Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2021/620 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/333 Esas
KARAR NO: 2021/620
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa —- saatlerinde —- rahatsızlıktan dolayı tedavisini yaptırdıktan sonra hastaneden çıktığını, müteveffanın — —–indiğini, yaya konumunda bulunan müteveffanın yayalara yeşil ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçerken yolun orta refüj kısmına çıkmak üzere olduğu sırada davalı — sevk ve idaresindeki —-plakalı ——— hareket etmesi sonucu —- kısımları ile müteveffaya çarpması sonucunda müteveffanın önce yaralanmasına neden olduğunu, daha sonra ise müteveffanın öldüğünü, davalı —- olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, davalı —– aracın ruhsat sahibinin davalı — tarafından— —-şirketine maddi tazminat talepli başvuru dilekçesi ve olay ile ilgili tüm evrakların teslim edildiğini, ancak davalı —–tarafından davacıya herhangi bir dönüş yapılmadığını, müteveffanın ölüm haberinin şeker hastası olan davacı — koma durumuna sokacak noktaya getirdiğini, davacı —— ise müteveffanın ölümü nedeni ile on gün boyunca işe gidemediğini, müteveffanın vefat etmeden önce davacı —–evinde yaşadığını, müteveffanın vefatından sonra davacıların uzun bir süre olağan yaşantılarına devam edemediklerini, müteveffanın vefat etmeden önce davacı — nakit ihtiyacı sebebiyle — kredi çektiğini, müteveffanın sağlığında emekli maaşının bir kısmının kredi ödemelerine gittiğini, müteveffanın maaşının kalan kısmının ise davacılar ——–giderlerine ve fatura ödemelerinde kullanıldığını, müteveffanın ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kazadan sonra davacıların bütçelerini aşacak şekilde cenaze masrafı yapmak zorunda kaldıklarını, müteveffanın — olması sebebi ile bölge kültürü gereği cenaze öncesi ve sonrası yoğun hısım-akraba ziyareti gerçekleştiğini, cenaze masraflarının arttığını, davacı —– annesinin vefatından dolayı cenaze giderlerini karşılayabilmek için işyerinden —- avans aldığını, bu miktarın daha sonra davacının maaşından kesildiğini beyan ederek—- olmak üzere toplam — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte davalı —– haricindeki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı ———destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren/davalı —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müteveffa için yapılan masraflar ve defin giderleri için —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiş bu talebini cevap dilekçeleri ile duruşmalarda tekrar etmiştir.
SAVUNMA
Davalı — plakalı aracın çarpması sonucu — vefatı sebebi ile çocukları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile müvekkili sigorta şirketine başvurulduğunu, işbu başvuru üzerine —– açıldığını, müteveffanın çocuklarının yaşları itibariyle destek zararının ispatı gerektiğini, müteveffanın çocuklarının evli olup kendi hayatlarını kurduklarını, bilakis müteveffanın yaşı itibariyle kendisinin destek alabilecek konumda olduğunu, tazminat isteminin haksız fiilden kaynaklanmış olması sebebi ile davalı — hükmedilmesi halinde ancak —- başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —- dönerken,—– karşısında bulunan, öbür yol tarafına —- yanması nedeniyle durması sırasında trafik lambalarının yayalar için hangi renk yandığını yeterince dikkate almadan araçların arasından yaya olarak, geçişe başlamış, yolun orta bölmesindeki yüksek kaldırıma ayaklarındaki rahatsızlık nedeniyle olsa gerek, çıkamayıp geriye doğru dengesini kaybedip, Müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın sol arka yanına çarpmak suretiyle yere düştüğünü, müvekkilinin dikiz aynalarına baktığında yerde oturur vaziyette müteveffayı görünce derhal aracını durdurarak,—- çağrısında bulup cankurtaran gelinceye kadar müteveffanın başında durduğunu, hastaneye- kayıtla müvekkil hakkında taksirle ölüme sebebiyetten dava ikame edildiğini, iş bu mahkeme savunma delillerini yeterince toplamadan ceza hukukunun temel ilkelerinden uzaklaşarak kurduğu kararı istinafa tabi tuttuklarını, kamera kayıtlarında da görüldüğü üzere, müteveffa otobüsten indiğinde yayalar için olan zebradan geçmeyip trafik ışıklarını da dikkate almadan araç aralarından geçerek bulvar olan yolun gidiş geliş hatlarını ayıran orta ayrımın yüksekliğini ayaklarının rahatsızlığı nedeniyle olsa gerek —– aşamayıp arkası araçlara dönük vaziyette düşerek müvekkilin aracının sol arka tarafına çarptığını, eğer—- — bu olayın olmayacağını, çünkü—-geçidinde ortadan ayrım yüksekliğinin —- olmadığını, taksir sorumluluğunda asıl olanın, sonuca neden olan icrai ya da ihmali davranışı gerçekleştiren kişinin dikkat ve özen yükümlülüğü olduğunu, müteveffanın asli derecede kusurlu olduğunu, müteveffanın yaşı, ayaklarındaki ciddi rahatsızlıklara rağmen orta refrüj çıkıntısından atlamaya kalkışmasının bu acı sonucu doğurduğunu beyan ile, —- günlü Bilirkişinin raporunda tespit edilen hususları onayladıklarını, davacıların hukuk literatüründe destek bulmayan afaki taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, destekten yoksun kalma ve cenaze gideri nedenleriyle maddi tazminat ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
— tarihinde davalı — plaka sayılı araç ile yaya olan davacıların mirasbırakanı —- sigortacısı olduğu, desteğin oğlu ve kızı olan davacıların kaza tarihi itibariyle, —- aralığında ve evli oldukları anlaşılmıştır.
