Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/18 E. 2020/245 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/18 Esas
KARAR NO: 2020/245
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/02/2020
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklısının davacı olduğu —-borçlusunun ——– olan,———- İcra Müdürlüğü’ nün ——– Esas sayılı dosyasıyla yürütülen icra takip işlemleri çerçevesinde, borçlu ———- davalı şirket nezdinde dosyanın borcunu karşılayacak miktarının haczine karar verildiğini ve buna ilişkin haciz ihbarnamesi gönderildiğini, iş bu ihbarname——— tarihinde davalı tarafça tebliğ alındığını, davalı şirket tarafından ilgili dosyalara gönderilen———– tarihli dilekçe sunularak işbu haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, 89/1 haciz ihbarnamesine yapılan itiraz gerçeğe aykırı olduğunu, davalı şirketin hukuka aykırı eylem ve işlemleri sebebiyle davacı nezdinde doğmuş olan şimdilik ——–zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davacı tarafından ikame edilen dava da dava dilekçesi ve tensip zabtı tertip edilerek davalı şirkete ———- tarihinde tebliğ edilmiş davalı tarafından —— tarihinde davaya karşı cevap dilekçesi ibraz edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava açmak suretiyle zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, —– nolu arabuluculuk dosyasından ——- tarihinde düzenlenen son tutanakla anlaşma sağlanamadığını huzurdaki dava açıldığını, davacı vekilinin iddia ettiği hususların gerçek dışı olup, işbu davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin, dava dışı davacı borçlusu olan ———– herhangi bir borcu mevcut olmadığını, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve soyut iddialardan ibaret olduğunu,davacının talepleri, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini, davalı şirketin dava dışı ———– herhangi bir borcu olmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle haciz müzekkerelerine rağmen gerçeğe aykırı beyanda bulunularak borcun icra takip dosyasına ödenmediğinden bahisle uğranılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İİK 89/4.Maddesi “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini İcra Mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338.maddenin 1.fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata hükmedilmesini isteyebilir. İcra Mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindedir.Kanunda ki açık düzenlemeye göre davayı incelemeye İcra Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır.
Konuya ilişkin olarak Yargıtay uygulaması da aynı yönde olup; Yargıtay —-HD—– karar sayılı ve ———– tarihli ilamı ile “İİK’nun 89/1.maddesine göre çıkarılan haciz ihbarına karşı borçlu olmadığını bildiren üçüncü kişinin bu beyanının doğru olmadığını bildiren alacaklının (davacı) İİK’nun 89/4.maddesine göre İcra Mahkemesinde dava açması gerekir, davacının 1.haciz ihbarnamesine karşı verdiği cevap, itirazın iptali davasına konu edilemez. Yerel mahkemece görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu, dikkate alınıp, görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Elde ki davanın hukuki dayanağı haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü kişinin itirazının doğru olmadığı esasına dayandığı anlaşılmakla İİK 89/4 maddesi olduğundan genel hükümlere göre incelenecek bir dava ortada olmadığından( usul ekonomisi ve dava şartlarının dava tarihinde koşul ve esaslara göre varlığının belirlenmesi yine göreve ilişkin hususun açık yasa hükmü ile belirlenmesi) dilekçeler aşamasında aşağıdaki şekilde karar tesis edilerek yargılamaya son verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-2004 sayılı yasa 89.maddesi uyarınca, görevli Mahkemenin İCRA HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli ———NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan ——— Nöbetçi İCRA HUKUK Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair karar davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020