Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2022/788 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/125 Esas
KARAR NO:2022/788

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2020
KARAR TARİHİ:01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait — plaka nolu araç ile gerçekleştirilen ihlali geçiş nedeniyle doğan ve yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla—- esas nolu dosyasında başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrine davalı tarafından borcun olmadığı nedeniyle itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, ihlalli geçişin müvekkil şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden —- günlük kanuni ödeme süresi içinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile —- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, —- az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkiline ait araçlarda her zaman —- bakiyesinin bulunduğunu, dava konusu alacağın tahsil edilememesinin müvekkil şirketin değil davacının kusurundan kaynaklandığını, ihlalli geçiş ihbarnamesinin müvekkil şirkete tebliğ etmediğini, davacının müvekkil şirkete ait —- tarihinde otoyol kullanımının karşılığının tahsil edilemediğini iddia etse de; müvekkili şirketin söz konusu kullanım bedelini ödemek istediğini ancak davacı tarafça kabul edilmediğini, müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu ticari faaliyet gereği çok sayıda aracı bulunduğunu, müvekkil şirket adına kayıtlı tüm araçların her zaman —bakiyesi bulunduğunu, ancak — tarihinde —-plakalı aracın —Bakiyesi bulunduğu halde davacı şirketin kusuru nedeniyle otoyol kullanım ücreti tahsil edilemediğini, müvekkilinin —tarihinde — bakiyesini bulundurduğunu, —bulunan istasyondan—- geçişini kullanarak çıkış sağladığını, ihlalli geçiş olduğunu işbu dava dilekçesinin ve eklerinin tebliği ile öğrenildiğini, ihlalli geçiş gerçekleştirildiğine dair herhangi bir uyarı yapılmadığını ve—–gişesi otomatik olarak açıldığını ve yeşil ışık yandığını, müvekkil şirket söz konusu geçisin ihlalli geçiş olduğunu da bilebilecek durumda olmadığını, söz konusu otoyol kullanım ücretinin tahsil edilememesinin nedeni davacı şirket tarafından oluşturulan sistemin doğru işlemediğini, ihlalli geçiş gerçekleştirilmesi durumunda geçiş tarihinden sonraki — gün içerisinde — bakiyesi bulundurulması durumunda davacı şirketin söz konusu otoyol kullanım ücretini kendiliğinden tahsil edebildiğini, davacının— tarihinde otoyol kullanımın ücretini — bakiyesinden tahsil etmediği gibi — sonra) tarihine kadar da — plakalı araca ait yeterli —bakiyesi bulunmasına rağmen tahsil etmediğini, müvekkiline ihlalli geçiş ihbarnamesinin tebliğ edilmediğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313. maddesi uyarınca “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 314. maddesi uyarınca “(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (—)”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 315. maddesi uyarınca “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (…)”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin taraflar arasındaki sulh sözleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği sulh sözleşmesinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlığa ilişkin olduğu, sulhun davanın devam ettiği süreç içerisinde yapıldığı, davalı vekilinin de sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği, bu sebeple eldeki davada sulhun davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı, tarafların talebi ve atıf yapılan yasa hükmü uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken — karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan— harcın mahsubu ile bakiye —-davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Taraflar arasındaki sulh sözleşmesi uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren—hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile — Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.