Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/224 E. 2022/502 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO: 2022/502
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında — hazırlanması için sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında—–isimli proje hazırlandığını ve —sunulduğunu, sunulan proje —- tutar üzerinden onaylanarak başlatıldığını, davalı proje bedelinin— bedel ödemesi gerektiği halde sadece —- ödediğini, yine diğer proje kapsamının da —— işlenmesi ve —– isimli proje hazırlandığını—- başvurusunun yapıldığını, yapılan proje —-tarihinde onaylanarak yürürlüğe girdiğini, sözleşme gereği—- ödenmesi gerekirken muhatabın kusuru ile projenin iptal edildiğini, muhatap proje kapsamında müvekkilime ödeme yapmadığını, sözleşme gereği davalının ödemesi gereken bakiye miktar —- yevmiye nolu ihtarname ile ödenmesi istendiğini ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı aleyhine —– icra takibi başlatıldığını, davalı süresi içinde borca itiraz ettiğini, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk yönünden —— başvuruda bulunulduğunu,— dosya nosu ile ——- tarihinde tarafların anlaşamadığına dair son tutanak tanzim edildiğini, davalı bugüne kadar borcunu ödemediği ve icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden, başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında —– sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın işbu sözleşmeler kapsamında davalı müvekkil şirketten alacaklı olduğunu iddia ederek ——tarihli ihtarı ile ödeme yapılmasını talep ederek haksız kazanç sağlama girişiminde bulunduğunu, taraflarınca işbu ihtara karşılık — tarihli ihtar ile davacı yanın ihtar içeriğini kabul etmediklerinin davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirketin sözleşme kapsamındaki sorumlulukları doğrultusunda gereği gibi hizmeti ifa edemediğini,—– hakkında müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını,————- tarafından iptal edildiğini, projenin iptal edilmesine müteakip işbu projeye ilişkin davalı müvekkil şirkete kurum tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı tarafın davalı müvekkili şirketin proje kapsamında herhangi bir ödeme almadığını bilmesine karşılık davalı müvekkil şirketten ödeme talep ettiğini, ayrıca kötü niyetle ve davalı müvekkil şirketten haksız kazanç sağlama gayesiyle dava dilekçelerinde; işbu projenin davalı müvekkili şirketin kusuru nedeniyle iptal olduğunu iddia ettiğini ancak söz konusu projenin davacı tarafın müvekkilinin yanlış yönlendirmesi ile iptal olduğunu, davacı tarafından sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin gereği gibi ifa edilemediğini, taraflarına eksik bilgi verildiği için menfaatlerinin korunamadığını ve müvekkilinin hak kaybına uğradığını, müvekkilinin gerekli bilgi ve belgeleri davacı yana iletmiş olmasına rağmen kuruma davacı tarafından eksik belge verildiğini, davacı şirket çalışanlarının sürekli değiştiği için müvekkilin dosyası ile düzenli olarak konuya vakıf bir şekilde ilgilenilemediğini, davacı tarafın huzurdaki davayı kötü niyetli ikame ettiğini, belirterek, davanın reddine karar verilmesi ile davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasındaki —– kaynaklanan bakiye asıl alacağın ve vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, takibe dayanak yapılan hizmetin tam ve eksiksiz olarak verilip verilmediği, davacının sözleşme bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasındadır.
—- sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan — bakiye iş bedeli ve vade farkı alacağı olmak üzere toplam —– üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal — yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının bildirdiği delil ve belgeler, —– celp edilen proje dökümanları, icra dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar arasında —–adı altında bir sözleşme imzalanmıştır.
——
İş bu sözleşme ile— talep etmiş olduğu —– başlangıç destek programı kapsamında projesinin hazırlarıması, onaylanması ve kapanış aşamasına kadarki sürecin takip edilmesi, raporlamaların yapılması ve kapanış sürecine kadarki sürecin takip edilmesi olarak belirtilmiştir.
