Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2021/690 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/366
KARAR NO: 2021/690
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı bankanın —- sözleşmesi imzalandığını, davalının da bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedilerek borçlulara —- yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine —- sayılı dosyasında borçlu aleyhine icra takibine başlandığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalıya usulünce tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, —– kaynaklanan alacakların tahsili için müteselsil kefile karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı kefil, davaya cevap vermemiş olup, bu nedenle ön inceleme duruşmasına kadar tarafların uyuştukları husus bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a-Davalının, dava dışı —- banka arasında imzalanan —– kefil olarak imza atıp atmadığı,
b-Davaya konu borcun davacıya ödenip ödenmediği,
c-Davalının, varsa davacı bankaya olan borç miktarının ve faizinin kadar olduğu,
ç-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likit olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İcra Dosyası: Davaya konu—- sayılı dosyası incelendiğinde, davacı — alacaklı —-aleyhine;
—–
—-
—-

— ihtarname masrafı olmak üzere toplam
—, asıl alacağa belirtilen temerrüt faizi ve faizin — birlikte tahsilini talep ettiği, davalı borçlu—-borca, faize, masraflara yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında ——- yukarıda belirlenen uyuşmazlık noktalarından teknik olanlarla ilgili rapor ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
3.a. —- aşağıdaki gibidir.
3.a.1)Davacı — dava dışı —-müteselsil kefaleti ile — akdedildiği, bu sözleşmeyi davalı— müteselsil kefil olarak imzaladığı tespit edilmiştir.
3.a.2)Davacı — dava dışı— akdedildiği, –dava dışı — limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmede davalı — müteselsil kefil olarak imzası bulunmadığı tespit edilmiştir.
3.a.3)Davacı — dava dışı — arasında, dava dışı —müteselsil kefaleti ile — akdedildiği tespit edilmiştir.
3.a.4)Davacı — dava dışı — limitli —akdedildiği, sözleşmeyi dava dışı —limit ile müteselsil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmede davalı — müteselsil kefil olarak imzası bulunmadığı tespit edilmiştir.
3.a.5)Davacı — dava dışı— müteselsil kefaleti ile —- akdedildiği, bu sözleşmede davalı — müteselsil kefil olarak imzasının bulunmadığı, —– herhangi bir borcunu vadesinde veya vadesinden önce —— yapılacak bildirim üzerine eksiksiz olarak ödemediği takdirde, ödenmeyen borç ayrıca protesto keşidesine, ihtarname gönderilmesine, mehil tayinine velhasıl hiçbir kanuni takip ve teşebbüs icrasına mahal kalmaksızın muaccel ve Müşteri mütemerrit olur. Bu halde —-üzerine muaccel olan borcunu faizi ve bilcümle ferileri ile birlikte —- bildirilecek süre içinde ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Aksi halde, —- temerrüde halinde —- vadesinde ödenmeyen ———– hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, — kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın —-suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükümlerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
3.b. Kredilerin Kullandırılması: Dava dışı borçluya kullandırılan krediler şu şekildedir:
3.b.1)Davacı—dava dışı— uyarınca,– teminat mektubu verilerek —– ve adına —- — verilerek kullandırıldığı anlaşılmıştır.
3.b.2)Davacı —dava dışı—uyarınca, —- numaralı—–açılarak, nakit krediler kullandırıldığı anlaşılmıştır.
3.c. —-
Davacı —- Şubesi ile dava dışı——-
—- arasında aşağıda belirtilen şartlarla bir borç tasfiye protokolü imzalanmıştır.”,
—– kaynaklanan borçlarının tespitine, yeniden yapılandırılmasına, teminatlandırılmasına, vadeye bağlanmasına, — planında belirtilen şekilde geri ödenmesine, mevcut borçlara uygulanacak faiz ve komisyonların tespit edilmesine, faiz tahakkuk usulünün saptanmasına, bu faizlerin ödenmesine ve bu suretle borcun tahsil ve tasfiyesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.”,
—- maddesinde, —- numaralı krediler sebebiyle, —-
—- hükümlerinden hareket etmek suretiyle, temerrüt tarihindeki kat edilen hesabın bakiye alacak tutarlarına, ferilerine hiçbir itirazının olmayacağını peşinen beyan, kabul ve taahhüt ederler.”,
—Borçlu tarafından, bu protokolün ekinde yer alan geri ödeme planı doğrultusunda aylık —- ayda —-
— tarihli ——-
— — gereğince tasfiyeye tabi tutulan borçların herhangi bir taksitinin vadesinde ödenmemesi, ——-yüklendiği yükümlülüklerden herhangi birine aykırı hareket etmesi halinde, herhangi bir ihtar ve ihtara gerek kalmaksızın, borcun tamamı muaccel ve Borçlular mütemerrit olacaktır. Bu takdirde borcun belirlenmesi ve Borçluya sağlanan her türlü imkan geçmişe dönük olarak ortadan kalkacak ve Banka Borçlu ile imzalanan kredi sözleşmelerinin hükümleri doğrultusunda ve/veya işbu Protokol şartlarında hesaplanacak alacağı için dilediği hukuki işlemi başlatmakta serbest olacaktır.” hükümlerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
—- kredisinin ödeme planı bilgilerinin aşağıdaki şekilde olduğu tespit edilmiştir.
—–

