Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/384 E. 2022/190 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/384 Esas
KARAR NO: 2022/190
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının , müvekkil şirket tarafından işletilen —— kendisine ait olan—- defa ihlalli geçiş yaptığını ve müvekkil şirkete —– tutarında borçlandığını, davalının borca ve fer’ilerine itirazı haksız olduğunu bu nedenle itirazın iptali talebi gereği hâsıl olduğunu, davalı tarafından icra takibine haksız yere itiraz edilerek takibin durduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşmanın sağlanamadığını bu nedenle işbu davayı açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, davalının müvekkil şirkete olan borcunun kanundan kaynaklandığını, müvekkil şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli olarak geçen davalının borca itirazının haksız olduğunu, cezaların dört kat üzerinden tahsil edileceği kanun düzenlemesi olduğunu ve bu cezanın üzerinde müvekkil şirketin herhangi bir takdir yetkisinin mevcut olmadığını, ihlalli geçiş cezasının herhangi bir bildirim veya uyarı şartına bağlanmadığını ayrıca para borcunun götürülecek borç olması da bu hususun doğruluğunu ortaya koymakta olduğunu, —-serbest geçiş sistemi bulunması da ihlalli geçiş esnasında müvekkil şirketin bildirimde bulunma zorunluğunun bulunmadığını gösterdiğini, müvekkil şirketin, kanunî yükümlülüğü bulunmamasına rağmen davalının —- bulunup bulunmadığını kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, salt bu hususun dahi, itirazın iptaline karar verilmesini gerektirdiğini, müvekkil şirketin araç sürücülerine ihlalli geçişte bulunduklarına dair bildirimde bulunmamış olması sebebiyle müvekkil şirkete herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, huzurdaki davaya emsal nitelikte olan bir davada, davanın müvekkil şirket lehine reddine karar verildiğini ayrıca huzurdaki davaya ışık tutabilecek bir bilirkişi raporu da haklılıklarını ortaya çıkaracağını, bu sistemde geçiş ücretinin hazır bulundurma görevinin başvuranda olduğu gösterildiğini, davalı tarafın —-hesabında yetersiz bakiye ile geçiş ücreti ödemeksizin ——- ihlalli geçişte bulunduğunu, müvekkil şirketin geçiş sırasında araç sürücüsünü uyarmak gibi kanundan kaynaklı bir görevi bulunmadığından söz konusu cezanın tünel kullanıcısı tarafından ödenmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat belirtildiğini, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığını düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gereği de haklılıklarını ortaya çıkaran bir diğer husus olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğundan alacağa işleyecek faizin ticari temerrüt faizi olacağını, davalının faize itirazının haksız olduğunu, müvekkil şirket tarafından asıl alacağa işleyen faizden — talep edilmesinin hukuka uygun olacağını, alacağın likit olduğunu bu nedenle davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulünü, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini ve takibin takip tarihinden itibaren takipte istenen şartlarla devamını, davalının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının—– tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, araç geçiş bedeli ve cezai bedelin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline hakkındadır.
Davacı şirket tarafından işletilen otoyolda yer alan tüm gişelerde —– mevcut olduğu,—–alınamaması veya geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde gişelerde yer alan bariyerlerin açılmadığı, bu durumda gişe memuru tarafından geçiş ücretinin nakit ya da kredi/banka kartı vasıtasıyla tahsilatının yapılabildiği, buna rağmen ücretin ödenmemesi halinde, sürücüye ihlalli geçiş bildirimi verilerek — günlük süre içerisinde geçiş ücretinin yatırılmasının talep edildiği, geçiş ücretinin —- süre içerisinde ödenmesi halinde herhangi bir ceza tahakkuk ettirilmediği, fakat bu süre içerisinde geçiş ücretinin yatırılmaması halinde —— geçiş ücretinin on katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğinin düzenlendiği,
Davacı şirketin kamuya arz ettiği hizmetin genel icap niteliğinde olduğu, bu hizmetten yararlanmak isteyen davalının, davacı tarafından işletilen otoyolu kullanma yönündeki iradesinin kabul niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin bu şekilde gerçekleştiği, geçiş ücreti ve ceza bedeli——yayımlanarak yürürlüğe giren kanun ve tarifelerde yer almakta olup, geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödeneceği hususunun davalı tarafça da bilindiği varsayılarak sözleşme ilişkisinin kurulduğu, geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödenmesinin yasada düzenlendiği, ayrıca bu konuda —önüne itiraz yolu ile gelen incelemede anayasaya aykırılık görülmediği —— hesabı bulunan aracın geçişi sırasında elektronik bariyerin otomatik olarak açılmaması halinde vakıf olunacağı, bariyerin açılmaması halinde geçiş ücretinin ödenmemesinden haberdar olunmamasının mümkün olmadığı, bu şekilde gişe görevlisi tarafından sürücüye ihlal bildirimi verilerek geçiş ücretinin —- günlük süre içerisinde ödenmesinin ihtar edileceği,
Somut olayda davalının kendisine ait araçlarla işletmesi davalıya ait tünelde ihlalli geçişler yaptığı ve söz konusu ihlalli geçişlere ilişkin ihlallere ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapmadığı ve geçiş tarihlerinde geçiş yapan araçlara ait—– hesaplarında yeterli bakiyenin bulunmadığı ve davacının takibe konu etmiş olduğu geçiş bedellerini ve cezai tutarlarını talep edebileceği , geçiş bedellerinin likit olduğu ancak talep edilen cezai tutarlarının likit olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı vekili, —– tarihli dilekçesi ile uygulanması gereken faizin yasal faiz değil, ticari faiz olduğunu beyan ederek hükmün tashihini talep etmiştir ancak tashih ile hüküm fıkrası genişletilemeyeceğinden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir,
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —– esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,5 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-Sadece geçiş bedelinin likit olması nedeniyle 559,20 TL’nin %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 190,99 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 136,59‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 101,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.796,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9- Davacı vekilinin tashih talebinin reddine,
Dair karar davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak okundu.08/03/2022