Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/166 E. 2023/260 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/166 Esas
KARAR NO : 2023/260

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 05/05/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı —— şirketinin yetkilisinin davalı—–olduğu halde, aslında davalı—— tarafından yönetildiğini, davalı——– davacı firma yetkilisini kandırarak kendini önemli bir iş insanı olarak tanıttığını, sonrasında davalı firmanın davacıya 150.000 TL lik fatura kestiği halde sadece 100.000 TL’lik mal gönderdiğini, davacının Mart ayında davalı firmaya 350.000 TL’lik sipariş verdiğini ve davalı ——firması emrine 7.4.2020 vade tarihli 400.000 TL tutarlı —— Şubesine ait——- numaralı çek keşide ettiğini, davalının bu malın faturasını davacı şirket yetkilisinin şahsi mail adresine gönderdiğini, ancak malları göndermediğini, davalı——– “elemanlarına ödeme yapamadığını” söylemesi üzerine malı teslim alabilmek için bir kez 3.000 TL, bir kez de 2.000 TL’yi davalı ——- banka yoluyla gönderdiğini, 3.4.2020 tarihine kadar mallar gelmeyince davacının siparişi iptal ettiğini, ticari itibarının bozulmaması için çeki davacı firma yetkilisine ciro etmesini istediğini, ancak 7.4.2020 tarihine kadar davacı firma yetkilisini oyaladıklarını, 7.4.2020 tarihinde çekin davalı ——tarafından davalı —— ciro edildiğini, davalı—– ile davacı şirket yetkilisinin —— Şubesine gittiklerini, banka gişesinde çekin davacı şirket yetkilisine verilmesi konusunda anlaştıklarınını gişe memuru ——söylediklerini, ancak davalı ——– çek bedelinin başka bir hesap numarasına ödenmesini istediğini, bu arada davacı şirket yetkilisinin çeki yırttığını, davalı—— telefonla, bankaya çek bedelinin kendi hesabına geçmesi talimatını verdiğini, paranın davalı ——-Şubesinde bulunan ——– numaralı hesabına gönderildiğini, olayın —— sayılı dosyasında soruşturulduğunu, savcılığın davalı —— hesabına bloke koyduğunu, bloke işleminin ——– sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile gerçekleştirildiğini, bloke işleminin infaz edildiğini, bu şekilde davalıların birlikte hareket ederek davacı şirketin 400.000 TL zararına sebep olduklarını, davanın kabulünü, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdikleri haksız fiil dolayısıyla müştereken ve müteselsilen müvekkili şirkete karşı sorumlu olduklarının tespiti ile müvekkili şirketin ——Şubesinde —— adına açılmış ——-nolu hesapta bloke vaziyette bulunan müvekkil şirketinin bloke şeklinde ihtiyati tedbir alabilmek için yatırdığı 60.000 TL tutarındaki teminata dava süresince işleyecek faizden mahrum kalındığı için hesaplanacak bu miktarın davalılardan alınarak davacıya verilmesini, müvekkilinin şirketin ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaptığı masrafların davalılardan tahsili ile müvekkilinin şirkete iadesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/09/2020 tarihli dava dilekçesinin talep kısmını düzeltme dilekçesinde; davanın kabulü ile, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdikleri haksız fiil dolayısıyla müştereken ve müteselsilen müvekkili şirkete karşı sorumlu olduklarının tespiti ile müvekkili şirketin ——-Şubesinde——adına açılmış ——– nolu hesapta bloke vaziyette bulunan 400.000 TL’sinin ticari temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini, müvekkili şirketin bloke şeklinde ihtiyati tedbir alabilmek için yatırdığı 60.000 TL tutarındaki teminata dava süresince işleyecek faizden mahrum kalındığı için hesaplanacak bu miktarın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini, müvekkili şirketin ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaptığı masrafların da müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile müvekkili şirkete iadesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu çekin davalı——-ciro edilerek verildiğini, davalı —— iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, davalı ——- çekin ödenebilir olup olmadığını davacı firmayı sorguladıktan sonra kabul ettiğini, karşılığında davalı—– 350.000 TL para verdiğini, yine davalı —— soruşturma aşamasındaki ifadesinde çeki ciro etmediğini beyan ettiğini, bu hususun da araştırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın davalı ——- yönünden reddine, hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı —– 30/06/2020 tarihinde tebliğ olunmuş, davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava dilekçesi davalı ——18/06/2020 tarihinde tebliğ olunmuş, davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava dilekçesi davalı ——- 03/06/2020 tarihinde tebliğ olunmuş, davalı davaya cevap vermemiş, duruşmada paranın davacı tarafa ait olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekili 25/09/2020 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinin sonuç kısmında yer alan 2. isteminin müvekkili şirketin bloke şeklinde ihtiyati tedbir alabilmek için yatırdığı 60.000 TL tutarındaki teminatın yatırıldığı 10/04/2020 tarihinden dava tarihi olan 05/05/2020 tarihine kadar olan ticari temerrüt faizinin taraflarına ödenmesi şeklinde olduğunu, ilgili faizin 565,07 TL tutarında olduğunu, bu rakama tekabül eden harcın taraflarınca yatırıldığını, makbuzun ekte sunulduğu, istemleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.