—-
—-

—-

——- kredisine ait —, ödeme planında belirtilen, — ödenmemesi sebebiyle, —— kredisi, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin ilgili hükümlere istinaden, davacı banka tarafından, — tarihinde kat edilerek,—- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, —–alacaklı bankanın fazlaya dair hakları ile kanun, sözleşme ve sair mevzuattan doğacak talep ve hakları saklı tutulmak suretiyle, hesap özetinde detay şekliyle belirtilmiş olan, —— borcun, ödemenin yapılacağı tarihe kadar—- birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren —- içinde ödenmesi, aksi takdirde muhataplar hakkında kanuni takibe geçileceği, bu durumda; muhataplarca, ayrıca dava, takip masrafları ve yasal vekalet ücretini de ödemek mecburiyetinde kalınacağının” ihtar edildiği tespit edilmiştir.
3.d.Dava dışı asıl borçlu ve dava dışı ipotek borçlusu aleyhine yapılan icra takibi: Davacı —- dava dışı asıl borçlu ——-tarihinde—- kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmek kaydıyla, —– alacak tutarına, takip tarihinden tamamen tahsiline kadar, —- oranından işleyecek temerrüt faizi, temerrüt faizinin —- vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte tahsili talebiyle—–
1- —–
2- —– üzerinde, —–dereceden ipoteğin,
3- —- numaralı, işyeri niteliğindeki taşınmaz üzerinde, —- ipoteğin,
4- — numaralı, işyeri niteliğindeki taşınmaz üzerinde, —- dereceden ipoteğin,
5- —- numaralı, işyeri niteliğindeki taşınmaz üzerinde,—–dereceden ipoteğin,
6—– numaralı, işyeri niteliğindeki taşınmaz üzerinde,—-dereceden ipoteğin,
7- —- parselde bulunan, —- numaralı, işyeri niteliğindeki taşınmaz üzerinde, —— dereceden ipoteğin, paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
3.e.Davalının, kredi borçlarından sorumlu olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Davacı, müteselsil kefil olan davalının, asıl borçlunun kredi borçlarından sorumlu olduğunu iddia etmektedir.
Davacı —- dava dışı asıl borçlu—- akdedilmiştir. — dava dışı—- limit ile müteselsil sıfatıyla imzalamıştır. Bu sözleşmede davalı—- müteselsil kefil olarak imzası bulunmamaktadır.
Davacı ile dava dışı asıl borçlu —-davacı—- dava dışı —- arasında,—oldukları, —–kaynaklanan borçlarının tespitine, yeniden yapılandırılmasına, protokolün ekinde yer alan geri ödeme planında belirtilen şekilde geri ödenmesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği bir borç tasfiye protokolün imzalandığı, bu protokol ile dava dışı —- numaralı kredilerinin yapılandırılarak,—- anapara tutarı üzerinden, —— kredisinin açıldığı tespit edilmiştir.
Bir sonraki sözleşme imzalanmasına müteakip, eski sözleşmeye göre kullandırılıp devam eden kredi borçları hariç olmak üzere, eski sözleşme hükümsüz kalır.
Yeni sözleşme tarihinden sonra kullandırılan yeni kredilerden eski sözleşmedeki kefil sorumlu olmaz.
—— sayılı emsal ilâmı da bu yöndedir.
Tüm bu nedenlerle; davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan yeni sözleşmeden sonra kullandırılan yeni kredilerden müteselsil kefil olan davalı sorumlu olmayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
3.f.Vekalet ücreti yönünden inceleme ve gerekçe: Davalı kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti yönünden inceleme yapmak gerektiğinden davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığının incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı, dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir hakkı dava etme yetkisi —– olarak o hakkın sahibine aittir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Aynı şekilde bir hakkın kendisinden istenebilecek o hakka uymak yükümlülüğü olan kişi olup bu da davalı olma pasif husumet ehliyetidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Davada taraf ehliyeti,—-gereğince, sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan itibaren başlar. Medeni hakları kullanma ehliyetine —– gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. Dava ehliyeti bir kişinin kendisi veya yetkili temsilcisi aracılığıyla bir davayı, davacı veya davalı olarak takip etme ve usul işlemleri yapabilme ehliyetidir. Sonuç olarak davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler taraf ehliyetine sahip olsalar bile bu kişilerin o davada maddi hakka ilişkin olarak davacı ve davalı olmak sıfatlarının bulunması gerekmektedir.
Buna göre, Mahkememizce, davacının alacağı bulunduğu halde, davalının davaya konu hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi olmadığı ve bu nedenle pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin—– belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2—– harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen —- yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. maddesi uyarınca belirlenen 4.080 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabulucu için ödenen 1.320 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021