Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2021/757 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/322 Esas
KARAR NO : 2021/757

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı—– olarak yer aldığı —— imzalandığını ve davalı şirket adına ticari kredili mevduat hesabı açıldığını, anılan sözleşmenin metninde borcun ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranları, hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde açıkça düzenlenmiş olup söz konusu sözleşme hükümlerine aykırı davranarak ödemeler süresi içerisinde gerçekleştirilmediğini, davalı borçlunun/kefilin taahhütleri yerine getirememesinden dolayı müvekkili banka tarafından ——- ödenmesinin, aksi halde işleyecek faiz ve masraflarda dahil olmak üzere yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, davalılar tarafından ihtarnameye karşı herhangi bir itirazın ileri sürülmediği gibi müvekkili bankaya da ödeme yapılmadığını, davalıların ödemelerini zamanında yapmamasından dolayı —-borcunun tahsiline yönelik olarak —– davalılar hakkında —– ve masraflar hariç olmak üzere) meblağlı icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu——-, faize ve tüm fer’ilerine itirazda bulunulmak suretiyle takibin durdurulmasının talep edildiğini, davalı borçluların itirazları üzerine —- tarihinde yapılan görüşmede karşılıklı olarak anlaşma sağlanamadığından anlaşmama tutanağı düzenlenerek arabuluculuk faaliyetine son verildiğini belirterek, davalarının kabulü ile davalı tarafından icra takibine, ödeme emrine, faize, borca ve bilcümle fer’ilerine ilişkin yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, —– dosyasındaki takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflarca dosyaya herhangi bir cevapta bulunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uyuşmazlık,——— esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Dava İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış ve davada taraf teşkili sağlanmıştır.
İcra dosyası celp edilmiştir. İncelenmesinde ;
Alacaklısının ——tarihli ilamsız takipte ödeme emri ve takip talebinin yer aldığı, borçluların toplam borcunun 10.87335 TL olarak belirtildiği görülmüştür. Belirtilen borcun sebebi olarak;—– gösterilmiştir. Bu toplam borç için aşağıdaki şekilde bir hesaplama yoluna gidildiği tespit edilmiştir;
—— Sayılı dosyasında davalı——-dllekçesivle borca, faize ve tüm ferilerine İtirazda bulunulduğu, bunun üzerine 15.08.2019 tarihli karar tensip tutanağı ile itiraz eden borçlular açısından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya—– tevdi edilerek, davaya konu genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, —-işlemiş faiz ve —–toplamı da takip tarihi itibariyle irdelenerek davalıların genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu bulunup bulunmadığı ve borç miktarına ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —– raporda özetle;
Davacı banka ile davalılardan —–genel nakdi ve —– sözleşmesinin bulunduğu, söz konusu sözleşmenin taraflarının ——- 6102 sayılı kanun dâhilinde tacir olduğu,
Davalılardan —– sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu, söz konusu kefaletin müteselsil kefalet şeklinde olduğunun sözleşmede belirlildiği, kefil olunan miktarların açıkça belirtilmiş olduğu,
Sözleşmelerde mevcut maddeler dâhilinde, kredi borcunun (taksitlendirilmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini), ————- ücreti ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren Banka’ca —- çalıştırılan krcdilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizinin tatbik edileceğinin düzenlenmiş olduğu, yapılan işin ticari iş ve tarafların da tacir olması sebebiyle, ticari işlerde gecikme (temerrüt) faiz oranının sözleşmede serbestçe belirlenebileceği,
Davalılardan —– dosyaya sunuları hesap özetleri incelendiğinde. davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu, İcra takibinde belirtilen —- kısmının asıl alacak olduğu toplamda 10.873,35 TL tutarında alacaklı olduğu,
——olduğu borca, faize ve fer’ilere itirazın haksız olduğu, duran takihin devam etmesi gerektiği,
Haksız olarak itirazda bulunan davalıların icra inkar tazminatına hükmedilmeleri gerektiği hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davacı banka ile —- aldığı. —– imzalanmıştır.
Davacı —– tarafından davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir.
Sözleşmede —— kefalet imzasının bulunduğu, söz konusu kefaletin müteselsil kefalet şeklinde olduğu ve kefil olunan miktarların açıkça yazıldığı görülmüştür.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 581.maddesine göre “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel —— bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
Kefalet sözleşmesinin şekli şartları zaman itibarı ile uygulanması gereken TBK’nın 583. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin yazılı olarak yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin, müteselsil kefalet anlamında bu anlama gelen ifadenin kefilin kendi el yazısı ile yer alması kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarıdır.
TBK’nın 584. maddesi uyarınca, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir. Bu rızanın ise sözleşmenin kurulmasından önce yada en geç kurulması anında verilmiş olması geçerlilik şartıdır. Şekle ilişkin hüküm emredici kural olarak düzenlenmiştir. Somut olayda kredi sözleşmesinin TBK’nın yürürlük tarihinden sonra yapıldığı, itiraz eden gerçek kişinin kefil sıfatıyla sözleşmenin tarafı olduğu, sözleşmede davalı kefilin sorumlu olduğu kefalet miktarının el yazısı ile yazılmak suretiyle belirlendiği ve kefaletin geçerli şekilde kurulduğu anlaşılmıştır.
Denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce benimsenerek, davalılardan ——-dosyaya sunuları hesap özetleri incelendiğinde. davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu, İcra takibinde belirtilen 10.660,67 TL’lik kısmının asıl alacak olduğu toplamda 10.873,35 TL tutarında alacaklı olduğu, —— olduğu borca, faize ve fer’ilere itirazın haksız olduğu, duran —- devam etmesi gerektiği, davacının alacaklı olduğu miktarın sözleşme ile kararlaştırılmış olduğundan likit olduğu değerlendirilerek, davanın ve icra inkar tazminatının kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalı borçluların —— sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Alacak likit ve muayyen olduğundan 10.873,35 TL alacağın %20’si olan 2.174,67 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 742,75 TL harçtan, davacı tarafça açılırken peşin olarak yatırılan 131,32 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 611,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça açılırken peşin olarak yatırılan 131,32 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.196,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı vekili lehine —– göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —-bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgisine iadesine,
Dair davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.