Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/244 E. 2022/249 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/244 Esas
KARAR NO: 2022/249
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — davalı — alacağı bulunan toplamda —- tutarın taraflar arasında yapılan alacağın temliki sözleşmesi ile diğer davalı Tasfiye Halinde —-devredildiğini, toplamda — ödenip bitirilmek üzere anlaşma imzalanan borcun ilk bir kaç taksidi ödendikten sonra kalan taksitlerin ödenmediğini, bu nedenle —- sayılı dosyasından yaptığı haksız itirazların iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket ile davacı taraf arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğunu, ihtilaf konusu sözleşme ve bu sözleşmenin ifasının tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari nitelikte olduğunu, dava dışı —– tasfiye sürecinin devam etmekte olduğunu ve kar zarar hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, yasa ve emsal içtihat uyarınca dava konusu sözleşmede belirtilen hesabın bulunduğu —— tasfiye halinde olduğundan tasfiye sonuçlanıp karar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep edebilmesinin mümkün olmadığını, tasfiye sonuçlanmamış ve dava tarihi itibariyle alacağın muaccel hale gelmemiş olduğundan dava konusu alacak takip ve dava tarihi itibariyle talep edilebilir olmadığını belirterek davanın davasının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle davanın yetki yönünden reddine, haksız, mesnetsiz yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masrafları ve ücreti vekaletin davayı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili kurum arasındaki ilişkinin bankacılık işlemleri kapsamındaki akitten kaynaklanan ticari iş niteliğinde olması sebebiyle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu sözleşmenin tarafı olmadığından anılan sözleşmenin ifa edilmemesinden ya da eksik ifasından kaynaklanacak uyuşmazlıklarda müvekkili şirketten bu sözleşmeye istinaden talepte bulunulmasının hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketteki alacaklarını 3.kişiye devir ve temlik ederek müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ettiğini, müvekkili şirketten bu sözleşmeye istinaden talepte bulunulmasının hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın yetki yönünden reddine, görev yönünden reddine, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, hak düşürücü süre/zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, davacı yanın hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, yargılama giderleri, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile vekalet ücretinin de davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacılar, davalı —- bulunan alacağının taraflar arasında yapılan sözleşme ile davalı —- sözleşme ile delil ve temlik edildiğini, davalı tarafından —–geçen alacaklarının kendilerine ödeneceğinin taahhüt edildiği ve ödeme planının hazırlandığı ancak kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle icra takibi başlatıldığını beyan etmektedir.
Davalı, davaya konu edilen alacağın henüz hukuken talep edilebilir durumda olmadığını, her ne kadar sözleşmede alacağın temliki ibaresi kullanılmış ise de; alacaklının değişmemesi aksine borçlunun değişmiş olması nedeniyle borcun naklinin söz konusu olduğunu, borcu nakledilen ——tasfiye sürecinin halen devam ettiğini, tasfiye sonucu beklenmeden alacağın talep edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi ile; davacının davalı —- nezdinde olan alacağının temlik ve ibra sözleşmesi ile diğer davalı —- devredildiği, bu kapsamda davalı — nezdinde bulunan —-bulunduğu, temlik ve ibra sözleşmesi—- tarafından devir ve temlik alındığı, temlik nedeniyle davacı tarafından —- ibra edildiği, sözleşme kapsamına göre taraflar arasında kar ve zarar katılma ortaklığı ilişkisi bulunduğu, bu ilişki sürecinde ——— kararı ile kaldırıldığı, finans şirketinin bu şekilde tasfiye sürecine girdiği ve dava sırasında tasfiyenin halen devam ettiğinin—— yazı cevapları ile sabit olduğu, buna göre finans şirketinin tasfiyesi devam ederken davacıların talep hakkının bulunmadığı, tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleştikten sonra davacıların talep hakkının oluşabileceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı Tasfiye halinde——- yönünden ise yapılan temlik ve ibra sözleşmesi ile sorumluluğunun kalmaması nedeniyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın —– yönünden reddine,
2-Davalı —–yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 723,61 TL harcın alınması gereken 80,70 TL harçtan mahsubu ile artan 642,91‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.204,00 TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6-Davalı —– tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı TASFİYE HALİNDE —— VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar lehine takdir olunan 18.639,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
8- Pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi nedeniyle 5.100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı Tasfiye Halinde—– verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022