Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/356 E. 2022/92 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/356 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—-sektöründe hizmet verdiğini, müşterilerin kendi beyanları ile sunduğu veriler ile —–sistem üzerinden oluşturulması ve ilgili —- faturalandırarak, şirketlerin elektronik olarak sunduğunu, bilgi ve belgelere uygun hazırladıkları——– ayrıca talep etmeleri halinde şirketlerin sistemlerini kullanma ve beyanların hazırlanması, beyanların —-destek verilmesi ve asıl sorumlu olan ———-arasındaki bağın kurulması gibi hizmetler verdiğini, davalı şirketin işbu yukarıda anılan hizmetleri almak için davacı ile anlaştığını ve —- müşteri sözleşmesini birlikte imza altına aldıklarını, Davacı— Davalı Şirketin talep ettiği tüm hizmetleri düzgün ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve sunduğu hizmet karşılığında kestiği faturaları ve— düzenli bir şekilde davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi ödeme de yapmadığını, Akabinde taraflarınca —– ile davalı şirkete takip başlatıldığını, davalı şirketin 01.06.2020 tarihinde kısmi itirazda bulunarak 16.042,12 TL asıl alacak kısmını kabul edip, toplam—— kısmi ödeme yaptığını, Hal böyle iken icra dairesine yapılan işbu ödeme neticesinde dava değerinin,—- olduğunu, Davalı Şirketin ilgili tutar dışında başkaca ödeme yapmak istememesinin hakkaniyete uygun olmadığını, haksız ve kötü niyetli bir şekilde sadece zaman kazanmak adına itiraz ettiğini, belirtilen işbu 36.387,40 TL tutarındaki borcun, —– kararlarına ilişkin olduğunu, İşbu cezanın —–plakalı —–araçlarında yapılan arama ve kontrollerde; Faturasız, belgesiz, beyan edilmeyen toplam ——-marka ve ebatlarda taklit olduğu değerlendirilen— eşyanın bulunması olduğunu, Dolayısıyla —–numaralı fatura ile davacıya, davacı ise —— ile davalı şirkete yansıttığını, dava konusu uyuşmazlığın çözümü için taraflarınca —- başvuru numarası ile başvurulmuş ise de, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde hiçbir anlaşmaya varılamadığını ve 17.07.2020 tarihli son oturumda görüşmelerin olumsuz sonlandığını, bu nedenle huzurdaki işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, Sonuç olarak; Açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; —- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, Davalı/borçluya aleyhine —— aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın yanlış yerde açıldığını, yetkili Mahkemenin genel yetki kuralına göre davalı şirketin adresi olan—- Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğu kabul edilse dahi sözleşmenin ifa edildiği yerin — olmadığını, bu nedenle Sayın Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep ettiklerini, dava konusu olan ve davacı şirket tarafından kesilen 36.387,40.-TL. Tutarındaki faturanın davalı şirket tarafından kabul edilmediğini ve iade edildiğini, Ayrıca bu faturanın ticari defterlerine de kaydedilmediğini, davalı şirket ile davacı şirketin cari hesap ekstrelerinin birbiri ile uyuşmadığını, bu nedenle açılan icra takibine kısmi itirazda bulunulduğunu, cari hesap ekstresine göre — birlikte icra dosyasına ödendiğini, ——–davacı tarafa hiçbir borçlarının bulunmadığını, Davacı tarafında belirttiği gibi uyuşmazlık konusu faturanın ——-tutarındaki cezadan kaynaklandığını, bu cezanın tamamının —– tarihinde iki adet vergi tahsil alındısıyla ilgili kuruma ödendiğini, Dolayısıyla Davalı Şirketin kesilen cezayı Devlete ödediğini, Burada ödemeyi yapanın, dava dışı—– olmadığını, zaten ödemeye ilişkin dekont asıllarının da ceza ödemesini bizzat —-yapmadığından —- bulunmadığını, ancak sorasında dava dışı — davacı şirkete ceza bedeli kadar fatura keserek davalı tarafından ödenmiş olan cezayı kendisi ödemiş gibi tahsil etmeye çalıştığını, Ayrıca 36.387.40.-TL. tutarındaki ceza karşılığı kesilen faturanın davacı şirket tarafından dava dışı—- ilişkin dekontta dosyaya sunulmadığını, İş bu ödeme yapılmadıysa -zaten davacı şirketin davalı şirketten rücu hakkının da doğmadığını, davalı şirketin taşıma sözleşmesinden kaynaklı kesilen cezayı ödemiş olmakla davacı şirket ile dava dışı ceza -muhatabı olan ——– fatura ilişkisinin davacı şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, Davacı tarafın iddia ettiğinin aksine taraflar arasında usulüne uygun şekilde imzalanmış bir mutabakat anlaşmasının da bulunmadığını, Delil olarak kabul etmemekle birlikte mutabakat mektubunu davalı şirket boş olarak mail yoluyla davacı şirkete gönderdiğini, alacak miktarı likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı istemesinin de mümkün olmadığını, Sonuç olarak; İzah edilen nedenlerle, açılan davanın reddine karar verilmesini ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini, ayrıca haksız yere icra takibi ve dava açıldığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali hakkındadır.