—– bendinde, davacı şirket yükümlülükleri “Firma analizinin yapılması / Firma menfaatleri ön planda tutularak destek planlamarı ve organizasyonun yapılması /Proje ile ilgili başvuru dosyasının evraklarının hazırlanması / Proje hazırlanması ve onaylanma sürecinin takip edilmesi ve sonuçlandırılması / Raporlamaların yapılması / Destek sürecinin sonlandırılması, Yapılan hizmetler, raporlar, proje Yararlanıcı tarafında destek alınacak kuruma iletilmesi” olarak sayılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen —— maddeleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bir iş görme borcu doğuran vekalet sözleşmesi, TBK. m. 502-514 arasında düzenlenmiş bulunmaktadır. TBK.m. 502’de vekalet sözleşmesi, “vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir:” şeklinde tanımlanmıştır.
TBK.m.502/son’a göre, ücret, vekaletin kanuni ve zorunlu bir unsuru değildir. Ancak sözleşmede şart edildiği veya teamül bulunan durumlarda vekil, ücret isteme hakkına sahiptir. Vekaletin ücret karşılığı yapılacağı hususu, sözleşme ile kararlaştırılabilir. Ücrete ilişkin anlaşma, başlangıçta vekalet sözleşmesinin kurulması esnasında yapılabileceği gibi, daha sonar hatta işin görülmesini takiben de yapılabilir. Nitekim dava konusu uyuşmazlıkta da taraflar vekaletin ücret karşılığı yapılacağı hususunda anlaşılmışlardır.
Vekil iş görme edimini vekâlet verenin amacı, iradesi ve talimatına göre bir sonuca ulaşmak için yerine getirir. Ancak vekil bu sonuca ilişkin bir garanti vermez. Vekil ancak iş veya hizmeti gerekli özeni göstermek suretiyle yapmayı taahhüt edebilir. Kaldı ki, bu husus vekilin vekâlet verene karşı özen borcu altında da düzenlenmekte olup, aslen vekil vekâlet sözleşmesi kapsamında iş görme edimini gerekli özeni göstermek suretiyle yapmakla yükümlüdür. Hal böyle iken, iş görmeden doğan sonuç, bunun tehlikesi, vekilin gerekli özeni göstermiş olması kaydıyla vekâlet verene ait olur. Bir başka ifade ile vekil, vekâlet verenin amacına, iradesine ve talimatına uygun hareket ettiği, vekâlet verenin zararına bir sonuç doğuracak şekilde hareket etmediği takdirde edim sonucundan değil, edim fiilinden sorumludur. Vekâlet sözleşmesinde edim sonucundan sorumlu olan taraf, vekâlet verendir.
Taraflar arasında akdedilen —– sözleşme bedelinin ödenmesi 5.maddesinde ise sözleşmenin yürürlük şartları belirtilmiştir.
4.1—– ——
4.2- —– peşin geri kalan tutar —- onaylanıması ile defaten ödenir.
4.3——– Belirtileri komisyon alınascak olan lk desteğin yararlanıcının banka hesaplarına geçmesi ile hesaplanarak — iş günü içinde defaten ödenir.
4.4-Katma Değer Vergisi bedele dâhil değildir. —– fatura tutarına ilave edilecektir.
MADDE 5 – YÜRÜRLÜK KOŞULLARI
5.1-Sözleşme ve sözleşmenin konusu ile ilgili her türlü harç ve giderler kullamıcıya aittir.
5.2-Projenin onaylanması ile bedel kesinlik kazanır ve her hal şartta ödenecektir. Sözleşme bedeli asgari —–
5.3-İş bu sözleşme kapsamındaki uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemeleri yetkilidir.
5.4-İş bu sözleşme ile yararlanıcı yükümlülüklerini yerine getirmekle mükellefiir. Getirmemesi durumunda sözleşme fesih edilir ve alacaklar muacceliyet kesbeder. Alacakların gecikmesi durumunda aylık —–vade farkı uygulanır.
