Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2022/721 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/38 Esas
KARAR NO:2022/721

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:26/10/2015
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememiz — sayılı kararı — sayılı kararı ile bozularak mahkememize gelmekle, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—numaralı ve — poliçesi ile sigortalı olduğu, —plakalı araçların çarpışması sonucu iki araçlı dava konusu kazanın meydana geldiği, sigortalıları tarafından araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için davacı şirkete başvuruda bulunduğu, yapılan —–incelemesi neticesinde aracın pert olduğunun tespit edildiğini, — araç hasarının taraflarından ödendiğini, bu ödeme ile TTK.m :1472 hükmü gereği davacı sigorta şirketi sigortalısının halefi durumuna geldiğini, davacı şirket yapmış olduğu ödeme tutarı için davalılara başvurduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, Trafik kazası tespit tutanağı uyarınca dava konusu kazanın meydana gelmesinde —- kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirket tarafındanyapılan ödemeden davalılardan —- sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu hasar ödemelerini davalıların sorumluluğu nispetinde kendilerine ödenmesi için davalılara harici başvurularda bulunmalarına rağmen herhangi bir sonuca ulaşmadıkları için iş bu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, açıklanan bu sebeplerden dolayı fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulünü, —ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyen faizi ve davalı sigorta şirketi bakımından protokol gereği temerrüdün müeyyidesi olarak—- puan fazla faizin, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte davalılarda sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; — tarihinde saat:— civarında —yolunda maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacı — poliçesi ile sigortalanmış bulunan — plakalı araç—sigorta poliçesi ile sigortalanmış —plaka sayılı—-hızlı bir biçimde gelerek arkadan çarptığını, davalı — sigortalı sürücünün hiçbir kusuru olmamasına rağmen düzenlenmiş bulunan trafik kazası tespit tutanağında sigortalılarına ait araç sürücüsüne — kusur atfetmiş olunduğunu,— sayılı poliçe numarası ile — sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu,, olay tarihi itibarıyla — dolayı poliçe teminat limitlerinin— ile sınırlı olduğunu, — tarihindeki kaza tespit tutanağı incelendiğinde sigortalılarına ait —- istasyonu önünde bulunan bankette park halinde olduğunu, —toplam uzunluğunun— plakalı aracın park halindeki araca arkadan hızlı bir şekilde gelerek çarptığım,—plakalı aracın hiçbir kusuru bulunmadığını, hal böyle iken sigortalılarına ait aracın kusurun — olduğu iddiası ile kendilerinden — talep edildiğini, olayın meydana gelmesinde aracını aşırı hızlı şekilde süren ve — savrulan davacı şirket tarafından — poliçesi düzenlenmiş bulunan —plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak mahkemeden —- incelemesi yapılması talep ettiklerini, zaten yapılacak incelemede—– plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığının çıkacağını, bu sebeple de aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu kusur oranının herhangi bir somut delile dayanmamakla birlikte delil olarak sunulan kaza tespit tutanağında da buna ilişkin bir verinin bulunmadığını, davacının dava dilekçesine farazi olarak kusur oranını—- olarak belirttiğini ancak buna ilişkin bir belge sunamadığım dolayısıyla davacının, somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getiremediğini, Ayrıca kaza tespit tutanağında kendisine atfedilen KTK.59. md. ihlal ettiği gerekçesi ile kusurlu olduğunun söylendiğini, ancak trafik tutanağında asli yada tali kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin söz konusu olmadığım, bu konudaki değerlendirmenin hukuka aykırı olduğunu zira yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu haller dışında taşıt yolu üzerinde duraklamak veya park etmenin yasak dendiğini, ancak kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokilerinden de açıkça görüleceği üzere kaza esnasında— karayolunda değil —ait alanda park ettiğini, kanun maddesi yorumlandığında aracm karayoluna park etmiş olması hususunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde açık olduğunu, — bu hususun göz ardı edilip yanlş rapor düzenlediklerini bu sebeplerle haksız ve hukukî gerekçeden yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
—- yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Bozma sonrası aldırılan —-tarihli raporunda özetle;
“A)Sürücü — sevk ve idaresindeki otomobil ile aydınlatmanın bulunduğu meskun mahalde seyri sırasında yola gereken dikkatini verip, görüş alanını kontrolü altında bulunduracak şekilde seyrini sürdürmesi, orta refüj üzerinden kaplamaya giren başıboş —nedeniyle kendisine ayrılan yol bölümü içerisinde kalacak şekilde uygun tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyrini sürdürüp, yola giren—- çarpmamak için aldığı sert sağa direksiyon manevrası neticesi aracının hakimiyetini kaybedip, bankete girerek banket üzerinde duraklamakta olan araca arkadan önlemsizce çarptığı olayda asli derecede kusurludur.
