Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/122 E. 2020/439 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/122 Esas
KARAR NO: 2020/439
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/10/2019
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ile davalı —– arasında, —— tarihinde davalının sahip olduğu —————- adresindeki ———– çalışanlarının davacının servis aracı ile taşınmasına dair hizmeti kapsayan, sabah ve akşam günde —— sefer olmak üzere belirsiz süreli taşıma sözleşmesi yapıldığını, TTK’nın dördüncü kitabında taşıma işlemleri düzenlendiği, taşıma sözleşmesi taşıyıcının, yolcu veya eşyayı ücret karşılığında bir yeden bir yere taşımayı üstelndiği sözleşmedir. TTK’nın 856/2.maddesine göre “taşıma senedi düzenlememiş olsa bile, tarafların karışlıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur.” hükmü amirdir. Taşıma sözleşmeleri herhangi bir geçerlilik şekline tabi olamamakla birlikte tarflar arasında yazılı şekilde yapılmış bir sözleşmenin olmaması sözleşmenin geçerliliğini de etkilemeyecektir. Söz konusu taşıma sözleşmesi ——– tarihleri arasında toplam —– süreyle devam ettiğini, defaten davalıdan — çalışmasının karşılığı olan ücretini gerek sözlü ve gerekse de sms yoluyla mesaj atmak suretiyle talep etmişse de alacağını alamadığından, müvekkil —- tarihinde ———— Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı yan ———-tarihinde davacı ile servis için aralarında hiçbir sözleşme yapılmadığını, davacının muhatabının—–olduğunu ve anlaşmayı onunla yaptığını, ödemeyi ——- isimli şahıstan alması gerektiği yönündeki iddialarıyla tüm borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, akabinde davalının haksız itirazları kapsamında takip durduğunu, borca yapılan itirazda taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olmadığını iddia eden davalının itirazları mesnetsiz olduğunu, adı geçen —-, hiçbir şekilde sözleşmenin tarafı olmayıp yalnızca müvekilin başka bir borçlusu olduğunu, müvekilin ödemeyi ——- yaptığının iddia eden davalı, ispat yükünün yer değiştirmesi ile bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, servis taşımacılığı davalının atölyesindeki çalışanlar için yapılmış olup sözleşme de elbette ki davalı ile akdedildiğini, davalı———kabulüyle sözleşme kurulmuş ve müvekkil söz konusu servis hizmetini —– boyunca bizatihi kendi aracı ile sağlamıştır.Davacı müvekkil, kendi servis aracı ile davalının personelini ——- boyunca adreslerinden alıp davalıya ait konfeksiyon atölyesine taşıdığını, bu hususun bilinmemesi ve görmezden gelinip bu şekilde inkar edilmesi açıkça davalı yanın kötü niyetini ortaya koyduğunu, davalı yan tarfından var olan bir borca bu şekilde itiraz edilmesi ——- Kanun’da düzenlenen dürüst davranma borcunun ve ahde vefa ilkesinin açık bir ihlali olduğunu, herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüslük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanımasını hukuk düzeni korumaz. Bu sebeple borçlu aleyhine başlatılan takibin devamına karar vreilmesi ve keza alacağın likit olması hasebiyle borçlunun, alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞME KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK 5/A maddesine göre TTK’nın 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekir dava TTK 5/A maddesi kapsamında arabuluculuk dava şartına tabi davalardandır.
Dava dosyasının ————- sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize geldiği, mahkeme kararının kesinleştiği, davacı tarafça dava açılmadan önce , ne de görevsizlik kararı kesinleşene kadar dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan 44,40 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 10,00 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020