleme hakkı” başlıklı 614. Maddesi;
“(1)Her ortak, müdülerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.
(2)Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.
(3)Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” şeklindedir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’nın “Bilgi alma ve inceleme” başlıklı 614/3. maddesinde, genel kurulun bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellemesi halinde, ortağın mahkemeye başvurarak bu hususta talepte bulunabileceği düzenlenmiştir. Yani, Genel kurul kararı 614/3. maddeye göre talepte bulunulabilmesinin bir nevi ön şartıdır.(Yargıtay ——— karar sayılı ilâmı)
Bu nedenle, davacı, bilgi almasının ve inceleme yapmasının engellendiği ve bu engellemenin haksız olduğu inancında ise, isteminin genel kurula taşınmasını istemesi gerekir. Eğer genel kurul bu istem hakkında olumsuz karar verir ve davacı da kararı haksız bulursa o taktirde TTK’nin 614/3. Maddesi uyarınca Mahkemeden istemde bulunması gerekir.
Eldeki davaya gelirsek, davacı, Üsküdar —–. Noterliği’nin ——— yevmiye nolu ihtarnamesini davalı şirkete keşide ederek, ortakları olduğu şirketlerden ortaklıktan çıkma ve çıkma payının hesaplanması için görüşme yapmak üzere tüm şirketlerin bu gündem maddesi ile olağanüstü genel kurul yapılması yönünde çağrı yapılmasına karar verilmesini, bu talebin kabul edilmesi halinde, olağanüstü genel kurul öncesi ortağı olduğu şirketlere ilişkin finansal tabloları, bilançoları, defter ve eki belgeleri incelemesine imkan sağlanmasını, ayrıca şirket yöneticilerine yönelteceği sorulara cevap verilmesini talep ve ihtar etmiştir.
Davalı şirket, davacının bu ihtarına cevap vermemiş ve davalı şirket tarafından 07/09/2020 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda da davacının bilgi alma ve inceleme talebine konu yönlerdeki talebi gözetilmeksizin gündem belirlenmiş bu nedenle de davacı tarafından söz konusu istemler ile 614/3 gereğince eldeki davanın ikame eylendiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davalı şirket, şirketin tüm ticari defter ve belgelerin tüm hissedarların istediği şekilde denetime açık olduğunu ve bu noktada davacıya 7.9.2020 tarihli genel kurul toplantısı nedeniyle gönderilen 4.8.2020 tarihli davetiyede de bu hususun davacıya tebliğ olunduğu iddia edilmiş ise de, davacının 28.7.2020 tarihli ihtarına cevap vermediği, davalı hakkında da İst. Anadolu ——— Sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunduklarını belirttiğine göre, davacının şirket merkezinde inceleme yapmasına da izin vermeyecekleri anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile, davacının ihtarnamesine göre ortaklıktan çıkma ve çıkma payına ilişkin inceleme yapması için gerekli olduğu değerlendirilen davalı şirketin dava tarihine kadar ki, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, gelir tablosu ile bilanço ve tüm mali kayıtların bir suretinin gerekçeli kararın davalı şirkete tebliğinden itibaren bir hafta içinde gideri davalıya ait olmak üzere davacıya noter aracılığıyla veya posta yoluyla tebliğine karar vermek gerekmiştir.
Davacının “şirket müdürler kurulunun, diğer pay sahiplerine yapılan borçlanmalarının nedenlerini açıklaması” talebinin ise davacının şirketten çıkması ve çıkma payı açısından gerekli olmadığı kanaatine varıldığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı şirketin dava tarihine kadar ki, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, gelir tablosu ile bilanço ve tüm mali kayıtların bir suretinin gerekçeli kararın davalı şirkete tebliğinden itibaren bir hafta içinde gideri davalıya ait olmak üzere davacıya noter aracılığıyla veya posta yoluyla tebliğine,
2- Davanın KISMEN REDDİ ile davacının “şirket müdürler kurulunun, diğer pay sahiplerine yapılan borçlanmalarının nedenlerini açıklaması” talebinin reddine,
3- Alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen 30 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca hesaplanan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı TTK’nin 614/3. Maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla açıklandı.