—–Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih ve—-Esas—– Karar sayılı ilamı incelendiğinde; şikayetçisinin davacı şirket yetkilisi —- olduğu, sanıklarının davalılar—– —– ve —–olduğu, sanıkların Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı, Tacir, Şirket Ynt., Şirket Yetkilisi İle Koop. Yöneticilerinin Ticari, Koop. Faaliyetleri Kapsamında Bilişim Sistemlerinin, Banka, Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçlarından yargılandıkları, davalı—– katılan ——-karşı üzerine atılı Nitelikli Dolandırıcılık suçundan yargılama yapılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e uyarınca beraatine, davalılar——ve—— katılan ——– yönelik “Tacir veya Şirket Yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında Nitelikli Dolandırıcılık” suçunu işledikleri yapılan yargılama ve toplanan delillerle sabit olmakla davalıların eylemlerine uyan TCK’nın 158/1-h maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verildiği görülmüştür.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, sipariş avansı olarak verilen çekin karşılıksız kalması sebebiyle bedelinin iadesi istemine ilişkindir.Davacı taraf, davalıların davacı şirketi dolandırmak amacıyla şirket kurduklarını, davalı şirketten bir miktar mal aldıklarını, sonrasında yeni mal almak için sipariş verildiği ve sipariş avansı olarak 400.000,00 TL’lik çek verildiğini ancak mal teslim edilmediğini, sonrasında çekin iade edileceğinin söylenildiği ancak edilmeyip ciro edildiğini, çek hamili davalı—— da bankada çeki tahsil edip parasını iade edeceği taahhüdünde bulunduğu ancak çek bedelini tahsil ettikten sonra davacı şirket yetkilisine ödemediği, paranın davalı—— hesabında kaldığı, paranın çekilmemesi için ihtiyati tedbir kararı aldıklarından bahisle 400.000,00 TL’nin tahsiline ve ihtiyati tedbir kararı alırken teminat olarak yatırdıkları 60.000,00 TL’den dolayı mahrum kaldıkları faiz alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —— tarafından sunulan 11/08/2021 tarihli raporda özetle; “Davalının davacıya satışını yaptığı ürünler ile ilgili Ticari mal alış ve satışlarının karşılaştırılması sonucunda 681.310,59 TL tutarlı faturalar karşılığında herhangi bir mal teslimatının yapılmadığı, dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin ve taraf ticari defterleri ile ——- Sulh Ceza Mahkemesinde mevcut beyanların incelenmesi sonucunda davalının davalıya teslim ettiği ve vadesinde ödediği 400.000,00 TL tutarlı çekin karşılıksız kaldığı, 400.000,00 TL için ödeme tarihinden dava tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğice 4.219,18 TL avans faizi işlemiş olduğu, ihtiyati tedbir kararı alabilmek için yatırılan 60.000,00 TL teminat bedeline davalılar aleyhine faiz işletilebileceğine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı,——şirketinin kağıt üzerinde şirket yetkilisi —- görünse de davalı—- sevk ve idaresinde olduğuna dair kuvvetli emarelerin bulunduğu,—–ile diğer davalı —–arasında kayıt dışı para alışverişinin bulunduğu, davalılar hakkında—— tarafından soruşturma başlatıldığı da anlaşıldığından konun ceza davası boyutu olduğu ve ceza mahkemesi tarafından verilecek kararın huzurdaki davayı etkileyeceği ve davalıların birbiri ile ilişkilerini ne boyutta olduğunu netleştireceği göz önüne alındığında ceza davasının bekletici mesele yapılıp yapılmaması, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği ile müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonucuna varılmıştır.Bilirkişiler —— tarafından sunulan 15/03/2022 tarihli ek raporda özetle; ” Davalının davacıya satışını yaptığı ürünler ile ilgili Ticari mal alış ve satışlarının karşılaştırlması sonucunda 681.310,59 TL tutarlı faturalar karşılığında herhangi bir mal teslimatının yapılmadığı, ——şirketinin kağıt üzerinde şirket yetkilisi—— görünse de davalı——- sevk ve idaresinde olduğuna dair kuvvetli emarelerin bulunduğu,—–. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin ——nolu gerekçeli kararında Davalı——dahil olmak üzere tüm davalıların fikir ve eylem – birliği içinde davacıyı dolandırma kastıyla hareket ettiklerine hükmedildiği, davanın istinaf aşamasında olduğu henüz kesinleşmediği, Davalı——400.000,00 TL’ lik çek karşılığında davalı ——- 350.000,00 TL ödeyip ödemediğinin belgeler ile ispatlanamadığı, davalı —- ile davalı —– Ağır Ceza Mahkemesi’nin ——Esas sayılı davasında “aralarında ticari ilişki olduğu davalı —– davalı——- 350.000,00 TL borç aldığı ve 400.000,00 TL tutarlı çeki bu borcu karşılığında davalı——- verdiğini beyan ettiği, dava dosyasında mevcut – delillerin incelenmesi sonucunda davacının davalılara herhangi bir borcu olmadığı, ——nolu gerekçeli kararı ve dava dosyasında mevcut delillerin incelenmesi sonucunda Davalı .——-iyi niyetli 3. Kişi olup durumunda olamayacağı nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının keşide ettiği 400.000,00 TL’lik çeke karşılık davalı —–şirketinin edimini yerine getirmediği, çek karşılığında davalı —— firmasından herhangi bir mal teslim almadığı, çekin davalı —— ile fikir ve eylem birliği içinde hareket eden diğer davalı —–yönünden bedelsiz kaldığı kanaatine varılmakla birlikte takdirin sayın mahkemeye ait olduğu,——- nolu gerekçeli kararının kesinleşmesinin bekletici sebep yapılmasının taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği ile müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, 400.000,00 TL için ödeme tarihinden dava tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince 4.219,18 TL avans faizi işlemiş olduğu, ihtiyati tedbir kararı alabilmek için yatırılan 60.000,00 TL teminat bedeline davalılar aleyhine faiz işletilebileceğine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı” sonucuna varılmıştır. Bilirkişiler—— tarafından sunulan 18/07/2022 tarihli ikinci ek raporda özetle; “Yasal faiz uygulanması kabul edilirse; Davacının 60.000 TL ihtiyati haciz teminatının yatırıldığı 10.04.2020 tarihinden 05.05.2020 dava tarihine kadar olan 25 günlük 909,00 işlemiş yasal faiz miktarıının 369,86 TL olması gerektiği, davacının 60.000 TL ihtiyati haciz teminatının yatırıldığı 10.04.2020 tarihinden 05.05.2020 dava tarihine kadar olan 25 günlük ticari işlerde uygulanan yıllık 9613,75 işlemiş Avans faizi miktarının 565,07 TL olması gerektiği” sonucuna varılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça sipariş avansı olarak davalı şirkete teslim edilen 400.000,00 TL tutarındaki çek için davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir mal tesliminin olmadığı, gerek ceza dosyası gerek davalı —— beyanları, gerekse de davacı şirket yetkilisi ile davalı——banka şubesine birlikte gitmeleri değerlendirildiğinde davalı şirketin davacı şirketi dolandırmak için kurulduğu, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, davalı ——- arasında gerçek bir alacak borç ilişkisi bulunmadığı, sipariş avansı olarak verilen çek karşılığında mal teslim edilmediğinden çekin bedelsiz kaldığı, davalıların da gerçek bir ticaret yapmak gayesi gütmemeleri sebebiyle çek hamili davalı——- iyi niyetli sayılamayacağı anlaşıldığından bedelsiz kalan çek bedeli 400.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın ihtiyati tedbir kararı alırken teminat olarak yatırdığı paranın nemalandırılmasına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından faiz talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
400.000,00 TL’nin dava tarihi olan 05.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 27.324‬,00 TL harcın davacı tarafından dava açılırken peşin yatırılan 6.831,00 TL harç ve 10,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.841,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.483,00‬TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin yatırılan 6.831,00 TL harç ve 10,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.841,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen (—–. Asliye Ticaret Mahkemesinin——Değişik İş-İhtiyati Tedbir dosyasında sarf edilen 54,40 TL başvurma harcı ve 89,60 TL peşin harç dahil) 3.369,6‬0 TL’nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3.364,84 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 4,76‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 59.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı——-lehine takdir olunan 565,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——-verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.358,08 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, geriye kalan 1,92‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere Davacı Vekili ——yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.