Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/137 E. 2021/408 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/137 Esas
KARAR NO: 2021/408
DAVA: Tazminat(Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/03/2020
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —sürücüsü ve sahibi olduğu — plakalı araç ile davalı sürücü — idaresindeki, davalı—olduğu; davalı — karıştığı; sürücü— kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, —– aracının ön —— tarafının büyük hasar gördüğü; — ikamet eden davacının—– tamir süresini bekleyemeyecek durumda olmasından dolayı — işlemini gerçekleştiremediği, davacının ——- ekspertiz raporu aldığı ve kaza sonucu arabasında oluşan zararı tespit ettirdiği, ekspertiz raporuna göre ——– tamir bedeli tespit edildiği, davacı aracını —- gün süre ile kullanamayarak kendi imkanlarıyla — tamir ettirmek zorunda kaldığı ve —– kullanım kaybı olan — ihbarı için harcanan tercümanlık masrafı olan — avukatlık masrafı olan — — zararının olduğu, kazanın —- tarihinde sigorta şirketine ihbar edildiği, ——– tarafından– —ödendiği, kaza tarihindeki kur ile karşılığının— olduğu; bakiye — zararlarının kaldığı, bakiye– tazminatın kaza tarihinden başlatılacak yasal faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki —— kurundan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı —cevap dilekçesinde ———- davacının sunduğu bilirkişi raporunun kabul edilmediği,– plakalı araçta da kendi araçlarında da —– hasar olmadığı, sigorta şirketinin ödediği —- tutarın davacının varsa bütün zararını karşılamaya yeteceği açıklanarak davanın reddini, — savunmasında, davacıya —- ödeme yapıldığı ve bütün zararının karşılandığı, talebin fahiş olduğu, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği, zararın — belirlenmesi ve kaza tarihindeki kur üzerinden—- çevrilmesi gerektiği, kaza tarihi itibariyle faiz talep edilemeyeceği açıklanarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile bakiye hasar tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
—— tarihinde, davacı— sürücüsü ve sahibi —-plakalı araç ile davalı sürücü — idaresindeki, davalı— sahibi olduğu; davalı— plakalı aracın kazaya karıştığı,meydana gelen kazada—araçta oluştuğu ileri sürülen hasar tazminatı için davlı — tarafından davacıya —– yapıldığı bu ödemenin eksik ödeme olduğundan bahisle bakiye zarar tutarı için eldeki davanın Mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
— yazılan yazı sonrası gönderilen hasar dosyasının incelenmesi ile — ——— adına kayıtlı ve — sevk ve idaresindeki— plakalı araç davaya konu — trafik kaza tarihini kapsayan —tarihleri arası davalı — olup, zeyilnameye bakılmaksızın davaya konu — tarihi itibariyle araç hasarı sebebiyle teminat limit miktarı—- olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Md. uyarınca; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.
Aynı Kanunun 91. Md. uyarınca; İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.
Araç işleteninin kusursuz sorumluluk ilkesi gereği ——————- İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir———- Zarar görenin, —– öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —–gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Başka bir ifadeyle sigorta şirketinin bu sözleşme ile yüklendiği borç, işletenin motorlu taşıtın işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere zarar vermesi hâlinde doğacak tazminat borcunu sigorta teminat limiti dâhilinde ödeme borcudur.
Zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve — 6098 sayılı TBK. md. 61. maddesi gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumludur.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri 6098 sayılı TBK. madde 120 ve 121’e göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 maddesinde müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK. madde 166’ya göre, davalı sigorta şirketinin limiti kadar, diğer borçlu sigorta şirketi, işleten ve sürücünün de borçtan kurtulduğunun kabulü gerekir.
Dava dosyasında mevcut bilgilere göre mülkiyeti davacı— adına kayıtlı davaya konu– plakalı aracın tescil tarihi — olduğu, davaya konu — kaza tarihi itibariyle – olduğu kayıtlıdır.
