Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2021/142 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/296 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresinde olan——- plaka nolu araç ile davalı tarafa sigortalı —— ile çarpıştığını, meydana gelen kazada dava dışı motosiklet sürücüsü ve yolcusunun kask takmamaları nedeniyle yaralanıp hastaneye kaldırıldığını, müvekkili aleyhine Üsküdar —. Asliye Ceza Mahkemesinde — esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, para cezasına hükmedildiğini ve cezanın ertelendiğini, dava dışı sürücü —– Anadolu –.asliye Ticaret Mahkemesinde —- esas sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat davası açtığını, sigorta şirketlerinin ödeme yapması nedeniyle davadan feragat ettiğini, İstanbul anadolu —–.Asliye Ticaret Mahkemesi ——– esas sayılı dosyası ile açılan maddi-manevi tazminat davasının istinaf aşamasında olduğunu, müvekkilinin maaş hesabına davalı tarafından haciz konduğunu, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasından toplam —— maaş hesabından kesildiğini, müvekkilinin alkollü olması sebebiyle sigorta şirketi tarafından sorumluluğu kapsamında mağdurlara ödenen paranın rücuen tahsilinin gerekçe gösterildiğini, ———– yasal sınırın altında olan 0,13 promil oranında alkollü olduğunun belirlendiğini, bu oran araç kullanmasına engel teşkil etmeycek derecede olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını iddia ederek; İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasının dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, müvekkilinden maaş ve hak edişlerinden yapılan kesintinin alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini, söz konusu fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla faizi ile birlikte istirdadına, icra takibinin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– tüm —– birlikte müvekkili ———- plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde —— ile sigortalı olduğunu, ——- plaka ———-çarptığını, kazada davacı sigortalının kusurlu bulunduğunu, kaza sonrası maluliyeti oluşan dava dışı——-İstanbul Anadolu ———-.Asliye Ticaret Mahkemesinin ————– esas sayılı dava dosyasında uzlaşmayla ödeme yapıldığını, ödenen bedelin 75.000,00 TL’sinin kaza anında alkollü olan sigortalı davacıya rücu edildiğini, İstanbul Anadolu ———.İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, usulüne uygun tebliğ yapıldığını ve itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini ve toplam 57.885,77 TL tahsilat yapıldığını, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının borcun tamamını ödenmeden istirdat davası açamayacağını, istirdat davasının özel dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, talep edilen tedbir kararının reddi gerektiğini savunarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedbir talebinin ve istirdat davasının reddini, menfi tespit davasının reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,—–vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca, tüketici mahkemeleri, — tarafları arasındaki ve taraflardan birinin tüketici olduğu uyuşmazlıklarda görevli olmakla davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.( İstanbul BAM —-. HD- ——-)
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili —- NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı