Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/170 E. 2020/421 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2020/170 Esas
KARAR NO : 2020/421

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili görevsiz İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ibraz ettiği dava dilekçesinde, özetle; —- tarihinde, davalı —-plaka sayılı otobüsün, trafikte seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, birden çok ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada, otobüsün ikinci şoförü olan müvekkillerinin eşi ve babası— vefat ettiğini, otobüsün kaza tarihinde ——– ise kasko sigortalı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, anne —- maddi-100.000,00 TL manevi- 2.000,00 TL defin gideri, küçük —- 10.000,00 TL maddi——— için 10.000,00 TL maddi-100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 332.000,00 TL’nin, maddi tazminat kısmının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, manevi tazminat kısmının ise, davalı ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: 1-Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın, ——-plaka nolu aracın, —– Sigortası ile sigortalandığını, bu nedenle zararın, sırasına göre ———- kapsamında karşılanması gerektiğini, müvekkili şirketin, dava konusu kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin, davacının talepleri yönünden, ancak zorunlu taşımacılık sigortası limitini aşan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ve davanın 225.000,00 TL’ye kadar olan kısmı hakkında ve müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir.
Davalı—–. vekili cevap dilekçesinde özetle; —- sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde———içinde yer alan ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi gereğince, dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, trafik poliçesi hadleri üzerinde kalan kısım yönünden ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinden zararın karşılanması gerektiğini, bu nedenle öncelikle ZMM sigortacısı diğer davalının zararı karşılaması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——- cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana geldiği yerin hatalı inşaa edildiğini ve birçok kaza meydana geldiğini, —-tarafından, çok kaza olması nedeniyle, söz konusu yol üzerinde inceleme yapıldığını, tespit edilen hataların, bir rapor haline getirilerek yolu düzeltilmesi amacıyla —– bildirdiğini, ancak Karayollarının yoldaki hata ve eksiklikleri bu güne kadar gidermediğini, bu nedenle —-Müdürlüğünün de bu kazada kusurunun bulunduğunu, kazanın bir hatır taşımacılığı sırasında meydana geldiğini, bu nedenle davacıların manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, davacıların maddi tazminat taleplerinin ise, araçların sigortalı olması nedeni ile sigorta şirketleri tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkili şirkete ve diğer davalılara farklı mahkemelerde davalar açıldığını, usul ekonomisi gereği iş bu davanın, ilk açılan Bakırköy—. Asliye Huhuk Mahkemesinin ——esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini istediklerini, araç müvekkili adına kayıtlı ise de, kazadan önce ——– uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verildiğini, davalı —- müvekkili şirketin sigortalı çalışanı ise de, sözleşme gereği ——— uzun süreli olarak görevlendirildiğini, davalı —- belediyenin emir ve talimatlarına uyduğunu ve maaşını belediyeden aldığını, bu nedenlerle, müvekkili şirketin, işleten ve istihtam eden sıfatı olmadığından, davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin, istihdam eden olduğu düşünülse dahi, kendisinden beklenebilecek tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, somut olayda karşılıksız olarak yapılan bir hatır taşıması sözkonusu olduğundan, davacıların manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
Mahkememizin —- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda, —— tarih ve —– karar sayılı ilâmı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar İst. BAM —-. Hukuk Dairesi’nin —— tarihli ilâmı ile “cenaze ve defin giderleri yönünden herhangi bir araştırma yapılmadığı” gerekçesiyle Mahkememizin kararı kaldırılmış, bu kaldırma kararında asliye ticaret mahkemesinin görevsiz olduğuna değinilmemiş, geri gelen dosya Mahkememizin ——esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve bu dosya üzerinden, kaldırma kararındaki eksiklikler tamamlandıktan sonra Mahkememizin———— karar sayılı ilâmı ile “Destekten yoksun kalma talebine ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine, 5.000,00 TL Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ————- alınarak davacılara verilmesine, davacı ———————- defin giderine ilişkin maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 1.000,00 TL’nin defin giderinin kaza tarihi olan 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin 1.000 TL’lik istemin reddine, davacı ——- manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 60.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 40.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı—– manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———————müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı—– tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı————–.vekili istinaf yasa yoluna başvurmuş, bu kez İstanbul BAM ——. Hukuk Dairesi’nin——- esas,———sayılı ilâmıyla “Mahkememizin görevli olmadığı, İş Mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle Mahkememizin kararının 2. Kez kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya ve defin giderlerine ilişkin maddi tazminat, zorunlu —- kaza sigortası tazminatı ve ölenin yakınlarının manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
BAM ———–. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararında yazıldığı üzere, HMK’nin 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Davacılar vekili, olay tarihinde destekleri ———ait otobüste ikinci şoför olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
4857 sayılı Kanunu’nun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesindeki anlatımdan trafik kazasının gerçekleştiği tarihte destek————çalışanı olduğu anlaşılmaktadır. İşçi, işvereni kendi kusuru ile bir zarara uğratırsa bu eyleminden dolayı kusuru oranında işverene karşı sorumludur. Bu durumda işçi ile işveren arasında oluşan bir ihtilaf bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümleri uygulanacağı için İş Mahkemeleri görevli olacaktır.
Bu nedenle davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği için İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nin 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin—- MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın İstanbul Anadolu—- Mahkemesi Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu İş Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.