Davaya konu olay — tarihinde meydana gelmiş olup, iş bu dava —— tarihinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalıların sorumluluğu kazaya sebebiyet veren sürücünün kusuru ve gerçek zarar tutarı ile sınırlı bulunduğundan Mahkememizce kusur ve zarar tutarının belirlenmesi amacı ile dava dosyası bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetleri tarafından tanzim olunan raporların denetimi ile;
Davacı yan dava dilekçesinde —- meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasar gördüğünün, davacının— zorunda kalması sebebiyle, aracı — zamanının bulunmadığını bu nedenle aracını — zorunda kaldığını beyan ederek, —- tarihinde yapılan genel bakım hizmet bilgilerinin sunulduğu,
——— İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,” teminat dışı olduğu,
Davacı —- adına kayıtlı davaya konu — plakalı aracın tescil tarihi — olduğu, davaya konu —– kaza tarihi itibariyle — trafikte ——olduğu kayıtlı bulunduğu,
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ——— belgedeki alacak kalemleri —- ——- işlemleri kayıtlı olduğu,
Davaya konu araç— tarihinde hasar görmesi sebebiyle bu tarihten— tarihinde ——— genel bakım hizmeti aldığı tespit edilmiştir.
Dava dosyasında mevcut —– hasarın ön kısımdan işaretlendiği, ancak hasarın anılan aracın ön plakasının üzerinde olduğu fotoğraflardan anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında, davac—- bir iki gün içinde yurt dışına çıktığına ilişkin veya olay tarihinden kaç gün sonra ve hangi tarihte —- döndüğüne ilişkin herhangi bir pasaport kaydı, bilgi veya belgeye rastlanılmamış ve bu doğrultuda bir kayıt davacı tarafından dava dosyası kapsamına ibraz edilmemiştir.
Davaya konu —meydana gelen kazasına bağlı olarak hasar oluşması durumunda çok kısa bir süre zarfında,—- eksperler tarafından araç hasarına ilişkin hizmet almasının mümkün olduğu, —- tarihinde araç bakım – hizmet bedeline ilişkin bir kısım belgelerin sunulduğu tespit edilmiştir.
— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ——plakalı araçta hasar tespit edilememiştir.
Kaza tespit tutanağının tetkiki ile de kazazede —– ön sağ kısmı ile kazaya karıştığı ancak kaza sonrası aracın fotoğraflarının ibraz edilmediği —– ekspertiz raporunda da aracın arka kısmından fotoğraflarının çekildiği ön kısmından büyük fotoğraflarının çekilmediği,zira aracın kazaya karıştığı bölümde darbe ve hasar izinin bulunmadığı,araçta iddia edildiği gibi hasar ve dğer kaybının bulunmadığı,—- raporunun 2 cümleden ibaret olduğu raporun hiç bir dayanağnın ve detayının bulunmadığı,ekspertiz raporunun aksine araçta büyük hasarın ibraz edilen fotoğraflara göre bulunmadığı,aracın büyük hasarlı olması durumunda zaten uluslarası seyahatin de yapılamayacağının yaşamsal deneyim ile dahi sabit olduğu ekspertiz raporunun bu nedenle dahi subjektif nitelikte kaleme alındığı anlaşılarak ekspertiz raporunun hükme dayanak alınamayacağı anlaşılmış ve davacının hasar ve ikame araç bedeline yönelen taleplerinin dinlenilebilir bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yan dava dilekçesinde avukatlık hizmeti verildiği gerekçesi ile ——–vekalet ücreti talebinde bulunmuş ise de davacı ile davacı vekilinin kendi arasındaki iç hizmet bedelinden davalılar sorumlu tutulamayacağı zira —– vekil ile temsilin ihtiyari benimseyiş(HMK 71) olması nedeni ile bu istemin dinlenilebilir bulunmadığı anlaşılmıştır.
Nihai olarak davacı tarafından tercüme giderleri de uyuşmazlık konusu yapılmış ise de davalılardan—- tarafından davacıya — tarihinde —- ödendiği davacının tercüme gideri olarak ödediği—– davacıya ödenmiş olması nedeni ile davacının her hangi bir zararının bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL’nin tahsili ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davalı —–davada vekil ile temsil olunduğundan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekil ile temsil olunan davalı —— ÖDENMESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca——– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalıların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/06/2021