Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/190 E. 2020/477 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/190 Esas
KARAR NO : 2020/477

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ——– eden ticari bir kuruluş olduğunu, ticari faaliyetler kapsamında müşterisi——–ile vade tarihinde tahsil edilerek cari hesabına mashup edilmek üzere ciro yoluyla almış olduğu 13.02.2020 tansim tarihli, 30.05.2020 ödeme vadeli ve —. bedelli bononun kaybedildiğini, kaybolan bononun kötüniyetli üçüncü kişilerin eline geçemesi ihtimaline binaen, öncelikle ödeme yasağı kararı verilmesini ve yapılacak yargılama sonucunda da bononun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1———— Müdürlüğü İlanları
2-Bono görüntüsü
3-Sözleşme
4-Bono teslim bordrosu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, bononun zayi nedeni ile iptali talebine ilişkindir.
Dava hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı T.T.K.nun 818 madde hükmü delaletiyle Aynı kanunun 757,762,763,764 madde hükümleri gereğince zayi nedeniyle bono iptali talebine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlığın; dava konusu bononun kaybedilip kaybedilmediği, çekin iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de, senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir.
Somut olayda, davacı tarafından, dava konusu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan bononun görüntüsü ve teslim bordrosu sunulmuştur.
Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, çeklere de uygulanacak olan TTK’nin 757 ve devamı maddelerindeki zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüte sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır.
Davacı tarafından zayi edildiği bildirilen bono ile ilgili olarak TTK 761. ve 762. madde hükümleri gereğince çeki bulanların veya herhangi bir nedenle ellerinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde mahkememize ibraz etmeleri veya bir bildirimde bulunmaları, aksi takdirde bononun iptaline karar verileceği konusunda —– ilanlar yapılmış,ayrıca uyuşmazlık konusu bono davanın devamında ibraz müddetinin devamında——- edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile 6102 sayılı TTK’nin 818/1-s maddesi yollamasıyla 764/1. maddesi uyarınca davaya konu bononun zayi nedeniyle iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1——bedelli ——–keşidecisinin bulunduğu ilana konu bononun ZAYİ NEDENİ İLE İPTALİNE,
2A-Ödemeden men kararının kararın kesinleşmesine değin DEVAMINA,
2B- Davacının ödemeden men için yatırdığı teminatın kararın kesinleşmesi sonrası 1 aylık süre içersinde dava açılmaması halinde davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafından dava ikamesinde ödenen peşin harcın karar ve ilam harcına tesadüf ettiği anlaşıldığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5- Kalan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı