Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2020/236 K. 30.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2020/155 Esas
KARAR NO: 2020/236
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ: 20/04/2020
KARAR TARİHİ: 04/05/2020
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık ———- davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———- kayıtlı olan davalılar———–ortağı ve tek üyeli —— başkanı olan ——————- tarihinde vefat ettiğini, müvekkili davacının, müteveffanın oğlu ve mirasçısı olduğunu, söz konusu şirketlerin yönetim kurullarının vefattan evvel tek üyeden teşekkül olduğundan Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği ——— yapılarak ivedilikle yeni yönetim kurullarının teşekkülü gerektiğini, Müteveffa———– uzun yıllardır ticari hayatın içerisinde yer almakla birlikte birçok şirketin olduğunu, tacirler arası yapılan ticari işlerin yanı sıra başta ———— firması olmak üzere birçok tüketici ile sözleşmesel ilişkileri bulunan firmanın da sahibi olduğunu, işbu nedenle söz konusu iş ve işlemlerin aksamaması ilgililerin mağdur olmaması adına ivedilikle Müvekkili ——— yetki verilerek ———-işlemlerinin tamamlanması gerektiğini, bunun yanı sıra dünya çapında görülen salgın hastalık nedeniyle hali hazırda ticari hayatın devamı oldukça büyük bir zorluk arz ettiğini, bu zorlukların aşılarak yaşanan krizin etkilerinin bertaraf edilebilmesi için işbu taleplerimizin ivedilikle değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin, müteveffanın en büyük oğlu olduğunu, tüm mirasçı ve paydaşların onayı ile mevcut şirketlerin tüm ihtiyaçlarını görmeye çalıştığını, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca da zaten ———– toplamaya yetkili olduğunu, esasen vefatın ardından Müvekkili tarafından çağrısız ———- yolu ile tüm mirasçı ve paydaşların toplandığını ve yeni yönetim teşekkül edilerek geçici organ eksikliği tamamlandığını, ancak ————tarafından söz konusu———– tutanakları kabul edilmeyerek muhakkak mahkeme kararı ile ——-toplamak üzere yetkilendirme yapılması gerektiği belirtilerek ilan ve tescil taleplerimiz işleme alınmayarak reddedildiğini, diğer mirasçıların da———– yapmak üzere yetkilendirilmesi hususunda muvafakatleri bulunduğunu, mahkemece gerekli görüldüğü takdirde işbu muvafakat beyanları yazılı olarak da dosyaya ibraz edilebileceğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Mahkeme tarafından re’sen nazara alınacak nedenlerden ötürü; Muris —————- tarihinde vefatı nedeniyle organsız kalan davalı şirketlerde murisin oğlu ve yasal varisi müvekkil ————————————- İlişkin Yetki Verilmesine, izah etmiş oldukları ivedilik nedenleri nazara alınarak duruşma açılmaksızın dosya üzerinden taleplerinin kabulüne, yargılama harç, masraf ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, TTK’nin 359, 363, 365, 370, 375/1-f, 410/2, 411 ve 412. maddelerine dayalı olarak uyuşmazlık konusu şirketlerin ————— amacı ile toplantıya çağrılması ve davacının bu amaçla kayyım olarak belirlenmesi talebine ilişkindir.
Anonim şirketin zorunlu organlarından biri olan genel kurul, Türk Ticaret Kanunu’nun TTK 409’uncu maddesi uyarınca, olağan ve olağanüstü olarak toplanmaktadır. ———— toplantısı şirketin hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde en uygun zamanda ve yılda en az bir kere olmak üzere; ————- ise, şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda yapılır.
TTK’nın 410’uncu maddesi uyarınca genel kurul, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılır. Eğer gerekli olursa tasfiye memurları da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecektir. Yönetim kurulunun Kanun’da belirtilen şekillerde toplanamadığı durumlarda, ise mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.
6102 sayılı yasa 365.maddesi gereğince yönetim kurulu anonim şirketin işlerini yöneten 3.kişilere karşı onu temsil eden organıdır. 374.madde gereğince de şirketin işletme ve faaliyet konuları tamamı ile yönetim kurulu tarafından gerçekleştirir.
Somut olayda, dosya kapsamına alınan——————- yönetim kurulunun müteveffa ——————- tarihinde vefat ettiği, geriye kanuni mirasçı olarak dosya kapsamına ibraz edilen veraset ilâmı ile anlaşıldığı üzere davacı ve ———————————- yasal mirasçı olarak kaldığı anlaşılmıştır.
Müteveffa ——————— organsız kaldıkları dosya kapsamına alınan ————- kayıtları ile anlaşılmıştır.
Davacı tarafından organsız kalan şirketin faaliyetlerin yürütülememesi nedeni ile genel kurul yapılabilmesi amacı ile dava ikame edildiğinden ve kendisinin kayyım olarak belirlenmesi istenildiğinden, ayrıca ———— geriye kanuni mirasçı olarak bıraktığı kişilerin tamamı tarafından da davacıya ———- için yetki verilmesi talep edildiğinden davanın TTK’nin 359, 363, 365, 370, 375/1-f, 410/2, 411 ve 412. maddelerine göre yasal dayanağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin, davalı ————- karşı açtığı davadan feragat etmesi, yine yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile ilgili olarak da yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin talepleri göz önüne alındığında TTK’nin 412. Maddesi de uyarınca taleple ilgili olarak duruşma açılması gerekmediği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce davacının genel kurul yapılabilmesi amacı ile kayyım olarak yetkili kılınması cihetine gidilmiştir.
Buna karşın, davacı tarafından——– yönetim kurulunun da sadece müteveffa ——— oluştuğu, bu şirketlerinde yönetim kurulunun organsız kaldığı faaliyetlerini yürütemediği iddia olunmuş ise de, dosya kapsamına alınan ———- kayıtları ile————- yönetim kurulunun———— oluştuğu, ———– münferiden şirketi temsil yetkisinin bulunduğu, bu nedenlerle sözkonusu şirketin yönetim kurulunun organsız kalmasının söz konusu olmadığı, bu şirket yönünden yetkili şahsın tek başına genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olduğu anlaşıldığından davacı tarafından ikame edilen davanın bu şirket yönünden reddine karar verilmiştir.
Davalı ——— yönünden ise, davacı vekili ——— tarihli dilekçesinde özetle; mevcut salgın hali nedeniyle dava, cevap, şikayet ve diğer benzeri süreler ——– değin uzatılmış olması nedeniyle, daha evvel bildirmiş oldukları ivedilik taleplerimiz de nazara alınarak ————– açısından davadan feragat ettiklerini beyanda bulunmuştur.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle davalı ———– yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Yargılama masraflarıyla ilgili olarak, davacı vekili tarafından ———- gönderilen dilekçe göz önüne alınarak yargılama masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, TTK’nin 412(1). Maddesi uyarınca
1. a) Davalılar;
— ortakların —— çağırması, yönetim kurulu organını oluşturması, oluşturulan yönetim kuruluna temsil ilzam yetkisi verilmek üzere genel kurul toplantısının yapılması ve karara bağlanmasına ilişkin davacı ——— YETKİ verilmesine,
1.b.) Davalı——- yönünden davanın REDDİNE,
1.c.) Davalı ———— yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı vekilinin talebi göz önüne alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı vekilinin talebi göz önüne alınarak davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, TTK’nin 410/2-son cümle ve 412. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/04/2020