Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2023/154 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2023/154

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirketin ödenmeyen fatura bedelleri için ——- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, icra takibi dosyanın dayanağı ise 6 adet elektrik tüketim faturası olduğunu, müvekkilin aynı adreste elektrik aboneliği bulduğunu ve düzenli olarak borcunu ödediğini, müvekkilin kullanmış olduğu taşınmaz 2016 yılında kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıldığını, Müvekkilin taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldığını ve bu tarihten sonra taşınmazı hiçbir şekilde kullanmadığını, müvekkile karşı yönetilen icra takibine bakıldığında takibe dayanak faturaların 2018 tarihli olduğunu, bu tarihlerde müvekkilinin bu taşınmazda bulunmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek; takibin iptalini, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, ve asıl alacağının %20 sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun gerçekleştirildiğini, usul ve yasaya aykırı olan haksız davanın reddi gerektiğini, davacı vekilinin, davacının daha önceki yıllarda kullanmış olduğu taşınmazda elektrik aboneliğinin bulunmakta olduğunu ve faturalarını düzenli ödemekte olduğunu, hiçbir şekilde davalıya borcu bulunmadığını belirttiğini, davacı yanın iddiaları gerçeği yansıtmadığını, ilgili tesisattaki abonelik tüketim borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle 26.05.2015 tarihinde perakende satış sözleşmesi feshedildiğini, ilgili adreste 26.05.2015 tarihinden sonra yapılan tüketimler ise perakende satış sözleşmesi olmaksızın yani abonelik bulunmaksızın yapıldığını, 27.05.2017 tarihinde tutulan tutanak 23.10.2015-07.04.2016 ve 07.04.2016-05.06.2016 tarihlerinde perakande satış sözleşmesi olmaksızın tüketilen elektrik kullanımını kapsadığını, gerekli maddeler uyarınca kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını ve yönetmeliğin 46.maddesi uyarınca kaçak elektrik enerjisi tüketimi faturalandırıldığını savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—– İcra Hukuk Mahkemesine, ——-. İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce aldırılan 21/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava konusu olay davacının kullandığı işyerinde kesilen elektriğini açarak kaçak elektrik kullandığına ilişkindir.
Dosya içinde dava konusu kaçak elektrik kullanımı ile ilgili belgelerin olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı şirket tarafından davacı aleyhine açmış olduğu ilamsız icra takibine dayanağı olan sayaç elektrik kesme tutanağı, kaçak elektrik tutanağı, kaçak elektrik tüketim hesabı formu, abonelik sözleşmesi ve sayaç hareket dökümün dosyaya ibrazından sonra ek rapor ile dava konusu olay ile ilgili daha ayrıntılı rapor yazabilirim.” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı kesilen faturalara dayalı başlatılan ——– Esas sayılı takibine konu borcun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.Dava konusu alacak ödeme emrinde de görüleceği üzere 11/05/2018 tarihli 48,99 TL; 11/05/2018 tarihli 3.830,89 TL; 11/05/2018 tarihli 244,98 TL; 11/05/2018 tarihli 2.762,21 TL; 11/05/2018 tarihli 97,99 TL ve 11/05/2018 tarihli 4.899,57 TL”lik faturalara dayanmaktadır.
Kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği adresin ——-olduğu görülmüştür.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir ——Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, —– Esas——– Karar nolu 24/06/2020 tarihli,—— Esas- ——-Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı).Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı kesilen faturalara dayalı başlatılan——–Esas sayılı takibine konu borcun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, kaçak elektrik tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davalının davacı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla, davalının ise borçlu olmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, bu doğrultuda davalının kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayandığı, bu tutanakların yukarıda da açıklandığı gibi düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespit içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu, davacının iddiasının kaçak elektrik tutanaklarının düzenlendiği tarihte adresin kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması nedeniyle adreste faaliyet göstermediği yönünde olduğu, belirtildiği gibi Kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği adresin ——olduğu, bu adresin——-Belediyesi’nin yazı cevabından da anlaşılacağı üzere 2016 yılında (yani kaçak elektrik tutanağının düzenlenmesinden önce) kentsel dönüşüm kapsamında yıkıldığı, dosyadaki Vergi Dairesi kayıtları ve diğer deliller dikkate alındığında yalnızca davacının oğlunun ——adresinde bir dönem faaliyet gösterdiği, onun da 2017 yılı itibariyle faaliyet adresinin “——- olarak değiştiği, bu haliyle davacının kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği ——–adresinde faaliyet gösterdiğine ilişkin hiçbir delil bulunmadığı, belirtildiği gibi tutanağın düzenlendiği tarih itibariyle adresin yıkılmış olduğu, tüm bu sebeplerle davalının, davacı tarafın haksız fiilini ispatlayamadığı, aksine davacı tarafça kaçak elektrik tutanağının aksinin ispatlandığı bu sebeple davacının davalıya——–Esas sayılı takibine konu borcunun bulunmadığı, yine davalının takip yapmakta kötüniyetli olduğunu gösterir bir delil de bulunmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar kısa kararda istinaf yolu açık olmak üzere hüküm kurulmuş ise de, karar tarihi itibariyle dava değerinin 2023 yılı için kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmış kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davacının——-Esas sayılı takibine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (12.793,36 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 873,91 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 218,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 655,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 370,28 TL dava açma masrafı, 31,50 TL vekalet harcı ve 849,70 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.251,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (12.793,36 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.