Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2022/363 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/337 Esas
KARAR NO: 2022/363
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 08/02/2016
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihinde — yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu davalılardan — adına kayıtlı ve diğer davalı —-plakalı aracın müvekkilinin kullandığı at arabısına arka kısımndan çarpmış olması ve müvekkilinin ağır yaralanmasına sebep olması nedeni ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile iş gücü kaybı ve bakıcı gideri taleplerine dayalı —maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek—– ticari avansı faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile —– manevi tazminat bedelinin davalılar —–kaza tarihinden itibaren işleyecek —–artan oranlarda avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar —— cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davanın zamaaşımına uğradığını, davacı tarafın davalı sigorta şirketi ve müvekkillerinden bir kısım ödeme aldığını beyan edip aldığını beyanla ettiği miktarı net olarak bildirmediğinden tahsilde tekerrür oluşturacağından davanın reddine, davacı taraf davalı sigorta şirketinden bir ödeme alıp sigorta şirketini ibra etmişse müvekkillerinide ibra etmiş sayılacağından davanın reddine, davacının haksız ve yersiz ve sübuta ermeyen davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—-vekili cevap dilekçesinde özetle; kesin hüküm itirazında bulunduklarını, davacının —- sayılı dosyası ile davalı sigorta şirketine karşı maddi tazminat davası açtığını ve sulh olduklarını, davacının ibraname imzaladığını, davacıya toplamda —–ödemede bulunduklarını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan dolayı karşı aracın sahibi, sürücüsü ve zorunlu sigortacısından istenen maddi tazminat ile sürücü ve sahibinden istenen manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda — tarihli ve —- sayılı karar ile “Davalının tam kusurlu davranışı neticesinde %20 oranında kalıcı maluliyete uğrayacak şekilde yaralanan davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile, daimi ve geçici iş göremezlik toplam tazminat miktarı — ve bakıcı gideri tazminat miktarı —- olmak üzere toplam —davalılar —- tarihinden, davalı sigorta için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü —- manevi tazminatın davalılar—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,” karar verilmiş, karar davalılar ——— davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
——–Mahkemece davalılar ——- vekilinin bildirdiği ve açıkça vazgeçmediği tanıklarının dinlenmesi ve davalının dinlemeyen tanıkların dinlenmesinden açıkça vazgeçtiği takdirde de davacı bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesine muvafakat etmez ve tanıkların dinlenmesini isterse, gerekli masraf davacı tarafça karşılanmak suretiyle tanıkların HMK’nın 240 ve devamı maddeleri uyarınca dinlenmesi için davalı tarafa imkan tanınması, davalıların —– sayılı dosyası yönünden yaptıkları derdestlik ve kesin hüküm itirazları üzerinde tartışarak, davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin dekontlarının ve sulh sonucu imzalanan ibranamenin okunaklı suretlerinin celp edilerek, görevsizlik kararında belirtilen görevli mahkemede görülen dava bulunup bulunmadığı araştırılarak tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ile toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonuca göre yeniden hüküm kurulması gerektiği… ” gerekçesiyle Mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf ilamı sonrası yapılan yargılamada davalı vekiline tanık —-dinlenilmesini istediği hususları mahkememize bildirmek üzere kesin süre verilerek, bu sürede dinlenmek istenilen hususlar gösterilmez ise tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, davalı vekili tanığın davacının maluliyetinin olmadığı ve sağlık durumunun iyi olduğuna dair hususlarda bilgi sahibi olduğunu bildirmiş, davalı vekilinin maluliyet noktasındaki itirazlarının istinaf kararı ile reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşıldığından davalı vekilinin tanık dinletme talebinin sonuca etkili olmayacağından reddine karar verilmiştir.