Taraflar arasında —Teşviği olmak üzere—-adet sözleşme akdedilmiştir.
—kapsamında akdedilen sözleşme ile ilgili uyuşmazlık, projenin onaylanmaması nedeniyle davacının sözleşme kapsamındaki alacağının talep edip edemeyeceği hsusundan kaynaklanıyorken—– Proje Teşviği kapsamında akdedilen sözleşme ile ilgili uyuşmazlık, projenin onaylanmasına ragmen —- tarafından yapılmayan ödemeye ilişkin bakiye komisyon bedelinin davacının talep edip edemeyeceği hususlrından kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
—–komisyon alacağına dair talepe ilişkin olarak, davacı vekili, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine ragmen davalı tarafın kusuru nedeniyle projenin onaylanmadığını, kusurun davalıdan kaynaklanması nedeniyle müvekkilinin komisyon bedelini talep etmekte haklı olduğunu iddia etmekte, davalı ise projenin onaylanmaması nedeniyle ödeme için şartın gerçekleşmediğini, davacının komisyon bedelini talep edemeyeceğini savunmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere Vekil iş görme edimini vekâlet verenin amacı, iradesi ve talimatına göre bir sonuca ulaşmak için yerine getirir. Ancak vekil bu sonuca ilişkin bir garanti vermez. Vekil ancak iş veya hizmeti gerekli özeni göstermek suretiyle yapmayı taahhüt edebilir. Kaldı ki, bu husus vekilin vekâlet verene karşı özen borcu altında da düzenlenmekte olup, aslen vekil vekâlet sözleşmesi kapsamında iş görme edimini gerekli özeni göstermek suretiyle yapmakla yükümlüdür. Bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşme davacıya bir garanti yükümlülüğü getirmemekte, davacıya bir özen borcu yüklemekte olup davacının üzerine düşen gerekli özeni gösterme yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen davalının onaydan önce projeyi ticarileştirmesi nedeniyle projenin onaylanmamış olduğu anlaşılmış olup, davalının bu gerekçeyle ödemeden kaçınması mümkün değildir.
Diğer taraftan davalı taraf ise projenin onaylanmaması nedeniyle ödeme için şartın gerçekleşmediğini savuunmaktadır. —– devamında düzenlenmiştir. TBK. anlamında şart, bir sözleşmeyi kuran tarafların üzerinde anlaştığı öyle bir hükümdür ki; şarta bağlı barçta, bu borcun kaderi, şarta bağlı sözleşmede sözleşmenin bütün kaderi şart denilen olgunun gerçekleşmesine bağlıdır. Dava konusu uyuşmazlık bakımından şartın vadeden farkını açıklamakta yarar vardır. Borcun muaccel olması için belirlenmiş zamana vade denir. Vadeli borçlarda da alacaklı vadenin gelmesine kadar borçludan ifayı isteyemez. Fakat vade şarttan ve vadeli borçlar şarta bağlı borçlardan farklıdır. Vade daima gelmesi kesin bir tarihtir. Oysa şart ileride gerçekleşmesi şüpheli olgudur. Kesinlik vadenin, belirsizlik ise şartın ayrılmaz özelliğidir. Belirsiz vade çeşidinde her ne kâdar tarih önceden kesin belli değilse de belirlenen olgunun gerçekleşeceği kesindir. Belirsizlik sadece ne zaman gerçekleşeceğindedir. Belirlenen olgunun gerçekleşeceği değil, bir süre içinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de belirsizse vade değil, şart söz konusu olur. Bir borcun hem vadeye hemni şarta bağlanması mümkündür. Kuşkusuz bu durumda vade şartı gerçekleşmesi üzerine önem taşıyacaktır.
