Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2020/742 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2020/742

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı-sürücü———-sıralarında sevk ve idaresindeki ——–plaka sayılı — —-seyir halinde iken aşırı hız nedeniyle kontrolünü kaybederek,——- durağında yolcu olarak bekleyen davacı müvekkile çarptığını, Davacı müvekkilin bu çarpmanın etkisiyle çok ağır bir şekilde yaralandığını ve belinin kırıldığını , sonrasında hastaneye kaldırıldırıldığını,— tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda da belirtildiği üzere, davalı-sürücü —— sevk ve idaresindeki aracı hızlı ve dikkatsiz bir şekilde kullandığını belirterek ——–durağında yolcu olarak bekleyen davacı müvekkile çarptığını , çok ağır bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, Davacı ————– mutemet olarak görev yapan bir devlet memuru olduğunu, Davacı müvekkil kaza sırasında, bir insanın bulunabileceği en güvenli yer olan otobüs durağında beklemekte iken bu olayı yaşadığını Müvekkilinin her şeyden habersiz olarak durakta beklemekte iken çok ağır bir kazaya uğradığını, Dolayısıyla bu kazanın oluşumunda davalı-sürücü —— tam kusurlu olduğunu, Müvekkil …——- doğumludur, evlidir ve eşi ev hanımıdır, iki tane çocuğu vardır, üniversite mezunu olup 25 yıllık devlet memurudur ve halen aynı kamu kurumunda çalışmaya devam etmektedir, Davacı müvekkilinin , maruz kaldığı kaza sonucunda belinin kırıldığını , hemen hastaneye kaldırıldırıldığını , ciddi ameliyatlar geçirdiğini , hastanede 12 gün kaldığını belirtmiştir. Ameliyat sonrasında hastaneden çıktıktan sonra 3 ay evde istirahat ettiğini bu süre boyunca evinden çıkamadığını ve işine gidemediğini, tabiri caizse ölümden döndüğünü iddia etmiştir. Bu kaza nedeniyle davacı çok büyük bir acı yaşadığını ve yaşamaya da devam ettiğini, gündelik hayatını sürdürmekte zorlandığını, ne yazık ki davacının bundan sonra ki hayatında da bu olay büyük bir acı olarak kalmaya devam edeceğini ve hiçbir zaman unutulmayacağını belirtmiştir.
Davacı vekili Ülkemizin hukuk pratiğinde içtihat mahkemesi olan Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında, manevi tazminatın kişilerde tatmin duygusu yarattığını ve caydırıcı olması gerektiğini vurgulamıştır. Hüküm altına alınacak manevi tazminat miktarı ne olursa olsun davacı müvekkilinin eski hayatına dönemeyeceğini, hayatını idame ettirmekte zorlanacağını , belki de ilerde bu olay nedeniyle ————- yaşayacağını , zira davacı müvekkil hiçbir zaman tam olarak iyileşemeyeceğini beyan etmiştir. Bu kazayı geçirmeden önce işini yaparken harcadığı —-, kazadan sonra ciddi oranda arttığını, yani aynı işi yapmak için çok daha fazla enerji harcamak zorunda kaldığını, buna rağmen hüküm altına alınacak tazminatın, bir nebze de olsa davacının yaşadığı acıların hafiflemesine faydası olacağını, ödenecek en büyük tazminat miktarı dahi, müvekkilin eski hayatına dönmesini sağlayamayacağını belirtmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle, davacı müvekkilin özel hayatı da çok olumsuz etkilendiğini, davacının orta yaşlarında olduğunu , bu yaşlarda olan bir insanın belinin kırılmasının, özel hayatı ile ilgili ciddi anlamda olumsuz sonuçlar yaratacağını ve bu durumun her türlü tartışmadan uzak olduğunu belirtmiştir. Davacı, kazadan sonra ve muhtemelen de bütün hayatı boyunca, sağlığı yerinde iken yaptığı birçok faaliyeti yaparken ya çok zorlanacağını ya da hiç yapamayacağını, Sağlığı yerinde olan bir insanın, yaşam süresinin en değerli bölümü olan özel hayatının ciddi anlamda kesintiye uğramasının acısı telafi edilemez olduğunu, Dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak —– tarihinde açmış olduğumuz dava, İstanbul Anadolu—–, Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu ve bu dosya ile Mahkememiz dava dosyasının birleştirmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Mahkememiz dava dosyasında davalı asilin davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi ve beyanı olmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen manevi zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dosyasını İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile aralarında bağlantı bulunması ve usul ekonomisi de dikkate alınarak HMK. 166.maddesi uyarınca birleştirlmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası ile mahkememiz esasına kayıtlı dosyanın taraflarının ve ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle HMK 166. maddeye göre birleştirilmesine karar vermek gerekmiş olup mahkememizce aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- İşbu Mahkememizin —— esas sayılı dosyasının, İstanbul Anadolu—. Asliye Ticaret Mahkemesinin—— esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Birleşen Mahkememizin işbu dosyasının, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin——- esas sayılı dosyasının içine gönderilmesine ve yargılamanın o dosya üzerinden sürdürülmesine,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
4- Kararın bir suretinin taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğine,
HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.