B)Davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki çekiciyi yolun sağında bulunan— taşıt yoluna taşmayacak şekilde park ettiği anlaşılmakla, meydana gelen olayın oluşumu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
C)Olay mahallinde taşıt yoluna giren — sürücünün seyir durumunu olumsuz etkileyip, davaya konu kazanın meydana gelmesine katkı sağladığından kazanın oluşumu üzerine tali derecede etken olmuştur.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)Sürücü — oranında kusurlu,
B)Davalı sürücü —kusursuz,
C)Olay mahallinde taşıt yoluna giren başıboş — oranında etken olduğu” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan — raporunda özetle;
“1) Davacı tarafa —sigortalı, dava konusu— plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —oranında kusurlu olduğu,
2) Orta ayırıcı refüjden —istikameti yol bölümüne giren ve dava konusu araç sürücüsünün seyir dengesinin bozulmasına katkı sağlayan —yola girmesinin sonuç üzerine — oranında etken olduğu,
3) Davalı tarafa sigortalı araç sürücü (—- plaka sayılı —–) davalı — kusursuz olduğu,
4) — tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu — plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,
5) Dava konusu —-plaka sayılı — model aracın kaza tarihindeki dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin— olabileceği,
6)Araca ait hasar durumu da dikkate alındığında — tarihinde meydana gelen kaza sonrası araçta değişmesi gereken toplam hasarlı parça, malzeme tutarının — olabileceği, onarılması durumunda bu tutara işçilik bedeli de —- ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının— hariç — olabileceği anlaşılmakla, onarılması durumunda (—- ekleneceği hususu dikkate alındığında, aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın pert-total kabul edilebileceği,
7)Ayrıca hasar kalemlerinin şekli ve niteliğide dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda, seyir güvenliği açısından da sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönden de aracın pert-total olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı,
8) Pert Haldeki aracın kazalı fiyatının serbest piyasa koşullarında —- olabileceği (Hurda belgeli olarak ihale sonucuna göre belirlenen fiyatın uygun olduğu), Dava konusu —-plaka sayılı—- model araçta meydana gelen hasar-zarar tutarının (—- olabileceği” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve 3. Maddeleri uyarınca “(1)Bir motorlu aracın işletil-mesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarar-dan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. (.—-) (3) İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. (—-)”
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan — Genel Şartları’nın Teminat Dışında Kalan Haller’i düzenleyen A.6 maddesi uyarınca “Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır: a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar (—-)”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın trafik kazasından kaynaklanan değer kaybına ilişkin maddi zararın sigortalısına ödenmesi nedeniyle davacı sigorta şirketinin halefiyet nedeniyle açtığı maddi tazminat davası olduğu, davanın davalı —TBK kapsamında kusuru nedeniyle, davalı —- aracın işleteni olması nedeniyle KTK md 85 uyarınca, davalı sigorta şirketine ise — poliçesi nedeniyle açıldığı, dava sebebi — tarihli trafik kazasının gerçekleşmesi sırasında — plakalı davalı şirketin maliki olduğu aracın yol kenarında çalışmaz vaziyette park halinde olduğu, işletilme durumunda olmadığı, mahkememizce alınan — tarihli kusur raporunda tespit edildiği üzere davalı —-kusursuz olduğu, bu sebeple TBK hükümleri uyarınca haksız fiilden dolayı sorumlu olmayacağı, yine aracın işletilme halinde olmaması nedeniyle davalı —KTK 85/3 maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunmadığı, zira davacının kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat edemediği, belirtildiği gibi aracın yol kenarında görünür bir şekilde park halinde olduğu, davacının sigortacısının soruşturma aşamasındaki beyanına göre dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi neticesinde yol hakimiyetini kaybettiği, yine davalı sigorta şirketi yönünden ise yukarıda anılan— Genel Şartlar A.6 maddesi uyarınca sigortalı —plakalı aracın belirtildiği gibi işletilme halinde olmaması nedeniyle zararın teminat kapsamı dışında olduğu kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken —-karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan— harçtan mahsubu ile bakiye — hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı — tarafından yapılan — yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı — verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalılar — yapılan yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri—-üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 13/1 uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere Davalılar — verilmesine,
7-Dava tarihi itibariyle uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşıldığından arabuluculuk ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren—-hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile — Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.