Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/295 E. 2021/588 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/295 Esas
KARAR NO: 2021/588
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık hakkında arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin dava dışı —- emtianın nakliyesi sırasında doğabilecek rizikoları—- teminat altına aldığını, müvekkilinin sigortalısının dava dışı şirkete sattığı taze incir emtiasının alıcısına ulaştırmak amacıyla taşıma işini davalı —-tarafından gerçekleştirildiğini, —- yaptığını, yapılan incelemede ürünün—- olduğunun tespit edildiğini, yapılan detaylı incelemede—- —- olması gerekirken, — derece arasına düştüğünü, ikinci gün —-yükseldiğinin tespit edildiğini, ısı değişimi nedeniyle emtianın —– bölümünün bozulduğunu, sigortalının yaptığı başvuru üzerine yapılan ekspertiz incelemesi ve hasar hesaplamasında tenzili muafiyet düşüldükten sonra toplamda —– tutarının tespit edildiğini, belirlenen bedelin sigortalıya ödendiğini, her iki davalının taşıyıcı sıfatıyla meydana gelen zarardan — uyarınca sorumlu olduğunu, akdi taşıyan sıfatını haiz davalı —- zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek; ——esas sayılı dosyasına davalılarca yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu hasarın —tarihinde tespit edildiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını , davanın—- yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin taşıma işleri —– olarak taşımada yer aldığını, fiili taşımanın diğer davalı —– tarafından yapıldığını, dava dışı alıcı firmaya gönderilen emtianın kontrol edildiğini ve hasara uğradığının belirlendiğini, hasarın —– sırasında meydana geldiğine dair somut bir belge sunulmadığını, hasara ilişkin teslimat yetkilileri tarafından tutulan bir tutanağın bulunmadığını, hasarın ne zaman ne şekilde meydana geldiğine dair bir belirsizlik hali mevcut olduğunu, —– sigortalı şirket tarafından usulüne uygun hasar ihbarında bulunulmadığını, süresinde bir bildirim bulunmadığı müddetçe eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin kabulünün gerektiğini, taşıma işleri komisyoncusu sıfatına sahip müvekkili şirketin eşyanın tam ve eksiksiz olarak taşıtılması için her türlü tedbiri aldığını, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, emtianın hava yolu taşıması sonlandıktan sonra—- depoda yapılan kontroller sonrasında hasarlandığının tespit edildiğini, diğer davalı — sorumluluğundayken meydana gelen hasar üzerinde — dosyası için işlemlerin başlatıldığını, konteyner taşımacılığında taşıyanın yükü kontrol etmesinin mümkün olmadığını, tazminat hesabının hasarlı olan emtianın ağırlığı üzerinden hesaplanması gerektiğini savunarak; davanın öncelikle zamanaşımı nedeni ile reddini, müvekkil şirketin hasardan sorumlu olmaması nedeni ile esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı —- belirtilen ihbar süresi içinde müvekkiline ayrıca ve açıkça yazılı ihbarda bulunulmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, hava hukukundan kaynaklanan ihtilaflarda taraf sıfatı hava yük senedi üzerinde adları yazan göndericiye, alıcıya ve taşıyıcıya tanındığını, davanın — açıldığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, hasar dosyasının tasdikli örneğinin dosyaya sunulmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, süresinde yapılan bir ihbarın bulunmadığını, dava konusu kargonun alıcısına eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, taşımadan doğan bir tazminat alacağına temerrüt faizinin dolayısıyla ticari faizin de uygulama olanağının bulunmadığını savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında doğan zararın rücuen tazmini için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile dava dışı sigortalısına ödediği bedelin, sigorta edilen emtianın nakliyesini üstlenen davalının kusurlu taşımasından kaynaklandığından bahisle bu bedelin rücuan tazminini talep etmiştir.
