Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/371 E. 2020/362 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/371 Esas
KARAR NO : 2020/362

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil …———-adresinde bulunan gayrimenkul HASARSIZ şekilde davalı ——– sigorta bedeli üzerinden——– nolu poliçe ile doğal afetlere karşı —- tarihinde sigortalandığını, 24/01/2020 tarihinde meydana gelen şiddetli deprem sonucunda müvekkile ait gayrimenkulün bulunduğu bina ağır hasar aldığını, yıkılmasına karar verildiğini, yıkım listesine bakıldığında müvekkile ait gayrimenkulun bulunduğunu, ——çevresindeki sokaklarda onlarca bina depremden hasar görerek yıkılmasına karar verildiğini, 16/12/2019 tarihinde poliçe düzenlendiği sırada —–şekilde olduğu belirtilmesine rağmen müvekkilin talebine verilen —–nolu cevabında: “Dosya incelendiğinde, binanın kolonlarında, zemine dik açılı kılcal çatlaklar, kirişlerde ise zemine paralel çatlaklar görüldüğünü, söz konusu hasarların yapısal kusurundan kaynaklandığı anlaşıldığı, depreme sağlı olarak kolan ve kirişlerin çekirdeklerinde hasar tespit edilmediği” denilerek sigorta ettiği ve bilimle bağdaşmayan bir tarzda müvekkilin talebi kısmen karşılandığını, hasar ile ilgili olarak yapılan ekpertiz raporu geçerli nitelikte olmayıp sadece fotoğraf üzerinde değerlendirme yapılması nedeniyle ekspertiz raporunun dikkate alınmasına, binanın ve müvekkile ait gayrimenkulün yıkılması depremden önce HASARSIZ olan binanın depremin şiddeti ile kolonların ve kirişlerinin zarar görmesinden dolayısıyla doğrudan depremden kaynaklı olduğunu 25.718,80 TL ödeme eksik nitelikte olduğunu, bu nedenle 122.400,00 sigorta bedelinden 25.718,80 TL olarak ödeme yapıldığı göz önünde bulundurularak eksik ödemenin tamamlanmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş ve 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda davacı gayrimenkulünü sigorta ettirmiş olup dava konusu olayda tüketici konumundadır bu nedenle davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava dışı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20.Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’NUN 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi Tevzi Bürosuna Gönderilmesine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın göreli Mahkememize gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a,ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.