Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/23 E. 2023/734 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/23
KARAR NO : 2023/734

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 06/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafın hastane niteliğindeki işyerinde parekende satış sözleşmesi düzenlemeden —-tesisat numaralı elektrik hattında —-seri numaralı—-marka sayaç üzerinden kaçak elektrik kullandığını, tesisata ait adresin hastane olması nedeniyle yoğun bakım üniteleri ile acil servis ve benzeri bulunması sebebiyle elektrik kesme işleminin yapılamadığını, aboneye gerekli bilgiler verildiğini, kaçak olarak kullandığı elektrik tüketimine karşılık faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturaların davalı tarafından ödemediğini, bu nedenle —– İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasında 576.972,19 TL asıl alacak, 111.634,71 TL gecikme zammı ile 20.094,25 TL KDV, —-. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasında 324.123,68 TL asıl alacak, 42.460,20 TL gecikme zammı ile 7.642,84 TL KDV üzerinden icra takibinde bulunulduğunu, davalının borcun tamamına itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla; davalının —–İcra Dairesinin —–Esas sayılı dosyası ile —-. İcra Dairesinin —–Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının usulsüz veya kaçak elektrik kullanmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin usulüne uygun olarak iptal edilmediğini,—– ile yapılan sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedilmediği gibi —– olan borçların da ödendiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.BİRLEŞEN ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN —– ESAS SAYILI DOSYASINDA :

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının kaçak/usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanaklarında belirtilen—- adresindeki hastane niteliğindeki işyerinde, perakende satış sözleşmesi düzenlemeden —— tesisat numaralı elektrik hattında kaçak elektrik kullanımının tespit edildiğini, elektrik sayacının incelenmesi sonucunda dışarıdan müdahale edildiğini, davalının kaçak elektrik kullandığının kurum görevlilerince tespit edildiğini, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedelinin 1.201.774,20 TL olduğunu, işbu bedelin takip tarihine kadarki gecikme zammının 95.500,99 TL olduğunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. Maddesi uyarınca gecikme zammı vergi matrahına dahil olduğundan icra takibine esas gecikme zammı için tahakkuk eden KDV’sinin 17.190,18 TL olduğunu, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında —– İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olduğunu ve borçlunun bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini, tarafların aynı olması ve usul ekonomisi nedeniyle açılan işbu davanın —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının sözleşmesiz elektrik kullanmadığını, sayaçlara müdahale etmediğini, sayaca müdahale edildiği iddia olunan tarihte işletmecinin davalı olmadığını—–. Olduğunu, bu nedenle bu şirketin feri müdahil olarak davaya dahil edilmesi için davanın ihbarını talep ettiklerini, bu şirkete müzekkere yazılarak sayacın kendi adlarına devralındığı dönemde sayaç üzerinde herhangi bir tespitini yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa tespit tutanağının bir suretinin celbini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Asıl ve birleşen dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasıyla irtibat bulunduğundan bahisle 18/02/2021 tarihinde birleştirildiği görülmüştür.
İcra Dosyası: Asıl davaya konu—–. İcra Müdürlüğü’nün—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının —–Şirketi, borçlunun —–.şirketi olduğu, 576.972,19 TL asıl alacak, 111.634,71 TL işlemiş faiz, 20.094,25 TL KDV olmak üzere toplam 708.701,15 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10/10/2019 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlu vekilinin 11/10/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşıldı.
Asıl davaya konu—–İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının —- Şirketi, borçlunun—–…şirketi olduğu, 324.123,68 TL asıl alacak, 42.460,20 TL işlemiş faiz, 7.642,84 TL KDV olmak üzere toplam 374.226,72‬ TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/10/2019 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlu vekilinin 30/10/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşıldı.