Davalı — taleplerin zamanaşımına uğradığını, fiili taşımanın diğer davalı —–yapıldığını, dava dışı alıcı firmaya gönderilen emtianın kontrol edildiğini ve hasara uğradığının belirlendiğini, hasarın hava yolu taşımacılığı sırasında meydana geldiğine dair somut bir belge sunulmadığını, hasara ilişkin teslimat yetkilileri tarafından tutulan bir tutanağın bulunmadığını, hasarın ne zaman ne şekilde meydana geldiğine dair bir belirsizlik hali mevcut olduğunu, müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını ve davanın reddini savunmaktadır.
Davalı—– belirtilen ihbar süresi içinde müvekkiline ayrıca ve açıkça yazılı ihbarda bulunulmadığını, müvekkilinin zarardan sorumlu olmadığını savunmaktadır.
Yapılan yargılamada taraflarca dosyaya sunulan tüm deliller, taşıma sözleşmesi, —– faturası kayıtları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek mahkemece tayin edilen bilirkişilerce tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
—yerleşik dava dışı sigortalı—– çıkış işlemlerini tamamlanmasını müteakiben ürünlerin —— olduğu, davacının emtianın nakliyesi sırasında doğabilecek rizikoları ——- teminat altına aldığı, tespit edilmiştir.
Somut olayda —- buna bağlı değişiklikler getiren — —- geçerlidir.
—— göre —- yükü teslim almaya yetkili kişilerin, yükte meydana gelebilecek hasar, kayıp, eksilme ve gecikmeler için taşıyıcıya karşı belirli sürelerde ihbarda bulunması öngörülmüştür. Yükteki hasar ve kayıp durumlarında teslim almaya yetkili kişi tarafından hasarın öğrenilmesinde derhal ve teslimden itibaren en geç 14 gün içinde taşıyıcıya/ihbarda bulunulması gerekir. Aksi takdirde yükün iyi koşulda alındığına dair taşıyıcı lehine karine oluşur.
Belirtilen süreler içinde ihbarda bulunulmazsa taşıyıcı ve adamlarının hileli davranması durumu hariç, taşıyıcı aleyhine dava açılamaz.
——- benzer bir hükümle; kontrol edilmiş kargoyu teslim almaya yetkili şahıs tarafından şikayetsiz olarak alınmasının, kargonun iyi koşullarda olduğuna dair kesin olmayan karine teşkil ettiğini, yükü teslim almaya yetkili şahsın hasarı fark etmesinden sonra derhal ve en geç 14 gün içinde taşıyıcıya şikayette bulunması gerektiğini öngörmüştür.
Burada düzenlenen süreler, hasar veya kaybın dışarıdan gözle görülebilir (açık) ya da dışarıdan gözle görülemeyen ancak muayene ile anlaşılabilecek nitelikte olmasına göre farklılık göstermektedir. Zira yük, taşıyıcıdan teslim alınırken harici muayene ile yükteki hasar ve eksiklik görülebiliyorsa, ihbarın derhal yapılması gerekmektedir. Harici muayene ile anlaşılmayan hasar veya kayıplarda ise teslimden itibaren 14 gün içinde ihbarın yazılı olarak taşıyıcıya veya yetkilisine yapılması gerekir. Öngörülen sürede yazılı bir hasar ya da kayıp ihbarı yapılmadıysa taşıyıcıya karşı dava açma hakkı ortadan kalkar.
Dava konusu olayda, kısmi hasar- ziyaına dair herhangi bir hasar tutanağına rastlanmadığı, Kargo yük senedi üzerine derç edilmiş ihtirazi kayıt ve çekinceye ve nakliye sonrasında“yükte” gözle görülebilir (açık) bir hasarın varlığına dair bir tutanak sözkonusu değildir.
Kaldı bilahare davalılara yapılan herhangi bir ihbar da bulunmamakta olup emtiada meydana gelen bozulmanın taşıma sırasında gerçekleştiği ispatlanamamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların zarardan sorumlu oldukları ispatlanmamış olup davanı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 100,90 TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 41,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACI TARAFA İADESİNE,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekilleri lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile DAVALILARA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre ————– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021