Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/140 E. 2021/729 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/140 Esas
KARAR NO : 2021/729

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının davalıdan fatura ve cari hesap ekstresine dayalı alacağının tahsili amacıyla—- dosyasında yaptıkları icra takibine davalı taralından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, 11.11.2019 tarihli cari hesap ekstresi. borcun dayanağı olan —- tarihli Fatura defter ve kayıtlar incelendiğinde davalının mevcut bakiye borcu açıkça görüldüğü, iş bu borca yapılan itirazın davacının alacağını almasını geciktirmekten başka hiçbir amaç taşımadığını.TTK’da faturalara itiraz süresinin sekiz gün olduğu ve davacının bu faturalara süresi içinde itiraz etmediğinden faturaların kesinleşmiş olduğunu ve karşılığının ödenmediğini, takibe konu alacak ticari mahiyet taşıdığından dava açılmadan önce,—- numaralı.—- arabuluculuk numaralı dosyasında davalı tarafla yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldığını ve anlaşamama son tutanağı düzenlendiğini, bu nedenle davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin. takip tarihi itibariyle 13.6022.54 ‘TL üzerinden devamına karar verilmesi için mahkemenize başvurma zarureti doğduğunu, Sonuç olarak; yukarıda açıklanan sebeplerle Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Davalının —– icra dosyasına haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına. Davalı yanın %20’den az olmamak icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücrelinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilin davacı yan ile arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanan borcun tamamını suretlerini ekte sundukları —- tutarlı makbuzlarla davacıya ödediğini ve Bu suretle davalı yanın davacı tarafa takip ve dava konusu edilen fatura alacak sebebiyle herhangi bir borcu bulunmadığını fakat davacı tarafın bu dekontları mahkemeye sunmadığını ve bu ödenen paraların görmezden gelinerek haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatıldığını, Ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine davalı müvekkilinin itirazının haklı olduğunu, takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu aşikar olan alacaklı-davacının mesnetsiz davasının reddi ile %20 kötü niyet tazminatı İstemek zorunluluğu hasıl olduğunu, Sonuç olarak: Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek davacı yan aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yüklenilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, Müvekkili davacının davalıdan fatura ve cari hesap ekstresine dayalı alacağının tahsili amacıyla—– dosyasında yaptıkları icra takibine davalı taralından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ——Fatura defter ve kayıtlar incelendiğinde davalının mevcut bakiye borcu açıkça görüldüğü, iş bu borca yapılan itirazın davacının alacağını almasını geciktirmekten başka hiçbir amaç taşımadığını.TTK’da faturalara itiraz süresinin sekiz gün olduğu ve davacının bu faturalara süresi içinde itiraz etmediğinden faturaların kesinleşmiş olduğunu ve karşılığının ödenmediğini iddia etmekte, davalı vekili ise,— yan ile arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanan borcun tamamını suretlerini ekte sundukları ——-makbuzlarla davacıya ödediğini ve Bu suretle davalı yanın davacı tarafa takip ve dava konusu edilen fatura alacak sebebiyle herhangi bir borcu bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında alım satım ilişkisini olduğu konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari alım satım ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının davacıya bu kapsamda herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı , yapılan herhangi bir ödemenin tespiti halinde ne kadar ödeme yapıldığı ve davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmakta olup yargılama bu noktalar üzerinde yürütülmüştür.
—–sayılı dosyasının incelenmesinde , davacı vekilinin , —– işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 13.622,54 TL alacağın tahsili için davalı hakkında 13.12.2019 tarihinde icra takibine giriştiği, takibin durması üzerine davacının “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın —- Bilirkişisine tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme ile davacı—— yasal defterleri usul yönünden incelendiğinde işletme defterleri onay tasdiklerinin zamanında yapıldığı ve sahibi lchine delil olarak kullanılabileceği, davacı yan —. hesabı muavin defter kayıtlarında bulunan davalıya ait —hesap özeti incelemesinde;
Davacı yan taralından davalı taraf adına —– numaralı toplam
11.887.32-TL bedelli düzenlenen fatura olduğu, yapılmayan ödeme sonucu davalıya ait borç oluştuğu tespit edilmiştir. Davacı yanın davalı ile arasındaki cari hesap kayıtları incelemesinde davaya konu faturanın davacı tarafından yasal defterlerine işlendiği tespit edilmiştir. aşağıdaki gibi görülmüştür.
Davacı yan tarafından davaya konu —- numaralı toplam—- bedelli düzenlenen faturanın —-formunda bildiriminin yapıldığı tespit edilmiştir.
Davalı —- yasal defterleri usul yönünden incelendiğinde: yevmiye, kebir ve envanler defterlerinin açılış onay tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı yevmiye defteri kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, Davalı yan tarafından davaya konu—- numaralı toplam 11.887.32-11. bedelli düzenlenen fatura —— formunda bildiriminin yapıldığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda davacının davalıya fatura içeriğini teslim edildiği anlaşılmış olup davalının fatura bedelini davacıya ödediğine ilişkin savunmasının değerlendirilmesi gerekir.
Davalı yan —- defter kayıtlarında bulunan davacıya ait —- özeti incelemesinde, davacı yan tarafından davaya konu —- bedelli Taturanın davalı yan kayıtlarında — tarihinde — fiş numarası —- ile ödeme yapılarak borcun ödendiği görülmüştür.
Davalı yanın borcun ödendğine dair sundukları—– makbuzlarının ilgili tarihlerinde davacı cari hesabına aksettirilmediği ve kayıtlarının ayrı ayrı yapılmamış olduğu, bu kayıtlar yerine 27.12.2018 tarihinde —-numarası ile —-hesabına bilirkişi raporunun 7.sayfasında gösterildiği şekilde kaydedildiği tespit edilmiştir.
Davalı vekili, borcun ödediğine dair üzerinde davacı—– ait olduğu bilinmeyen imzaların bulunduğu makbuz sunmuştur. Davalı vekili , makbuzlardaki imzaların davacı şirketi temsilen———- tarafından atıldığını iddia ederek ,—-ibraz etmiştir. İbraz edilen makbuzlar üzerinde yapılan incelemede, — üzere toplamda — ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili ise ——konusu makbuzları gösterilen tarihlerde değil, şirketi temsil yetkisi sona erdikten sonra tanzim edildiğini ve imza atıldığını savunmaktadır.
Mahkememizce makbuzlar üzerinde imzası bulunduğu iddia edilen ve davacının da imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği — davetiye çıkarılarak , tanık olarak beyanı alınmıştır. —- beyanında imzaların kendisine ait olduğunu ve davacı şirketin temsilcisi sıfatıyla attığını beyan etmiştir.
Bu kapsamda makbuzlar üzerindeki imzaların davacı şirketi temsilen —tarafından atıldığı ve takibe konu edilen borcun davalı tarafından ödendiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 164,53 TL peşin harcın, alınması gereken 59,30 TL harçtan mahsubu ile artan 105,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.077,20TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Ret olunan dava yönünden—göre davalı lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—–ödenen — arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.