Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2021/331 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/35 Esas
KARAR NO: 2021/331
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, verilen hizmetlere ilişkin faturaların düzenlendiğini ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, müvekkilinin davalıdan —- alacaklı olduğunu, ticari kayıt incelemelerinde durumun ortaya çıkacağını, borcun ödenmemesinden dolayı davalı borçlu şirket aleyhine—— dosyası ile faturaya dayalı cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, , davalı tarafından ———- tarihli itiraz dilekçesinde borcu olmadığından bahisle borca, tüm ferileri ile birlikte gecikme tazminatlarına, faize ve takibin devamına itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, alacağın likit olduğunu ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek;———- dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, verilen hizmetlere ilişkin faturaların düzenlendiğini ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, müvekkilinin davalıdan——alacaklı olduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı tarafa borcu olmadığını savunmaktadır.
——— sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; davacı vekili, —– faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibine giriştiği , davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı vekilinin —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiştir. Davalının yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine inceleme davacının ticari defter ve kayıtları ile sınırlı olarak yapılmış ve inceleme sonucunda tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
İcra dosyası , fatura , bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki deliller üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, Takibe konu olan davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davalı adına tutulan muavin defter kaydında — borç bakiyesi ile kayıtlı olduğu, davacının alacağının takip tarihi itibari ile ticari defter kayıtlarında görüldüğü, davalının açık hesap çerçervesinde yaptığı ödemeler olduğu yani ticari ilişkinin varlığının kabul edilebileceği, Davacı tarafından düzenlenen faturaların —-olarak düzenlendiği ;—–elektronik fatura sistemi üzerinden gönderilen ve muhatabın red etmesi imkanı olmayan muhatabın kabul etmesine bağlı olmadan muhataba iletilen fatura olduğundan ancak Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 18’inci maddesinin (3) numaralı fıkrasında belirtilen harici itiraz yollarıyla itiraz edilebildiğinden dosya kapsamına bu şekilde yapılmış bir itiraz da sunulmadığından dava konusu faturaların tebliğ edildiğinin kabul edilebileceği, Davacı talebi ve tarafların tacir olması gözetilerek davacının davalıdan takipten itibaren – faizi talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —–sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 33.566,67 TL asıl alacağın %20’si oranında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.292,94 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 405,41 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.887,53 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 405,41 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı toplamı 459,81 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 830,50 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.035,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021