——Karar sayılı dava dosyası aslı celp edilmiş, dava dosyasının incelenmesinde davacı tarafından —- tarihinde — aleyhine —- tarihli kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine dayalı dava açıldığı, mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemede —-tarihinde görevsizlik kararı verildiği, dosyaya davalı sigorta vekilinin — tarihinde sunduğu dilekçe ile davacıya —ödendiğini, ekte ödeme dekontunu sunduklarını beyan ettiği, görevsizlik kararının davacı vekiline— davalı vekiline—— tarihinde tebliğ edildiği, taraflarca süresi içinde dosyanın görevli —-gönderilmesi talebinde bulunulmadığından mahkemenin — tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmüştür. Mahkememiz dava dosyasının ikame edildiği —tarihinde ortada derdest bir dava olmadığı anlaşıldığından davalıların derdestlik ve kesin hüküm itirazları reddedilmiştir.
Davalı —- müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle davacıya yapılan ödeme belgelerinin ve varsa ibraname, feragatname gibi eki tüm belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmişse de davalı sigorta şirketi tarafından — tarihli müzekkere cevabında yalnızca davacıya — tarihinde maluliyet ödemesi açıklamasıyla — tarihinde dosya ödemesi açıklamasıyla—– ödeme yapıldığına dair bilgiler mahkememize sunulmuş, ekinde herhangi bir dekont, ibraname veya sulh protokolü ibraz edilmemiştir.
Dosya mevcut haliyle, tüm ödeme belgeleri değerlendirilerek ve son ödemenin —- dava dosyası derdest iken yapılmış bulunuşu gözetilerek ek rapor tanzimi için kaldırma kararından önce rapor sunan bilirkişi—— tevdi edilmiş, bilirkişi — tarihli ek raporunda; “..İstinaf kaldırma kararından önceki kök raporda davacının bakiye ömür süresinin — uzun yılardır yerleşik olan içtihatları doğrultusunda—- alınarak belirlendiği, ancak ——- güncellenen—–gerçeklerine daha uygun olduğu kabul edildiğinden işbu ek raporda davacının yaşam süresinin — esas alınarak güncel hesaplama yapıldığı, —- ve tazminat hesap ilkelerine göre; artan asgari ücret miktarları gözetilerek hüküm tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden —asgari ücret tutarları dikkate alınarak güncel hesaplama yapıldığı, dosya içeriğinden herhangi bir ibraname ve sulh protokolü ile davalı —- beyan edilen — ödemeye ait dekontun dosyaya celp edilmediğinin tespit edildiği, değerlendirmenin bu ödemeye ilişkin dekontun dosyaya celp edilebileceği varsayımı ile yapıldığı, davalı— tarafından görevsiz mahkemede açılan dava tarihinden önce — görevsiz mahkemede açılan dava tarihinden sonra —- olmak üzere toplam davacı için —ödeme yapıldığı, en son ödeme ——verilere göre hesaplama yapılarak davacının zararının ödeme tarihi itibariyle karşılanıp karşılanmadığının tespitinin gerektiği, davacının —tarihi itibariyle maddi zararı —olmakla yapılan — ödemenin yetersiz olduğu, düzenlediği kök raporun ise — yılına ait olduğu,—- göre bu ek rapor tarihindeki —- asgari ücret verilerine göre —–yapılması ve davacıya dava tarihinden önce yapılan tazminat ödemelerinin ödeme tarihinden işbu ek rapor tarihine kadar yasal faiz oranı üzerinden güncelleştirilerek, dava tarihinden sonra yapılan tazminat ödemesinin ise güncelleştirme yapılmaksızın davacı için hesaplanan tazminat tutarından tenzil edilmesinin gerektiği, sonuç itibariyle davacının toplam efor kaybına ilişkin —maddi zararından — davacıya dava tarihinden önce ödenen miktar, —- ödemenin güncelleme bedeli ve — davacıya dava tarihinden sonra ödenen miktarın tenzili sonrası davacının bakiye maddi zararının —- olduğu..” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalılar vekilleri itiraz dilekçesi sunmuş, davacı vekili beyan dilekçesi sunarak itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmayacak ise davayı ıslah etmek üzere süre verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz — tarihli ara kararı ile davalı —— ödemenin belgesi, banka dekontu, ibraname, feragatname gibi eki tüm belgelerini sunması için ——kesin süre verilerek aksi takdirde mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiş, Bilirkişinin — tarihli ek raporunu— olduğu gibi——Oysa, sadece davalı taraf lehine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın ilk hükmü temyiz etmediği; bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında —– tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, aktüer raporunda benimsenen — verilere göre hesaplamanın kabul edilerek hükme esas alınması doğru görülmemiştir. ” da değinilen usuli kazanılmış haklar çerçevesinde tanzim etmediği anlaşıldığından, her ne kadar davalı sigorta vekili rapora bu yönüyle itiraz etmemiş ise de; usuli kazanılmış hakların Mahkememizce re’sen gözetilmesi gerektiğinden, aktüerya bilirkişisince ilk rapor tarihi itibariyle hesaplama yapılması gerektiği aksi halde yıllara göre değişen asgari ücretlere bağlı artan tazminatların da hiçbir zaman istinaf kaldırma kararı kapsamında davalılar lehine sonuç doğurmayacağı göz önüne alınarak, bilirkişiden hem — —- uygulanarak — seçenekli hesaplama yapmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu ara karar taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi —-ödemenin dekontunu dosyaya sunmuş, davacı vekili ise bu ara karara itiraz ederek davacının gerçek zararının güncel asgari ücret verilerine göre hesaplanması suretiyle ek rapor alınması talep etmiştir.
