Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2022/407 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/347 Esas
KARAR NO : 2022/407

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıdan olan alacağının—- ihtarnamesi ile talep edildiğini, davalı tarafın 15.05.2020 tarihli borcun miktarına dair mutabakat yazısını imzalayıp davacı şirkete gönderdiğini ancak borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine—- takip dosyası ile toplam 244.119,07-TL alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalının tüm borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etrmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/01/2009 tarihli ——Sözleşmesine dayalı ticari ilişki olduğunu, sözleşmenin 2. maddesinde taraflardan birinin sözleşme süresinin bitiminden ——- evvel ihbarda bulunarak sözleşmeyi feshetmemesi halinde sözleşmenin her yeni —— yılı yürürlükte kalacağının düzenlendiğini, bu sebeple ——-sözleşmenin yenilenerek yürürlükte kalmaya devam ettiğini ancak davacı şirketin müvekkili şirkete ürün—- etmeyi sebepsiz yere durdurduğunu ve ısrarla talep edilmesine rağmen ürün akışını sağlamadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin davacıya sözleşmeye aykırılığın durdurulması ve ürün tedarik edilmeyen süre için kazanç kaybının ödenmesi talepli —- yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, davacı şirketin cevabı ihtarname ile aralarındaki sözleşmenin —– tarihinde sona erdiği ve davalı şirketin—- borcunun bulunduğunu beyan ederek bu meblağı talep ettiğini, davacı tarafça usulüne uygun bir fesih bildirimi yapılmadığından ilgili —- sözleşmesinin geçerliliğini sürdürdüğünü, ——- üreten davacı şirketin, pandemi nedeni ile satışların artmasına rağmen müvekkiline ürün tedarik etmeyi durdurduğunu, tek satıcılık sözleşmesinde —- davalı şirket kararlaştırılmış olmasına rağmen davacının ———–üzerinden ürünlerini satışa çıkarttığını, davalı şirkete karşı rekabet hükümlerine aykırı davranan —– yapmaya başladığını—-davacı şirketin haksız kazançlar elde etmeye başladığını, ürün tedarik edemeyen davalının da kendi —– sağlayamadığını ve ödemelerini alamadığını, davacı şirket nezdinde alacaklı konuma gelen müvekkilinin doğan alacak kalemlerine ilişkin sebepsiz zenginleşme davası açabilmek için ——- yaptıklarını, arabuluculuk numarası —- olan dosya kapsamında arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak tarafların anlaşma sağlayamadığını, bu görüşmeye ilişkin imzalı anlaşamama son tutanağı taraflarına iletildiğinde açacakları sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasının gerek usul ekonomisi gerek davalının hukuki menfaati gereği huzurdaki dosyayla birleştirilmesini talep edeceklerini, davacı şirketin kötüniyetli bir şekilde müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını beyanla davanın reddine ve takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan ——icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacaklarına dayalı olarak —- asıl alacak, 7.119,72-TL işlemiş faiz üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin borçluya 06/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin süresinde—- tarihinde borca ve ferilerine itirazda bulunması üzerine İcra Müdürlüğünce İİK.66 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/12/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı ve davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi hazırladığı—–tarihli raporunda özetle; ”Taraflar arasında —– sözleşmesi imzalanmış olduğu, taraflar arasındaki ticaretin—- devam ettiği, —- tarihinden üç ay öncesine —- ihbarnamesinin olmadığı dolayısı ile sözleşmenin—– tarihine kadar bir yıl uzadığı, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının davalıdan—- alacağı olduğu, davacı ile davalı—- Koşullarını belirleyen 7. Maddesinde belirtilen—- vadeye dayalı bir cari hesap ilişkisi olduğu, bu ilişkinin açık hesap ilişkisi olup olamayacağının nihai hukuki değerlendirmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının ——— nolu ihtarnamesinde belirttiği fesih nedeninin —– Sözleşmesinin 2. Maddesinde belirtilen fesih şartlarına uymadığı dolayısı ile haklı fesih nedeni sayılamayacağı, davacının icra takibine konu ettiği —ait faturalarının sözleşmenin 7. Maddesinde belirlenen — faturaya kadar olan kısmının——- uğradığı, —– tarihleri arası faturaların vadesinin henüz dolmadığı, davacının davalıdan 25.06.2020 tarihli takibe konu faturalardan 32.051,53 TL tutarlı kısmının muaccel hale geldiği, davacının, ——– tarihi itibarı ile vadesi dolmuş —— alacak için talep edebileceği işlemiş faizin yıllık %18,5 oran üzerinden toplam —— tutar üzerinden takip tarihi itibarı ile alacak ve işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı taraf vekilleri itiraz dilekçesi sunmuştur
Davacı vekili, taraflar arasındaki—-ait sözleşmenin devam eden yıllarda vade farkı uygulaması yönünden değişime uğradığını vade tarihinin ——- indirildiğini, davalının da cevap dilekçesinde faturaların vadelerinin gelmediği yönünde itirazının bulunmadığını, davalının—- mutabakat yazısını imzalayarak borcu kabul ettiğini beyanla rapora itiraz etmiş, —— sunmuşur.
Davalı vekili itiraz dilekçesinde, taraflar arasındaki —– sözleşmesinin geçerliliğini koruduğunu, üretici şirket olan davacının ————aradan çıkardığını, satışları başka şirketler üzerinden yapan davacının sebepsiz zenginleştiğini, davacı aleyhine —- sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açtıklarını beyan etmiştir.