Birleşen davaya konu —— İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının —-Şirketi, borçlunun ——…şirketi olduğu, 1.201.774,21 TL asıl alacak, 95.500,99 TL işlemiş faiz, 17.190,18 TL KDV olmak üzere toplam 1.314.465,38‬‬ TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 03/07/2020 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlu vekilinin 06/07/2020 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşıldı.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler —— tarafından sunulan 01.06.2021 tarihli raporda özetle; “Mali müşavir bilirkişi incelemesi yönünden; davalı şirketin yasal deftarlerinin usul yönünden incelenmesinde, davalının 2018-2019-2020 yılları itibariyle ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış oldukları, davacının 2018-2019-2020 yılları itibariyle ticari defter kayıtlarının, KMK, 222 maddesine göre delil nitetiği taşıdığı, davalı şirketin muhasebe kayıtlarının ve cari hesaplarının İncelenmesinde, fatura incelemesi açısından davalı şirkete, davacı şirketler tarafından 2018-2019 yıllarında ikişer faturadan 4 fatura ve 2020 yılında da 1 fatura olma üzere toplam 2.482.458.78 TL değerinde 5 adet fatura kesildiği ve söz konusu faturaların, elektrik kullanımından doğan normal faturalar olduğunun görüldüğü, ayrıca, davalı şirkete, kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla da —— tarafından farklı tarihlerde toplam değeri 2.183.618,30 TL olan 3 adet faturanın daha kesildiği, yevmiye kayıtlarının incelenmesi açısından şirkete gönderilen faturaların davalı şirket kayıtlarında tespiti ile ilgili incelemede; davalı şirketin 2019 yılında enerji şirketinden gelen 2 adet faturadan yalnızca bir 1 adedini kayıtlarına aldığı, diğerini şirket kayıtlarına almadığı, 2020 yılında gelen 1 adet faturanın ise, davalı şirket kaydına alındığı, buna göre davalının 2019 ve 2020 yularına ait toplam 3 adet faturadan sadece 2 adet faturayı kayıtlarına aldığı ve bunun da KDV dahil toplam tutarının 1.784.418,73 TL olduğu, davalı şirket cari hesap muavin kayıtları yönünden davalı şirkte gönderilen faturaların, davalı şirket cari hesap muavin kayıtlarında tespiti ile ilgili incelemede; davalının, gelen faturalar dolayısıyla borçluluk durumunu takip ettiği cari hesap muavin kayıtlarını iki farklı borç hesabı “—–satıcılar ve ——Diğer Ticari Borçlar” şeklinde tuttuğu, davalı şirket, yevmiye kaydına alınmayan faturanın (15.03.2019 tarihli / 399.199,57 TL) aynı zamanda cari hesap muavin kayıtlarına da dahil edilmediği, buna göre, kayıt dışı fatura dışında davalının, davacılara—— nolu hesaptan 2.160.863,86 TL borçlu ve —— nolu hesaptan ise 123.906,98 TL pozisyonda olduğu, bu durumda, kayıt dışı fatura tutarı hariç, yukarıda açıklanan cari hesap özeti sonuçlarına göre net borç tutarının 2.036,961 88 TL olarak tespit edildiği, kayıt dışı bırakılan fatura dahil edildiğinde, davacıya olan net borç tutarının 2.436.156,45 TL olduğu, elektrik mühendisliği yönünden ve alacak hesabı yönünden; zabıt varakasında gösterilen——sayılı tesisatın abone sözleşmeleri, tesisata bağlı—- marka —- seri nolu sayacın tesisata bağlanma ve kaldırılma belgesi, bu dönemdeki sayaç endekslerinin ibrazı, —- marka —–seri nolu sayacın tesisata bağlanma belgesi, sayaç endeksleri, 2. zabıt varakasında gösterileri —– sayılı tesisata 08.07.2018 tarihinde yapılan borçtan kesme bildiriminde sayaç işareti, borçtan kesmeye esas olan faturaların nelerden ibaret olduğu ve ibrazı, 02.10.2018 tarihli sözleşmenin fesih edilmiş olduğu açıklandığından buna ilişkin abone bilgilerinin ibrazı 3. Davalı tarafından cevap dilekçesiyle 22.06.2017 ve 19.11.2018 tarihli sözleşmelerin bulunduğu açıklandığından bu sözleşmeler ile abone bilgilerinin ibrazı ve konuya açıklık getirilmesi, 4. 22.06.2017 tarihli sözleşmeye istinaden biriken borçların nelerden ibaret olduğu ve biriken borçların ödenip ödenmediğinin açıklanması, ilgili belgelerin ibrazı, 5. 19.14.2018 tarihli —–hesap numarası) sözleşme ile güvence bedeline ilişkin ödeme dekontları dosyasına ibraz edildiğinden ve 26.12.2019 tarihinde feshedilerek güvence bedelinden fesih bedeline kadar olan borçların mahsup edilerek 14.01.2020 tarihinde 98.350,00 TL olarak hesaba iade edildiği açıklandığından, bu hususa ilişkin bilgi ve belgelerin ibrazı gereklidir. —–Asliye Tic. Mah.—–. Şayılı Dosya Yönünden, davalıya ait mahalde kurulu olan —–sayılı tesisata bağlı —- marka—– seri nolu sayaç üzerinden perakende satış sözleşmesi yapmadan kaçak elektrik kullanıp kullanılmadığı ile var İse kullanım bedeli yukarıda maddeler halinde gösterilen hususların dava dosyasına İibrazından sonra belirlenebileceği, —- As. Tic. Mahkemesi—- sayılı birleşen dosya yönünden, davalıya ait mahalde kurulu olan —– sayılı tesisata bağlı —- marka —–seri nolu sayaç üzerinden sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıp kullanılmadığı ile var ise kullanım bedeli yukarıda maddeter halinde gösterilen hususların dava dosyasına ibrazından sonra belirlenebileceği” sonucuna varılmıştır.

Bilirkişi —–tarafından sunulan 20.12.2021 tarihli ek raporda özetle; “Dosya kapsamında davalının kaçak zabıtlarının düzenlendiği tarihlerde tesisatın yasal abonesi olup olmadığı konusunda bir bilgi yoktur. Tutanaklarda da perakende satış sözleşmesiz (abone sözleşmesiz) olarak elektrik kullanıldığı belirtilmiştir. EPDK tarafından yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin abanenin sayaç muayene isteği başlığı altındaki maddesinde, abone tarafından sayacın muayene edilmesinin talep edilebileceği hükmü getirilmiştir. Bu duruma göre davalının sayaç muayene talebinin yerine getirilebilmesi için dava konusu olan alacakların doğduğu tarihte tesisatın yasal abonesinin olması gereklidir. Ayrıca Mahkemece verilen yetki üzerine 09.04.2021 günü mahalinde yapılan incelemelerde tesisata—–marka —– seri nolu sayacın bağlı bulunduğu görüldüğünden davaya konu dönemlerde tesisata bağlı —- marka —- seri nolu sayacın kaldırıldığı yerine yeni sayacın takıldığı anlaşılmıştır. Bu duruma göre takdiri Yüksek Mahkemeye ait olmak üzere davalının sayaç muayene talebinin davaya katkısının olmadığı” sonucuna varılmıştır.