Dosya ara karar doğrultusunda bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi — tarihli ek raporunu;—kök rapor tarihindeki verilere göre —- uygulanarak hesaplama yapıldığında davacının toplam efor kaybına ilişkin maddi zararının — olduğu ödemelerin tenzili sonrası ise bakiye zararının —— olacağı, —- uygulanarak hesaplama yapıldığında davacının toplam efor kaybına ilişkin maddi zararının —– olduğu ödemelerin tenzili sonrası ise bakiye zararın —–olduğu ” sonuç ve kanaatiyle sunmuştur.
Mahkememizce —- tarihli ek rapor —- uygun ve denetime elverişli bulunmuş, raporda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerle davacının zararının ödeme tarihi itibariyle karşılanmadığı tespit edilmiş, istinaf kararıyla da kesinleştiği üzere davacının—- kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre tespit edilen %20 oranında sürekli iş göremezlik oranı ve davalı sürücünün tam kusuruna göre —-seçenekli olarak yapılan bakiye tazminat hesaplamasından kaza ve poliçe tarihi itibarıyla geçerli —-göre yapılan seçeneği hükme esas alınarak davacı lehine –bakiye maddi tazminata ve —- bakıcı gideri tazminatına hükmedilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden, kaldırma kararı öncesi davacı tarafın ve davalıların sosyal ekonomik durumları kolluğa müzekkere yazılarak araştırılmış, kaldırma kararı sonrası ise tarafların mali durumlarının tespitine yarar uyap kayıtları —, sorgulanmıştır. 6098 sayılı TBK. md. 56. maddesine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Eldeki davada, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu (davacının kusursuz olması), mahkememizce yaptırılan araştırma ile tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları (davalıların sosyal ekonomik durumlarının zayıf olması) ile birlikte kaldırma kararı öncesi takdir edilen manevi tazminatın davacı tarafça istinaf edilmeyişi de göz önüne alınarak —– manevi tazminata hükmedilmesi uygun bulunmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı —–ve bakıcı gideri tazminatı —olmak üzere toplam –, davalılar —– tarihinden, davalı sigorta için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, — manevi tazminatın davalılar ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkinin manevi tazminatın isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 1.989,88-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 109,30-TL harç ile dava esnasında yatırılan 152,00 TL ıslah harcının mahsubu ile fazladan yatırılan 1.728,58‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden dava açılırken peşin olarak yatırılan 109,30 TL harç ile dava esnasında yatırılan 152,00 TL ıslah harcı toplamı olan 261,30 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 1.229,58-TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davacı vekili lehine AAÜT göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Ret olunan maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili lehine AAÜT göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden davalılar — vekili lehine AAÜT göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılar —— verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 2.100,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.349,63 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
11-Davalı —–tarafından yapılan 194,70 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 69,59 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı —ödenmesine,
12-Davalı — tarafından yapılan 93,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 30,67 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı ——- ödenmesine,
13-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/04/2022