Dosyamız davalısı tarafından 11/11/2020 tarihinde davacı aleyhine açılan alacak davasının——- sayılı kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine dair verilen kararın dosyada davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine—— kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya davacı ve davalı itirazlarında özel ve teknik vakıaları değerlendirmek suretiyle ek rapor sunmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 07/08/2021 tarihli ek raporunda; ” Tarafların ticari defter kayıtlarında 18/03/2020 tarihinden sonra fatura düzenlenmediği, davalı tarafından son ödemenin 20/03/2020 tarihinde yapıldığı, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda,—- bakiyesi yönünden mutabık oldukları, devir tutarının, davacının düzenlediği faturaların davalının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davalının ödemelerinin ve iade faturalarının davacı ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davacı ile davalı arasında imzalanan —– tarihli Mutabakat yazısında davalının —-olduğunun teyit edildiği, dolayısı ile davacının davalıya —-borçlu olduğu yönünde mutabık olduklarının tespit edildiği, davacının sunduğu —- aynı sonuca varıldığı, davacının itiraz dilekçesinde davalının 30.03.2020 tarihli cevabı ihtarnamesinden itbaren faiz işletilmesini yönünde beyanı olduğu, gerek davacı itirazı gerekse — görüşü dikkate alındığı takdirde —- tarihi muacceliyet tarihi olarak kabul edilip reeskont faiz oranına göre hesaplanan 6.910,32 TL işlemiş faizin talep edilebileceği’ yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı ile davalı arasında 27.01.2009 tarihinde imzalanmış —-Sözleşmesinden kaynaklı süregelen ticari ilişki olduğu, davacının———- firma davalının ——- ve davacı ürünlerinin —– konumunda olduğu, taraflar arasındaki —– yılına kadar devam ettiği, davacının davalıya ———-kadar fatura düzenlediği, bu tarihten sonra fatura düzenlemediği, son münasebetin davalının—- tarihinde davacıya yaptığı ödeme olduğu tespit edilmiştir. Davalı, aynı tarihte —— ihtarnamesini keşide ederek ———- olmadığını, müşterilerinin taleplerinin karşılanması —– ihtiyaçları olduğunu, sözleşmenin 3. Maddesine aykırı olarak davacının hem sahada hem de —–ortamında satış yaptıklarının tespit edildiğini, harici yapılan satışlara derhal son verilmesini, bu güne kadar yapılan satışların bedellerinin davalıya 5 iş günü içerisinde ödenmesi gerektiğini, aksi takdirde TBK’ nun 112 ve 117 maddeleri gereğince davacının edimini ifa etmemesinden kaynaklanan zararların tazmini amacıyla yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiştir.
Davacı—- yevmiye nolu cevabı ihtarnamesinde, —- tarihi itibarı ile sözleşmenin sonlandığını, —-borcun 5 iş günü içinde ödenmesini ihtaren bildirmiştir.
Davalının kaşe ve imzasını taşıyan —- mutabakat yazısında davalı davacıya —–borçlu olduğunu teyit etmiş, davalı vekili —— tarihli beyan dilekçesinde “dosyaya ibraz edilen mutabakat metindeki —— ait olduğu” yönünde beyanda bulunmuştur.
Davacı—— tarihinde davalı aleyhine fatura alacaklarına dayalı olarak iş bu davaya konu icra takibini başlatmış, davalı borçlu tarafından davacıya borcu bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edilmiştir.
Davalı tarafından —–kaybına dayalı alacak davası açılmıştır. Bu dosyada verilen mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı istinaf incelemesinde kaldırılmış, istinaf ilamında biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkilemeyeceği değerlendirildiğinden mahkememizce bu dosya bekletici mesele yapılmamıştır.
Davacının sunduğu—- uzman raporunda, davacı defterlerinde 28 adet fatura tutarına karşılık gelen—-davalı tarafından davacıya ödendiğine dair ödeme kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlık takip konusu fatura bedellerinin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Huzurdaki dava feshe dayalı açılmış bir dava olmadığından sözleşmenin haklı haksız feshi irdelemesi yapılmamıştır. Mali müşavir bilirkişinin tarafların ticari defterlerini incelemek suretiyle sunduğu raporlarda, davacının düzenlediği faturaların davalının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davalının — tarihli ticari defter kayıtlarına göre—- alacak bakiyesi bulunduğu tespit edilmiştir.15/05/2020 tarihli mutabakat yazısını imzaladığını da kabul eden davalı yan icra takibine itirazında bildirdiği şekilde davacıya borcu bulunmadığını ispatlayamamıştır. Her ne kadar bilirkişi kök raporunda takibe konu bir kısım faturaların sözleşmeye göre vadeleri gelmediğinden muaccel olmadığı beyan edilmiş ise de davalı tarafça ne icra takibine itiraz dilekçesinde ne de davaya cevap dilekçesinde bu husus ileri sürülmediğinden takibe konu faturaların muaccel olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafça davalının takipten önce noter ihtarı ile temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından, davacının davalıdan fatura alacaklarının tahsili için başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak, bilirkişi ek raporu doğrultusunda itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı tarafından başlatılan ———- Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin;—-asıl alacak, —-işlemiş faiz olmak üzere toplam 243.909,67-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 ve artan oranlarda reeskont faiz yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli —- harcın, davacı tarafından yatırılan ——–peşin harçtan mahsubu ile bakiye 13.713,11-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.948,35-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 915,50-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan—- davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili lehine—– göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Ret olunan miktar yönünden —— tarifesine göre davalı lehine takdir olunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.318,86-TL’nin davalıdan,—— davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.