Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/17 E. 2022/408 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/17 Esas
KARAR NO: 2022/408
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/10/2015
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememiz ——– sayılı kararı ile mahkememize gönderilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri —- tarihinde sürücüsünün—– plakalı aracın çarpması sonucusu vefat ettiğini, murise çarpan aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalı tarafın tamamen kusurlu olduğunu, ölümlü trafik kazalarında mirasçılara ödenecek olan sigorta bedelinin üst sınırının—– olduğunu, murisin hiç bir kusurunun bulunmadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile destekden yoksun kalma tazminat tutarında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile dava dilekçesi ekinde sundukları —– uyarınca sigortalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenleyen bir sigorta —olduğunu, bilindiği üzere ———- doğan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olup anılan kanun uyarınca, sigortacının sorumluluğu, işletenin sorumluluğuna bağlı olduğunu, sigortacı, ancak işletene izafe edilecek kusur bulunduğu takdirde ve bu ölçüde tazminle yükümlü olacağını, burada söz konusu olan haksız fiil sorumluğu olduğunu, hâksiz fiilden dolayı sorumluluktan bahsedilebilmesi için, zararın varlığı, failin kusuru ve haksız fiil ile zarar arasında nedensellik bağı kurulabilmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, huzurdaki davada tazminat talebinde bulunan taraf, kendi kusursuzluğu oranında zararlarının tazminini isteyebileceğini, bu nedenle kusur oranının tespiti gerektiğini, müvekkil ——– poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispata yeter delillerle gerekçelendirilmemiş hukuka aykırı talebin esastan reddi ile karşı yanın poliçe kapsamına ve hukuka uygun olmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce, “Davacıların davasının kabulüne, destekten yoksun kalma tazminatı olarak belirlenen — tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı— verilmesine, destekten yoksun kalma tazminatı olarak belirlenen — tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı —- verilmesine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İstinaf Mahkemesi “İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında belirttiği ıslah dilekçesi dosya içerisinde, —– sisteminde bulunmadığı ve ıslah harcının da yatırılmadığı, bu nedenle, mahkemece öncelikle gerekçeli kararda sözü edilen ıslah dilekçesi var ise dosyaya eklenmesi ve davacı tarafa kesin süre verilerek ıslah harcını tamamlatılması, aksi takdirde davacının dava dilekçesinde harca esas değeri —–olarak belirttiği ve buna göre de harç yatırdığı anlaşılmakla, HMK’nın 26.maddesi gereğince, hakimin talepten fazlaya karar veremeyeceği ilkesi göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde talepten fazlaya karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçesiyle mahkememizin kararı kaldırılmıştır.
Mahkememize iade edilen dosyaya yukarıdaki esas numarası verilerek yeniden yargılamaya devam edilmiş ve tarafların itirazı üzerine yeniden kusur raporu alınmıştır.
Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınan—— tarihli kusur raporuna göre ,
Davalı sigorta şirketine —- plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü— hatalı sevk ve idaresinin, ikinci (tali) derecede ve takdirene 25 (yüzde yirmibeş) oranında ctkili olduğu,
Davacı — (babası) ve davacı —-(annesi) denetim ve gözetimi altında olacak yaştaki küçük yaya çocuk —- hatalı davranışının ise birinci (asli) derecede ve takdirene 75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili bulunduğu tespit edilmiştir.
Hükme esas alınan kusur raporu, aktüer raporu ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabul edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı baba — verilmesine,
— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı anne— verilmesine,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.407,57 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 111,00 TL ıslah harcı toplamı 138,70 TL’den mahsubu ile bakiye 2.268,87 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 111,00 TL ıslah harcı toplamı 138,70 TL davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.409,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5,287,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022