—–Esas sayılı icra dosyası üzerinde yapılan incelemede, davacı vekilinin , —– tarihinde davalı — tahsili için icra takibine giriştiği, davalı vekili —- tarihli dilekçesi ile——-ferilerini kabul ederek kalan bakiye için itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce öncelikle davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi için — Mahkemesine Talimat yazılmış ve akabinde de davacının —üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın —- bilirkişisine tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda ;
Taraflar arasında — sözleşmeye dayalı cari hesap ilişkisi
olduğu, davacı—- davalı adına açılmış —-defter kaydında fatura ve ödeme kayıtlarının işlendiği, davalının —–takip tutarı kadar davacıya borçlu olduğu , davalının ikrar ettiği ve ödediği asıl alacak miktarı kadar defterde mahsup
sonra takip tarihi itibari ile dava edilen alacak miktarı 36.387,40 TL ile davacının bakiyesi olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defterleri —— tarafından —– dosyasından yapılan incelemede davalının takip tarihi —– tarihinde davacıya ——- bakiye ile borçlu olduğu tespit edilmiş olup
davacı ticari defterlerinde tespit ettiğimiz —– ile arasındak—— davacının ——- olduğu bu miktarında davacının davalıya düzenlediği ——- faturadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan mutabakat mektubu suretinden — tarihi itibari ile —–bedel için tarafların mutabık olduğu ve bu bedele dava konusu ———- dahil edildiği ancak davalı ticari defterlerinde kayıt edilmediği tespit edilmiştir. Uyuşmazlık noktası —– bedeli olup, bu faturanın içeriği davadışı —-davacıya düzenlediği —– tarih —– yansıtma faturası olduğu görülmektedir. Bu yansıtma faturası
—– ceza kararları gereği —- asıl sorumlu——— plakalı araçta tespit edilen faturasız-belgesiz-beyan dışı mevzuata uymadan taşınan
ürünlerden taşıyıcı ve asıl firmanın sorumlu olması sebebi ile ayrı ayrı ceza kesildiği tespit edilmektedir.
— tarihinde—- toplam —- hesabına ödendiği , —- toplam —- ——- —- hesabına ödendiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış —- tarihli sözleşmeye ek——- tarihli
PROTOKOL VE TAAHHÜTNAME başlıklı belgenin 2. Maddesinde ‘’ —–
malların kaçakçılığa konu olması, cins yanlışlığı, taşımacıların yetersiz lisans ve belge kullanması ,— meydana gelebilecek ceza , sorumluluk, teminatın paraya çevrilmesi —–. tüm zarar ———
peşin ve nakden ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt eder.’’3. maddesinde ——2. Maddede sayılan bu zararların ortaya çıkması
veya ————kendisine bildirilmesinden sora en geç 1 ay içinde ibranın gerçekleşmesini sağlamak için gereken tüm işlemleri yapacaktır.
İbranın sağlanamaması halinde …
ortaya çıkan tüm zarar ve ziyanın tazmininden tek başına sorumlu olup, —–meydana gelecek bir zararla karşı karşıya kalması halinde …—- rücu edeceği taraflarca kabul ve taahhüt edilmiştir. ‘’ şeklinde düzenleme olduğu tespit edilmiştir.
Davacı firmanın —-yapması için gerekli——firmasının taşıma teminatı vermeye yetkili olduğuna —- belgesine sahip olduğu cezaların her iki firmaya düzenlendiği , davalının eşyaları bu kapsamda davacıya taşıttığı davalının —- mevzuatı açısından doğru beyan edilmediğinden dava konusu
cezaların düzenlendiği , davalının cezanın mahiyetine dair bir itirazı olmadığı anlaşılmış olup, davacının taraflar arasında akdedilen
sözleşmeye uygun olarak davalıya rücu edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı borçlunun — Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın davaya konu edilen 36.387,40 TL yönünden iptali ile takibin iş bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 36.387,40 TL’nin %20′ si oranında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.485,62 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 621,41 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.864,21 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 621,41 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcın toplamı 675,81 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.083,50 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Kabul edilen dava yönünden —- tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.458,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen—- ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekiline—- ile yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.