Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2022/493 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/135 Esas
KARAR NO: 2022/493
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2020
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında —- sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye borca ve ferilerine itiraz ettiğini, dosyanın yetkili —– sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itiraz üzerine arabuluculuk yoluna gidildiğini, anlaşmanın sağlanamadığını, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalının müvekkiline borçlu olduğunun tespit edileceğini, icra takibinde talep edilen —- asıl alacağı talep ettiklerini, işleyecek faizin icra tarihinden itibaren ticari faiz olarak ödetilmesini talep ettiklerini iddia ederek;—- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamını, icra takip başlangıç tarihi olan —— tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, davacının tanzim ettiği faturanın kendilerine tebliğ edilmeden takibe konulduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın itirazın iptali davası olduğunu ve dayanağı olarak gösterilen takibe sıkı sıkıya bağlı nitelikte bir dava olduğunu, faturaların müvekkiline ulaştırılmadığını ve iş bu faturalara konu herhangi bir mal veya hizmet alımının da söz konusu olmadığını, müvekkilinin muhtelif tutarlardaki toplam ——- borç kaydının tümünü eksiksiz bir şekilde ödediğini, taraflara ait cari hesap ekstrelerinde yer alan diğer tüm faturaların her iki yana ait kayıtlarda birbirini teyit ettiğini savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
—- sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; davacı vekilinin, —- işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam —— tahsili için davalı hakkında icra takibine giriştiği ve davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin——- yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmalar ile icra dosyası üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının takibe konu etmiş olduğu cari hesap alacağına ilişkin fatura içeriklerini davalıya teslim edip etmediği, faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği, söz konusu borcun muaccel olup olmadığı ve davacının takibe konu etmiş olduğu alacağı davalıdan talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce öncelikle uyuşmazlık konuları kapsamında davacının defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın —— tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapora göre, Verilen yetki ile, tacir olan davacımın ticari defterleri incelenmiş, — yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, kapanış tasdikleri tarafıma sunulmadığından incelemesinin yapılamadığı,—- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin —— onaylı beratlarının süresinde alınmış olduğu, bu yıllara ilişkin envanter tasdik biligileri sunulmadığından incelenemediği, takip konusu alacağı oluşturan faturaların davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, —- takip tarihi itibariyle, davacı şirketin kendi defterlerinde —- alacaklı gözüktüğü,
Davacı vekili tarafından incelemede haricen tarafıma sunulan faturalar ve sevk irsaliyeleri incelenmiş olup, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturaların — satışına ilişkin düzenlendiği, faturaların sevk irsaliyelerinin Teşlim Alan bölümlerinde—- isim ve imzaların bulunduğu, faturaların toplam tutarının —– olduğu tespit edilmiştir.
Talimat mahkemesi marifetiyle davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede ise ;
Tüm bu tespitler sonucu, Davacı —— kayıtlarında yer almadığı, Davacı ——– herhangi bir borç ve alacak bakiyesi kalmaksızın hesabın kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla davacının defterlerinde kayıtlı olan faturalara ilişkin usulüne uygun tutulan davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı ve söz konusu faturaların davalıya tebliğ edilmediği, davacının davalıdan talep edebileceği muaccel bir alacağın olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 188,46 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 107,76 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2022