—– Mühendisliği bölümü öğretim üyesi bilirkişi Doç. Dr. —– tarafından sunulan 24.02.2023 tarihli raporda özetle; “Dava konusu sayacın üç fazlı sistemde dengeli yük ile test edilmesi sonrasında üç faz gerilimlerini sorunsuz şekilde ölçtüğü, ancak akım ölçüm devrelerinden ikisine müdahale edildiği, iki faza ilişkin akım transformatörü çıkışında akım bilgisi taşıyan iletkenlerinin kesilmiş olduğu, bu sebeple sayacın bu fazlara ilişkin anlık akım ve güç değerleri ile tüketilen enerji değerlerini okuyamadığı, karşılaşıları fiili durumun ölçüm sonuçları ile uyum içinde olduğu, iletkenlerin ayrılma biçimine bakıldığında iletkenlerin kesilme şeklinde birbirinden ayrıldığı, yapılan işlemin sayaç ölçüm devresine dışarıdan müdahale şeklinde gereçekleştiği, işlemin kendiliğinden gerçekleşecek karakterde olmadığı, sadece bir faza ilişkin ölçüm yapabildiğinin tespit edildiği, bununla paralel olarak dengeli yükle yapılan ölçümler sırasında kullanılan referans ölçü aletinde ölçülen değerlerin kabul edilebilir sınır farklar (941) dahilinde sadece 1/3’ünü kaydedebildiği, gerçek ölçülmesi gereken değerleri kaydedemediği, kullarıcının ödemesi gereken fatura bedelinin 1/3’ünü ödemesine sebep olacağı sayaca müdahale edildiği zamanın yazılımsal inceleme ile tespit edilebiteceği, ölçüm verilerinin aylık olarak bir yıl boyunca sayaç belleğinde saklandığı, bunun yapılabilmesi için özel yazılım ve uygulama gerektiği, üniversitemizde buna yönelik bir yazılım bulunmadığı, ancak sayaç üreticisi veya Bakanlık kurumlarınca tesnit edilebileceği, tarafımca müdahale zamanına ilişkin bir tespit yapılmasının mümkün olmadığı” sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili 04/09/2023 tarihli sulh ve ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığının bildirilmesi konulu dilekçesiyle özetle; taraflarınca davalı hakkında itirazın iptali davası açıldığını, takibe ve dava konusuna ilişkin olarak tarafların sulh olduklarını, taraflarca imzalanan sulh anlaşması uyarınca davalının icra takip dosyalarına verdiği itirazını geri alarak icra takiplerini kesinleştirdiğini ve tarafça mutabık kalınan borcu davalı şirketin davacı —-hesabına yatırdığını, yargılama giderini de davalı şirketin müvekkili —– hesabına yatırdığını, davalının icra dosyalarına verdiği itirazını geri alarak takipleri kesinleştirmesi ve mutabık kalınan (alacakta indirim yapılmıştır) müvekkili alacağının ödemesi üzerine davanın konusuz kaldığını, bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. taraflarca imzalanan sulh anlaşması uyarınca davalıdan yargılama gideri ile vekâlet ücreti taleplerinin bulunmadığını, bu konuda da karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 05/09/2023 tarihli beyan dilekçesi konulu dilekçesiyle özetle; davalı müvekkili şirket aleyhine —-İcra Müdürlüğünün —- Esas, —- İcra Müdürlüğünün —–Esas ve—–.İcra Müdürlüğünün—–Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını, takiplere itirazları üzerine de mahkemenin esas numarası bildirilen dosyası ve bu dosya ile birleşen —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyalarıyla itirazın iptali davası açıldığını, davanın seyri esnasında davacı taraf ile sulh olunduğunu, bu nedenle takiplere vaki itirazdan vazgeçildiğini ve taraflar arasında mutabık kalınan borcunda fer’ileriyle beraber ödendiğini, taraflar arasında ihtilaf kalmadığından ve yargılama giderleri ile ücreti vekalet talepleri de bulunmadığından dava konusu uyuşmazlıkla ilgili hüküm verilmesine yer olmadığında ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; arabuluculuk ücretini ödeyeceklerini söylemiştir.
Asıl ve birleşen dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl ve birleşen davada tarafların sulh olduğu, davalı tarafın ödeme yaptığı ve davalı / borçlunun icra takiplerine itirazlarından vazgeçtiği taraf vekillerinin beyanlarından anlaşılmakla asıl ve birleşen dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların talebi bulunmadığından yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA,
1-Asıl dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 harcın davacı tarafından peşin yatırılan 13.085,44 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 12.815,59‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin yapanın üzerinde kalmasına ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
BİRLEŞEN —–ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN——ESAS SAYILI DAVADA:
1-Birleşen dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 harcın davacı tarafından peşin yatırılan 15.875,47 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 15.605,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin yapanın üzerinde kalmasına ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davalı Vekili ve davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.