Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2020/736 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2020/736

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kendisinin .——- arasında yaptıklarını mal satış sözleşmesinin teminatı olarak ——- nolu çeki bedellerinin teminatı olarak ..— verdiğini, sonrasında …—- — malları temin edememesi nedeniyle 03/11/2014 tarihli satış sözleşmesinin iptali ile yapmış oldukları satış sözleşmesinin iptal ettiklerini, bu iptale göre sözleşmenin teminat çekinin de tarafına iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı—– cevap dilekçesinde özetle; mezkur davaya konu çek tahsilinde bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkil banka’ya tevdii ve teslim ettiğini, çek, bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkil banka tarafından takibe konu edilmiştir. davacı tarafından anadolu —-. icra hukuk mahkemesi’nin —-. sayılı dosyasından takibe itiraz edilmiş olup davanın reddine karar verildiğini, davacı ..—-tarafından keşide ———– tarafından Müvekkilim —–, tahsilinde bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere tevdii ve teslim edildiğini, kambiyo vasfını haiz dava konusu çek kambiyo hükümleri doğrultusunda icra takibine konu edilmiştir. Çek bedelinin tahsili ve kredi borcuna mahsubu amacı ile borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —- sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin borçlu keşideci ….— tebliğinden sonra, yine davacı … tarafından İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mahkemesi’nin —. sayılı dosyasından çekin teminat çeki olduğu iddiası ile ödeme emrinin iptali amacıyla dava ikame edilmiştir. 07.12.2016 tarihinde verilen kararda; “çekin teminat çeki olduğuna dair üzerinde bir ibare olmadığından, hamilin keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişkiyi bildiği ispat edilemediğinden, bu nedenle hamile karşı teminat çeki olduğu iddiasının ileri sürülemeyeceğinden” bahisle davanın reddine karar verildiğini, davacı ilgili senedin teminat senedi olduğunu iddia etmekte olup söz konusu —— t.t.k.’nun 818. maddesi uyarınca müvekkil banka’ya karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili banka, elinde bulundurduğu takip konusu çekin meşru hamili olup yasadan doğan hakkını kullanarak davacı ve davalı borçlu aleyhinde icra takibi başlattığını, müvekkili banka meşru hamil ve iyiniyetli 3. Kişi olduğunu, çekin müvekkili banka’ya ciranta ile direkt bir ticari ilişkisi olmadığını, bu nedenle davacının iddiaları müvekkil bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin irdelenmesi sonucu verilen —- sayılı kararı ile; Davacının davasını yargılama sırasında dava konusu çeki devralan —– yönelttiği ve bu kapsamda talep gereği işlem yapıldığı, davalı bankanın 3. kişi konumunda olduğu ve davaya konu çekin teminat amacıyla verildiği yönündeki şahsi definin bankaya yöneltilemeyeceği, bankanın kötüniyetli olduğu hususunda ispat yükünün davacıda olmasına rağmen bu hususun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF :Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranıp çekin teminat çeki olup olmadığını araştırması gerektiğini, bankanın çeki aldığında keşideci olan müvekkilini aramadığını, dolayısıyla bankanın kötüniyetli olduğunu, ayrıca davalı ….—- taşınmazının banka lehine teminat olarak gösterildiğini, buna rağmen bankanın çek bedelini tahsil etmek istemesinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ —. HUKUK DAİRESİNİN——– KARAR SAYILI İLAMI İLE; Salt dava konusu çekin davalı ….—– ciro edilmiş olması nedeniyle dava konusunun devri söz konusu olmayacağından HMK 125.m. koşulları oluşmadığı gibi, davacının iş bu davayı açarken çekin bankaya ciro edildiğini biliyor olması nedeniyle HMK 124/3-4 m. koşullarının oluşmadığının açık olduğunu, taraf teşkili dava şartı olduğundan re’sen dikkate alınarak değerlendirildiğini, bu durumda ilk derece mahkemesince davacının taraf eklenmesi veya taraf değişikliği taleplerinin reddi ile sadece davalı … hakkında açılan dava ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, hakkında usulüne uygun bir dava açılmayan— kabul edilerek hakkında karar verilmesi doğru görülmediğini, Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına karar verilerek Mahkememiz hükmünün davacı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilâmına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, teminat olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yöneliktir.
—— davalı … hakkında İstanbul Anadolu —— bedelli çeke ilişkin takip başlatıldığı, ——- ciro edildiği, davacının takibin iptaline ilişkin İcra Hukuk mahkemesinde dava açtığı, davanın reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından ———sayılı karar ile Davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince istinafı sonucunda ;İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —— karar sayılı ilamı ile; taraf teşkili dava şartı olduğundan re’sen dikkate alınarak değerlendirildiğini, bu durumda ilk derece mahkemesince davacının taraf eklenmesi veya taraf değişikliği taleplerinin reddi ile sadece davalı … hakkında açılan dava ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, hakkında usulüne uygun bir dava açılmayan—– davalı kabul edilerek hakkında karar verilmesi doğru görülmediğini, Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına karar verilerek Mahkememiz hükmünün davacı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilâmına uyulmuştur . Davacı tarafa —–ayrıca bir dava açılıp açılmadığına ilişkin beyanı sorulmuş, banka hakkında ayrı bir dava açılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı asil .—– duruşmada ki beyanında davaya konu çeki teminat amacıyla aldığı karşılığı olan malları davacıya vermediğini mali sıkıntı içinde olduğundan bu çeki kullanmak zorunda kaldığına ayrıca bankaya borcu için taşınmazını ipotek verdiğini kabulle beyan ettiği anlaşılmış olup, davalı banka hakkında usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından banka hakkında davanın usulden reddine, davaya konu çekin diğer davalı beyanıyla teminat çeki olduğu ve malların davacıya teslim edilmediği kabulle beyan edildiğinden, Davanın kısmen kabülü ile, davacının—–bedelli çekten —– borçlu olmadığının tespiti ile——yönünden davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-Davacının —– bedelli çekten davalı —– borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı—— yönünden davanın usulden reddine,
3-Karar harcı 2.903,17 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 725,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.177,37 TL harcın davalı ….—– tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 725,80 TL harcın davalı ….—- alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan— giderinin davalı … dan tahsili ile DAVACI TARAFA ÖDENMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 6.325,00 TL vekalet ücretinin davalı ….—-alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı —– vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- 7/2.maddesi uyarınca 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde TARAFLARA İADESİNE,
Dair davacı ile davacı vekili ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.