Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/252 E. 2023/497 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/252 Esas
KARAR NO: 2023/497
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/07/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —– müvekkili şirketin eski bayii olan —— isimli şirketin yetkilisi olduğunu, bahsi geçen bayi’ nin müvekkilinden satın aldığı malların bedelini ödemekte temerrüde düştüğünü, bu nedenle ———– Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, diğer borçluların ise davalı —— tarafından verilen ipoteğe konu taşınmazın maliki konumunda olduklarını, davalı —-ve müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle meydana gelen borcun hala ödenmediğini, ancak buna rağmen davalıların takibe itiraz ettiklerini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ———– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete karşı borcu bulunmadığını, —– isimli işyerinin müvekkili ——– şahıs firması olarak işletmiş olduğu bir bayilik olduğunu, davacının üst limit ipoteği konulma şartı ile müvekkiline bayilik verdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki ve ipoteğin bu anlaşmaya dayandığını, bayilik ilişkisinin sona ermesi ile birlikte müvekkilinin anlaşma gereği konulan üst limit ipoteğinin kaldırılmasını da talep ettiğini, fakat davacı şirket tarafından bayilik anlaşması sona ermesine rağmen üst limit ipoteğinin kaldırılmadığını, davacının iddialarının aksine müvekkilinin cari hesaplarda davacıdan alacaklı konumda olduğunu, fatura, vergi kayıtları ve defter incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alındığında bu hususun doğruluğunun ortaya çıkacağını, davacı şirket ile müvekkili arasında karşılıklı cari hesap mutabakatının yapılmadığını, şifahi yapılan görüşmelerde bazı faturaların kesildiğinin söylendiğini, fakat fatura içeriklerinin müvekkiline teslim edilmediğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu, davaya konu ipotek borcunun gerçek borcu içermediğini, söz konusu ipoteğin üst limit ipotek olduğunu, müvekkilinin cari hesap borçlusu olmadığını beyanla, haksız davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar tarafından herhangi bir beyan ve cevap dilekçesinin ibraz edilmediği görülmüştür.

TALEBİN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile; dava konusu iddia ve taleplerinden feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını e-imzalı olarak beyan etmiştir.
Davalı ——- vekili 15/05/2023 tarihli dilekçesi ile; Davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, bu nedenle sonuç ve istemlerinden vazgeçtiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, bu doğrultuda karar verilmesini e-imzalı olarak talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nin 307., 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.207,75 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 1.027,85‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Dosyada bulunan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde——— Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023