Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/387 E. 2020/658 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/387 Esas
KARAR NO : 2020/658

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı asil ile müvekkil şirket arasında imzalanan 22/02/2012 tarihli hizmet sözleşmesi ile, davalı ——- sıfatı ile müvekkil şirkette çalışmaya başladığını, davalı asil, müvekkil şirketin müşteri çevresine, mesleki sırlarına,yaptığı işlere birebir vakıf olduğu,davalı asilin rekabet yasağını sözleşmesini ihlal ederek,müvekkil şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren bir şirkette iş başladığını,rekabet yasağına aykırı davranan davalı asilin, müvekkil şirkete zararını karşılamakla mükellef olduğunu, davalı asil,rekabet yasağına aykırı davaranarak müvekkil şirketin yasa ile korunan menfaatlerini ihlal ettiğini ve müvekkil şirketin zarara uğramasına ve ticari itibarının sarsılmasına yol açtığını iddia ederek,yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı şirkette 22/02/2012 tarihinde yapılan hizmet sözleşmesiyle —– olarak işe başladığı ve ——- ayrıldığı hususunun çekişmesiz olduğu, hizmet sözleşmesinde rekabet yasağı şartı varsa da benimsenen raporda kapsamlı olarak belirtildiği gibi rekabet yasağı coğrafi yer sınırlaması içermediğinden geçersiz olduğu, davacının iş sözleşmesinin bitiminden sonra sır saklama yükümlülüğünün devamını öngören hükmün ihlal edildiğini de kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiş ve Yargıtay —–Hukuk Diaresi tarafından Mahkememiz kararının
Dava, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağına aykırılık nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi 818 sayılı BK döneminde akdedilmiş ise de, 6101 sayılı Kanun’un 1.ve 3. maddeleri gözetildiğinde, iş akdinin sona erdiği ve davalı açısından rekabet yasağının başladığı tarih itibariyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK 445. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde yer olan rekabet yasağı düzenlenmesinde coğrafi alana yönelik kısıtlama belirtilmemiş ise de TBK’nin 445/2 maddesinde mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından, hakimin aşırı nitelikteki rekabet yasağını bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirerek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde gözönünde tutmak suretiyle sınırlandırabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda coğrafi alan bakımından mahkemece bir sınırlama getirilmesi gerekirken, rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğuna dair hüküm tesisi yerinde değildir. Ayrıca, rekabet yasağı düzenlenmesinin geçerli olduğu nazara alınarak yapılacak olan incelemede, davalının, davacı şirkette satış sorumlusu olarak ticari sırlara vakıf olduğunun kabulü ile rekabet yasağının ihlal edilip edilmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Nedenleri ile Mahkememiz kararının bozularak ortadan kaldırılması sonrasında dava dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiş ve taraf vekillerine ayrı ayrı yeni duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş ve davacı vekilinin 20/11/2020 tarihli mahkememize sunmuş olduğu feragat dilekçesinde davadan feragat ettiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından da Mahkememize hitaben sunulan 25/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde feragate bir diyeceğinin bulunmadığı ve feragat nedeni ile yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı beyan edilmiştir.
Davacı vekili 20/11/2020 dilekçesinde davalıyla yapılan anlaşm doğrultusunda; huzurda görülmekte olan davalarından feragat ettiklerini beyan etmiştir. Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1).
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu ve davacının feragatinin ve dilekçesindeki taleplerine göre artık başkaca işlem yapılmamasının yasal zorunluluk arz eylemesi karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın HMK nun 311 maddesine göre FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 853,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 799,50 TL peşin harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Tarafların feragat ve feragate cevap dilekçesi ile talebi bulunmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.