—- tarihli aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere, davacıların kaza tarihi itibariyle yaşları ve evli olmaları dikkate alınarak, müteveffanın desteğinden yararlandıklarının ispatlanamamış olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
— tarihli kusur raporunda, davalı —- kusurlu olduklarının tespit edildiği görülmüştür. Kesinleşen ceza dosyasında hükme esas alınan raporlar ile mahkememizce alınan işbu raporun örtüşür mahiyette oluşu, — sayılı yasaya uygun olarak kusur değerlendirmesinin yapılmış olması itibariyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Cenaze gideri isteminin değerlendirilmesinde ise, her ne kadar —- üzerinden alınan bilgilerde, cenaze giderinin ücretsiz olduğu belirtilmiş ise de, genel hayat tecrübesi,—— cenazelere ilişkin benimsenmiş adetleri itibariyle —-cenaze giderinin makul olduğu dikkate alınarak tarafların kusur oranları itibariyle——- davalılardan alınıp davacılara verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Mahkememizce verilen karar —-kaldırılmıştır.
—- kararında; Taraflara hiç bir aşamada HMK’nın 140/5. maddesi gereğince dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için için süre verilmeden, delillerin ikamesine imkan tanınmadan bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça tanık deliline dayanıldığı halde tanıklarını bildirmek üzere mehil verilmemiş olması nedeniyle Mahkemece usuli eksiklikler giderildikten sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilip yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada; Taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak mahkemeye sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmak veya başka yerden getirtilecek belge var ise bu konuda gerekli açıklamaları yapmaları için süre verilmiş, davacı taraf tanık dinletmiştir.
Tanık- —– beyanında: Ben davacı—-. Bildiğim kadarıyla —- eşinden emekli maaşı alıyordu. – yapıyordu. Bildiğim kadarıyla —- çalışıyordu. Hatta bir ara kredi borcu vardı. — çekerek yardımda bulunmuştu—-hanımlarıdır ve her ikisi de evlidir. Müteveffanın kendisine ait oturduğu bir evi yoktu. —- ziyarete giderdi. — vefatından sonra çocukları büyük üzüntü yaşadılar.—- şeker rahatsızlığı olduğundan bu rahatsızlığı ilerledi. Çocuklar annelerine çok düşkün olduklarından onun kaybı sonrasında büyük üzüntü yaşadılar. Ben aileye yakın olduğumdan bu durumlara şahit oldum dedi.
Tanık —-beyanında:—– benim ablam olur. — kalır ama—— kalırdı. Kızlarına da ziyarete giderdi. Eşinden ablamın maaşı vardı, onu alırdı. Ablam çocukları ile birlikte kaldığı için aylığından da çocuklarına yardımcı olurdu. Bazen kiralarını, bazen çocukların giderlerine yardımcı olurdu. Ablamın vefatından sonra ailede manevi olarak büyük üzüntü yaşandı. —- şeker komasına girdi. Diğerleri de çok büyük üzüntü yaşadılar. Çocuklar annelerine düşkündü. Bildiğim kadarıyla oğlu —- için de bankadan kredi çekmiş ve yardımcı olmuştu dedi.
Destekten yoksun kalma tazminatlarında; Desteğin yardımının eylemli olması düzenli ve süreklilik arz etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında, mütevefanın çocuklarına düzenli ve sürekli bir biçimde destek olduğunun ispat edilemediği,
Davacıların kaza tarihi itibariyle yaşları ve evli olmaları dikkate alınarak, müteveffanın desteğinden yararlandıklarının ispatlanamamış olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
TBK’ nun 56. Maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
” hükmünü içermektedir. Bu madde gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- —– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir ——-Annelerinin ölümü nedeniyle davacıların üzülmemiş, acı ve elem duymamış olması mümkün değildir. Davacılar açısından manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmekle, talep edilen miktar, olayın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur oranları, sosyal durum dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
1-Davacıların toplam—- destekten yoksun kalma tazminat istemlerinin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine,
2—– cenaze giderinin davalı —- tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Her bir davacı için taktir edilen — olmak üzere toplam— manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan — faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ayrı ayrı verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.960,49 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 768,49 harcın mahsubu ile arta kalan 1.192,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 768,49 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —- vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı – verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davacı —- AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı – verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden davacı — vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı — verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden davacı —- 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —verilmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden davalılar vekilleri lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara verilmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 1.569,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 900,95 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı—– tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 42,60 TL’sinin davacılardan tahsili ile davalı — verilmesine,
14-Davalı —– tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 21,30 TL’sinin davacılardan tahsili ile davalı —- verilmesine,
15-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021