Dava konusu borç bakımından da hem şart hem de vade söz konusudur. Taraflar arasında akdedilen “Hizmet Sözleşmesi”nde vekalet ücretine ilişkin borç projenin onaylanmması şartına bağlanmış, vade olarak da alınacak olan desteğin ilk ödemesinin banka hesaplarına geçmesi olgusu belirlenmiştir. Diğer bir ifade ile borcun doğumu projenin onaylanmasına, muacceliyeti ise alınacak olan desteğin ilk ödemesinin banka hesaplarına geçmesine bağlanmıştır.
Ancak davalının projeyi ticarileştirererek projenin onaylanmasına yani şartın gerçekleşmesine kendi kusuruyla engel olmuştur. Şarta bağlı bir işlemde taraflardan biri sonradan duruma müdahale ederek bu şartı dluşturan olayın gerçekleşmesine engel olursa şart gerçekleşmiş sayılır. Bu durumda davacının komisyon alacağı muaccel olmuş ve ödeminin vadesi de —- aynı tarihte gerçekleşmiştir—–
Dolayısıyla, bu kapsamda bilirkişi raporundan ayrılarak davacının Asıl Alacak Tutarı ——talep etmekte haklı olduğuna karar verilmiştir.
—– olarak ise proje onaylanmıştır. Ancak davalı vekili ödemenin müvekkiline yapılmamış olması nedeniyle müvekkilinin davacıya ödeme yapmadığını ve davacının bakiye komisyon bedelini talep edemeyeceğini savunmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen —- sözleşme bedelinin ödenmesi şartları belirtilmiştir.
Buna göre ;
4.1-İş bu sözleşmenin bedeli; ——naylanan tutarın —–
4.2—- ilgi kurum tarafından onaylanması ile derhal ve defaten ödenir.
4,3—–kapsamında alınan ilk ödemeden hesaplanarak tamamı — gün içinde ödenir.
4.4—–dâhil değildir. —- fatura tutarına ilave edilecektir.
Yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında sözleşmenin onaylandığı ve ilk desteğin yararlanıcı davalının hesabına ödendiği , bu kapsamda ilk desteğin — tutarında komisyonun davacıya ödendiği konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık, —– kapsamındaki desteğin tamamının davalıya ödenmememsine rağmen davalının bakiye komisyon bedelinin davacıya ödemekle yükümlü olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen —- ödemeye ilişkin şartlar belirtilmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin — maddesinde komisyon bedelinin , Proje kapsamında alınan ilk ödemeden hesaplanarak tamamı —- içinde ödenir.
Bilirkişi raporu ile yapılan inceleme sonucunda ve tarafların beyanlarından Davalıya proje kapsamında ilk ödeme olarak—- Desteği olarak ödeminin yapıldığı ve davalının bu kapsamda davacıya ödenen ilk bedelin — oranına denk düşen — ödendiği sabittir. Dolayısıyla sözleşmenin —–maddesi uyarınca yapılan ilk ödeme ile komisyon bedelinin tamamı muaccel olmuş olup , söz konusu alacağın vadesi gelmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan defter incelenmesinden de anlaşılacağı üzere—tarihinde davalıya ödendiği ve bu tarih itibari ile davacı alacağının muaccel olduğu bu kapsamda davacının —- vade farkı alacağı olmak üzere toplam —–davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —- esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
— proje bedeli olarak,—- vade farkı alacağı olmak üzere—-
—- vade farkı alacağı olmak üzere toplam — olmak üzere, toplamda —- üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %5 oranında vade farkı uygulanmasına,
3-Asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine —- %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 10.714,77 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 141,06 TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 1.771,00 TL tamamlama harcı toplamından mahsubu ile arta kalan 8.802,71 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 141,06 TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 1.771,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 1.912,06 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.413,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul- kısmen red oranına göre hesaplanan 2.391,84 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 200,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul- kısmen red oranına göre hesaplanan 1,79 TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan18.851,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.420,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca———- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.308,15 TL’sinin davalı taraftan, 1,85 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde — Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022